Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
Arasında konut satım sözleşmesinin akdedildiği, sözleşme kapsamında bağımsız bölümün adına tescil edildiği davacı vekilinin beyanlarından anlaşılmıştır. Tüm bu hususlar ile birlikte değerlendirildiğinde davacı ile davalılar Ak Finansal AŞ. Ve Akbank AŞ. , arasında her hangi bir sözleşmenin mevcut olmadığı , uyuşmazlığa konu ipoteğin davalı T7 Koza Şirketinin davalı Ak Finansal AŞ. Ve Akbank AŞ. , ile yapmış oldukları kredi sözleşmesinden kaynaklı tesis edildiği , söz konusu ipoteğin haksız olduğu , kaldırılması taleplerinin yargılamayı gerektiği , ancak ipotek alacaklısının Ak Finansal AŞ. Ve Akbank AŞ. , ipotek borçlusunun ise bir diğer davalı T7 Koza İnşaat AŞ. olduğu , ipoteğin tüketici kredisi teminatını teşkil etmediği göz önünde bulundurulduğunda ihtilafın şirketler arasında bir ihtilaf olduğu bu itibarla somut uyuşmazlığın Tüketici mahkemeleri eliyle görülemeyeceği Yargıtay ve İstinaf mahkemeleri emsal kararlarının bu doğrultuda olduğu ( Yargıtay 19....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil ile taşınmaz üzerindeki ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
Davalı tarafın, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde ön görülen satış bedelinin ödenmediğine ilişkin bir iddiası yer almamakta, sözleşmede öngörülen bedelin tamamının ödenmiş olduğuna ilişkin banka bilgileri dosyada yer almaktadır.Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmaz üzerinde birleşen dosya davalısı Halkbankası lehine konulmuş ipoteğin bulunduğu anlaşılmıştır. Davaya konu ipoteğin ticari kredi ile kullanılarak alındığı görülmüştür. Somut olayda, birleşen dosya davalısı banka aleyhinde açılan davada, birleşin dosya davalısı banka lehine genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup genel kredi sözleşmeleri 6102 sayılı TTK'nun 4/1- f maddesinde düzenlenen işlemlerden olduğundan bu sözleşmeleri teminen tesis edilen ipotek işlemlerinin de anılan yasa hükmü kapsamında ticari dava olduğunun kabulü gerekir....
Tüketici Mahkemesi’nin 2020/150 E. sayılı dosyasının 24.11.2020 tarihli tensip ara kararı ile tesis edilen 28.01.2021 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne yönelik kararın kaldırılması ve istinaf nedenleri doğrultusunda ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Konut satış sözleşmesi ve ekleri, Tapu kaydı, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, takyidatlardan ari kılınma, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin terkini istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konut satım sözleşmesinden kaynaklanan borçlu olmadığının tespiti, ipotek ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile T5 Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedi ve tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....
1 Parsel, T7 Blok 144 nolu konut tipi bağımsız bölümün davalı T5 Tic.A.Ş. adına olan tapu kaydının iptali ile diğer davalı Kuveyt T3 A.Ş. lehine olan, 29.04.2019| Tarihinde 14561 yevmiye nolu ipoteğin terkini/ipotekten arındırılmış olarak müvekkili adına tesciline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu’nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Nitekim mahkemece ipotek şerhi bu nedenle kaldırılmıştır. Az yukarıda sözü edildiği üzere, 17.7.2001 günlü akit tablosuyla tesis edilen ipotekten yararlanacak kişi alacaklı olan davalıdır. Akit tablosunda ipoteğin 1 ay süreli faizsiz olarak 1 milyar lira için kurulduğu görülmektedir. İpoteğin 17.7.2001 olan akit tarihine 1 ay ilave edilmesi sonucu bulunacak vade günü kaldırılması gerekir. Başka bir anlatımla, taraflar Borçlar Kanununun 101 maddesinin 2 fıkrası hükmünce borcun ifa edileceği günü ittifakla tayin etmiştir....
DELİLLER: Dükkân satım sözleşmesi, dükkân mahal listesi ve ekleri, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava yatırım amaçlı dükkan satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. Taşınmazın aynından doğan davalarda yetki başlıklı 6100 sayılı HMK'nın 12.maddesinin 1. fıkrasında "Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir" hükmü yer almaktadır. Yasada öngörülen bu düzenleme kamu düzenine ilişkin ve emredici bir yetki kuralı olduğundan sözleşme ile değiştirilemeyeceği gibi, mahkemece de re'sen gözetilmesi gerekir. Davacının talebi dükkân satım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ipoteklerin fekki istemine ilişkin olup taşınmazın aynına yöneliktir....