WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı arasında konut kredisi kapsamında tesis edilen ipoteğin davacının asli ve kefaletten doğan tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere düzenlendiği, ancak somut olayda davacının dava dışı şirketle davalı arasındaki 06.08.2008 tarihli genel kredi sözleşmesine kefil olmadığı, davalı ile dava dışı şirket arasında 06.08.2008 tarihinde yeni bir borç ilişkisi kurulduğu, davacının taşınmazındaki ipoteğin davacının kefil olarak imzası bulunmayan 06.08.2008 tarihli kredi sözleşmesinden doğan borçların teminatı olarak kabul edilemeyeceği, davacının konut kredisi sözleşmesinden kaynaklı borcunun sona erdiği, davacının borcu olmayan 40.000,00 TL'yi icra takibi sırasında taşınmazın satış tehdidi altında ödediği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 40.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

    Davalı vekili “ipotekle temin olunan alacağın faiz ve ferileri için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılamayacağı” gerekçesi ile icra mahkemesinin ipotekli takibin iptaline karar verildiğini oysa ipoteğin borçlunun her türlü borçlarının teminatı olarak verildiğini, müvekkilince açılan itirazın iptali davası nitecesinde verilen red hükmünün henüz kesinleşmediğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece kredi sözleşmesinden kaynaklanan tüm borcun ödendiği kesinleşen mahkeme ilamı ile anlaşıldığından davanın kabulüne, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin fekki-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; davalı bankanın, müvekkilinin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, ayrıca taşınmazı üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis ettiği genel kredi sözleşmesinden doğan borcun ödenmediği gerekçesiyle müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yaptığını, kredi borcunun ödenmiş olmasına rağmen müvekkilinin icra tehdidi altında 25000 TL fazladan ödeme yaptığını belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile Tekirdağ 1....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın, davacının eski eşinin üyesi olduğu davalı kooperatif lehine verdiği ipoteğin fekki istemine ilişkin bulunmasına, taraflar arasında ticari satış ilişki bulunmadığı gibi ipoteğin sebebinin banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmamasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 27.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İlk derece mahkemesince, davacının davalıya ihtarname ile ipoteğin fekki için verdiği 24 saattin, bankaca yapılacak iş ve işlemler nazara alındığında kısa olduğu, davacı yanca sözleşmede kararlaştırılan ipotek fek ücretinin ödenmediği, bu nedenle davalı yanca dava tarihinden sonra ipoteğin kaldırıldığı gerekçesiyle davanın esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına, taraf vekilleri lehine ücreti vekalet takdirine yer olmadığına karar verilmiş; hükme karşı, davacı vekilince istinaf talebinde bulunmuştur. Bölge adliye mahkemesince; kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun 07/04/2014 tarihinde davacı yanca ödenerek borç bitirildiği halde dava tarihine kadar ipoteğin kaldırılmadığı, dolayısıyla davanın açılmasına sebebiyet verdiği bu halde davalı bankanın yargılama giderlerinden sorumlu olduğu, gerekçesiyle davacının istinaf talebinin kabulüne, Malatya 1....

            Davalı Finans Katılım Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; ipoteğin fekki davalarında Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, davanın görevsizlik nedeni ile usulden reddi gerektiğini, ipoteğin fekki yönünden harcın tamamlanması gerektiğini, bankanın iyiniyetli 3. kişi olduğunu, davalı şirket ile akdedilen kredi sözleşmesi uyarınca ipotek tesis edildiğini, tapunun ayrıntılı olarak incelendiğini, ekspertiz raporu hazırlandığını ve tapuda şerhlerin bulunmadığının belirlendiğini, tapuda şerh bulunmadığından tapuya güvenerek taşınmazın teminat olarak alındığını, davacının taşınmaza satış vaadi şerhini koymaması hususunda kusurlu olduğunu, davalı şirketin bilançolarından davacı ile satış vaadi sözleşmesinin imzalandığının anlaşılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....

              Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 08.06.2010 gün, 2010/6348-6736 sayılı, 19.Hukuk Dairesinin 16.02.2011 gün 2010/7286-2011/1965 sayılı, 13.Hukuk Dairesinin 13.09.2011 gün, 2011/3836-12122 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, bireysel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibarıyla hükmün temyiz inceleme görevi 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 09.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 30.3.2010 gün, 2010/3370-3566 sayılı, 14.Hukuk Dairesinin 10.5.2010 gün 2010/4352-5417 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, banka ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, Asliye Ticaret Mahkemesince karar verilmiştir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibarıyla hükmün temyiz inceleme görevi 19.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 19.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine 07.10.2010 gününde oyçokluğu ile karar verildi....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 13/11/2020 NUMARASI: 2020/781 2020/896 DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) Taraflar arasındaki davada Bakırköy 6. Tüketici ve Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, dava konusu taşınmaz üzerine, davalının borcu nedeniyle konulan ipoteğin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesince ise, "... davacı ile davalılar ... AŞ. Ve ... AŞ. , arasında her hangi bir sözleşmenin mevcut olmadığı , uyuşmazlığa konu ipoteğin davalı ... Şirketinin davalı ... AŞ. Ve ... AŞ. , ile yapmış oldukları kredi sözleşmesinden kaynaklı tesis edildiği , söz konusu ipoteğin haksız olduğu , kaldırılması taleplerinin yargılamayı gerektiği , ancak ipotek alacaklısının ... AŞ. Ve ... AŞ. , ipotek borçlusunun ise bir diğer davalı ......

                    den banka görevlileri ile de görüşme yaptıktan sonra konut finansmanı borcunun kapatılması durumunda ipoteğin kaldırılacağının söylenmesi üzerine satın aldığını, konut finansman kredi borcunun kapatılmasına rağmen ipoteğin kaldırılmadığını, bu defa satıcının 10.000,00 TL tutarında başka bir borcu daha bulunduğu belirtilerek onun da ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, o borcun da ödenmesine karşın başka borçlar çıkartıldığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu