İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar....
Davada, hem sözleşmenin feshi ile ödenen 8000 DM kira bedelinin istirdatı, hem de mecura yapılan tadilat ve iyileştirme masrafları toplamı 12.000.00 TL'nin davalılardan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, taleplerden herbiri hakkında ayrı ayrı hükmün kurulması gerekirken salt sözleşmenin feshi ve kira bedellerinin istirdatı talebiyle ilgili hüküm kurulmuştur. HUMK'nun 388/son maddesinde; "Hükmün sonuncu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" denilmektedir. O halde, davacıların, mecurun iyileştirilmesi ve tadilatı için harcanan ve taşınmazın değerini artırdığı iddia edilen masraflar toplamı 12.000,00 TL'lik talebiyle ilgili hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Somut olayda, davacının adına 01.01.1987-31.12.1995 tarihleri arasında uygulanan Konut Edindirme Yardımı Yapılması Hakkında Kanun uyarınca adına konut edindirme yardımı yapılan hak sahiplerinden olduğu, bu dönemde PTT de işçi olarak çalıştığı ve daha sonra Türk Telekomünikasyon AŞ'de çalışmaya devam ettiği ve konut edindirme yardımı alacağının eksik ödendiği iddiasıyla açtığı davanın, söz konusu işlemin idarenin tek yanlı ve kamu gücünü kullanarak gerçekleştirmiş olduğu bir işlem olması karşısında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir. Uyuşmazlık Mahkemesinin 2013/531 E. 2013/680 K. sayılı 13.05.2013 tarihli ilamı da bu yöndedir....
Somut olayda, davacının adına 01.01.1987-31.12.1995 tarihleri arasında uygulanan Konut Edindirme Yardımı Yapılması Hakkında Kanun uyarınca adına konut edindirme yardımı yapılan hak sahiplerinden olduğu , bu dönemde PTT de işçi olarak çalıştığı ve daha sonra Türk Telekomünikasyon AŞ de çalışmaya devam ettiği ve konut edindirme yardımı alacağının eksik ödendiği iddiasıyla açtığı davanın, söz konusu işlemin idarenin tek yanlı ve kamu gücünü kullanarak gerçekleştirmiş olduğu bir işlem olması karşısında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir. Uyuşmazlık Mahkemesinin 2013/531 E. 2013/680 K. sayılı 13.05.2013 tarihli ilamı da bu yöndedir....
Noterinin 09.11.2021 tarihli 27513 Yevmiye nolu ihtarname ile taraflarınca feshedildiğini, ihtarname gereği yapılmamış ve müvekkilinin yaptığı ödemelerin iade edilmediğini beyanla 37.500,00 TL Organizasyon Ücreti ve 12.693,98 TL taksit bedeli olarak ödenen toplam 50.193,98 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın organizasyon bedelinin iadesi talebi yönünden kabulüne, 37.500,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafça ödenen taksit bedelinin dava açıldıktan sonra iadesinin sağlandığı anlaşılmakla ilgili talep konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Kira bedelinin tespiti Türk Borçlar Kanunu'nun 344.maddesinde düzenlenmiş olup, bu hüküm konut ve çatılı iş yeri kiralarına ilişkindir. Dava konusu kiralananın konut ve çatılı iş yeri niteliğinde bulunmadığı sabittir. Bu durumda kira bedelinin TBK'nun 344.maddesi uyarınca tespiti mümkün değildir. Esasen çatılı iş yeri niteliğinde bulunmayan kiralanan yönünden taraflar yeni dönem kira bedelinde anlaşamadıkları takdirde kira sözleşmesinin TBK'nun 327 vd.maddeleri uyarınca feshi mümkündür. Konut ve çatılı iş yeri niteliğinde bulunmayan kiralanan yönünden kiraya veren kira süresinin bitiminde kira ilişkisini devam ettirmeye zorlanamayacağından yeni dönem kirası konusunda anlaşma sağlanamaz ise sözleşmenin feshi yoluna gidileceğinden kira bedelinin tespitinde hukuki yararı da bulunmamaktadır....
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar....
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında, davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı kurum ile davalı şirketler arasında Hizmet Alım İhaleleri Uygulama Yönetmeliğine göre değişik tarihlerde imzalanan Hizmet Alımları Tip Sözleşmesinin "Sözleşme bedeline dahil olan giderler" başlıklı 7. maddesinde 'Taahhüdün yerine getirilmesine ilişkin ulaşım, sigorta, vergi, resim, harç ve giderleri sözleşme bedeline dahildir....
Dava, satıcı tarafından tüketiciye karşı açılan, konut satış vaadi sözleşmesinin feshi konuta yapılan müdahalenin men’i ve tahliyesi, konutta oturulan dönem içi ecrimisil bedelinin tahsili, konuta verilen zararın tahsili ve sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zararın ve cezai şart bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. 2. Yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile zarar ve cezai şart istemleri yönünden davanın reddine, diğer fesih, men’i müdahele, tahliye ve ecrimisil istemleri yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. 3....