WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kayıt koymasına gerek olmadığı, satış sözleşmesinin 11 inci maddesinde satıcının süresinde konutu teslim edememesi ve gecikmenin üç ayı geçmesi halinde alıcının varsa eksik ve kusurlu işleri satıcıya tamamlattırmak ve düzeltmek hakkında sahip olduğunun belirtildiği, davalı şirketin 31.08.2011 tarihinde konutu teslim etmeyi yükümlendiği, sözleşmeye göre ek süre olan üç ayın eklenmesiyle teslim süresinin 30.11.2011 olduğu, davacının dava konusu bağımsız bölüm ve ortak alanlarda eksik imalatların bedellerini ödediği, satıcının sözleşme edimini yerine getirmediği, davalıların bağımsız bölüm ve ortak alanlardaki eksik işler nedeni ile sorumlu oldukları gerekçesiyle, davanın kabulü ile eksik imalat bedeli 195.870 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir....

    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 01/10/2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiği, inşaat süresinin de 24 ay olduğu, yapı kullanma izninin de yükleniciye ait olduğu, binada eksik imalatların bulunduğu, tespit raporunda açıklanan ve mahallinde belirlenen eksik ve ayıplı işlerden ortak alanlarda ve dairelerde eksik ve hasarların toplam bedellerin arsa paylarına göre hesaplandığı anlaşıldığından, davanın kabulü ile ...'a 11.382,00-TL, davacı ...'a 7.910,00-TL dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ödenmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

      Somut olayda, davacı ile davalı ... arasındaki sözleşmede, alıcının konut bedelini kredili olarak ödemek istemesi halinde, bunu ancak Denizbank A.Ş ile imzalayacağı konut kredisi sözleşmesi hükümleri doğrultusunda ve ... ile imzalayacağı ek protokol hükümlerine uygun olarak yapabileceği koşulunun bulunduğu ve bu amaçla taraflar arasında ek protokol ve yine yine ... ile Denizbank A.Ş. arasında da “Çerçeve Kredi Sözleşmesi” imzalanmış olduğu, ...'ın da, davacının kullandığı kredinin garantörü olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, davalı banka tarafından kredinin, belirli bir satıcı ile sözleşme şartı yapılması koşulu ile kullandırılmış olduğu anlaşılmaktadır. O halde bağlı kredi kullandıran davalı kredi veren Banka’nın da, eksik ve ayıplı ifa nedeniyle davacıya karşı sorumlu olduğunun kabulü gerekir....

        TL, KDV alacağı için 1.000,00 TL, bina ve dairedeki eksik ve ayıplı işlerden kaynaklı 1.000,00 TL olmak üzere toplam 151.466,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir....

          Mahkemece, eksik ve ayıplı imalat dolayısıyla tazminat talebinin reddine karar verilmiş; davacının temyizi üzerine Dairemizce davacının 25.06.2009 tarihinde konut tespit föyü başlıklı belgede eksik ve ayıplı imalatların tek tek gösterdikten sonra aynı tarihli konut teslim tutanağını imzaladığı, konut tespit föyünde belirtilen bu eksik ve ayıplı imalatlar üzerinde durularak bunlar yönünden bilirkişiden ek rapor alınması ve taleple bağlı kalınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak alınan ek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile ve taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de; söz konusu bilirkişi raporunda konut teslim tutanağında belirtilen eksikliklerin yanında ayrıca keşif günü tespit edilen eksiklikler de dikkate alınarak hesap yapıldığı anlaşılmaktadır....

            TTK'da ticari şirketlerin tacir sayılacağının hükme bağlandığı, tacir niteliğindeki tüzel kişileri ilgilendiren bütün muamele, fiil ve işlerin ticari işlerden sayılacağının TTK 19/1 maddesinde olduğu, ancak 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabileceği, tüketicinin malı satın alma amacı bu kanun kapsamında önem kazandığı, ancak tapu kayıtları, taraflar arasındaki sözleşemeler ve dava dilekçesi dikkate alındığında konut olarak düzenlendiği, satın alma amacının konut olduğu anlaşılmıştır. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır....

              TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı T5 Turizm A.Ş'den konut satın aldığını, ancak davalı şirketin dairelerin satışı esnasında sunduğu proje ve tanıtımlarda belirttiği taahhütlere uygun daire teslim etmediği gibi reklam ve tanıtım broşürleri ile satış ilanlarında lüks konut projesi olarak lanse edilen daireler ile ortak kullanım alanlarının ayıplı ve/veya eksik teslim edildiğini, projenin Büyükşehir Belediyesi İmar Uygulama Yönetmeliği'ne uygun olarak da yapılmadığını, davacı müvekkillerinin astronomik rakamlar vererek aldığı dairenin eksik ve ayıplı tesliminin müvekkillerini maddi ve manevi anlamda çok ciddi zarara uğrattığını ve sürekli daire ile ilgili problem yaşamış ve yaşamakta olduklarını, davalı taraf olan Ankara İnşaatın şantiye binasında halen proje müdür olarak görev yapmakta olan yetkilisi 0553 667 83 76 telefon numaralı Proje Müdürü Muhittin Kütahyalı'ya defaatle ayıplı ve eksik işler hususunda sözlü olarak...

              Bu durumda mahkemece yapılacak iş talebe konu mahallerdeki ayıplı ve eksik işlerden hangilerinin açık ayıp, hangilerinin gizli ayıp ve eksik işler olduğu ayrı ayrı tespit edilerek açık ayıplar yönünden teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde, gizli ayıplar yönünden ise derhal ihbar yükümlülüğünü yerine getirip getirilmediği saptanmalı, hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekir iken mahkemenin değinilen bu yönleri gözardı ederek aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 3-Yukarıda izah edildiği şekilde taşınmazdaki ayıpların mahiyeti ve duruma göre ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı irdelendikten sonra, süresinde ihbar edildiği tespit olunan ayıplar ve eksik imalatlar yönünden nispi metot uygulanmak suretiyle, satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak, satış tarihi itibariyle dairenin ayıpsız rayiç değeri ile, ayıplı rayiç değeri ayrı ayrı belirlenmeli, belirlenecek bu...

                Tüketici Mahkemesinin 2015/1387 Esas sayılı dosyasıyla eksik, ayıplı işler ile maddi zararlarının tazmini istemi ile dava açıldığı, 30/03/2016 tarihli karar ile aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmış olup eldeki davada davacılar tarafından münhasıran tespit ve bildirim yapıldığına dair beyan ve delil ileri sürülmediği, 15.02.2014 tarih ve 39 sayılı yapı kullanma izin belgesinin alınmış olduğu da göz önüne alınarak sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir (...)" gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEBİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıların kat malikleri olmaları nedeniyle eksik ve ayıplı işlerden kaynaklı olarak yüklenici davacıya dava açmak hususunda dava ehliyetine sahip olduklarını, husumet yokluğu gerekçesiyle verilen davanın reddi kararının doğru olmadığını beyanla istinaf talebinde bulunmuştur....

                Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu konut niteliğindeki taşınmazın davacı adına tapuya tescil edildiği, taşınmazın tapu kaydında davalı Akbank'ın alacaklı davalı Garanti Koza...AŞ.'nin borçlu olduğu ipotek şerhi bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmaz devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir....

                UYAP Entegrasyonu