İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, eksik ödenen konut edindirme yardımı alacağının yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 1. ve 3.maddelerine göre uygulanmaya devam edilmekte olan HUMK'nun 427. maddesine göre 2013 yılında mahkemelerce verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin 1.820,00 TL.’sini geçmesi gerekir. Somut olayda, temyiz konusu dava değeri 648,88 TL ’dir. Bu durumda hüküm kesin nitelik taşıdığından 1.6.1990 gün ve 1989/3 E. 1990/4 K....
Atıf yapılan kanun hükmünde, ilgili konut finansmanı kuruluşlarının da, konut finansmanı kapsamında doğrudan tüketiciye kredi kullandıran ya da finansal kiralama yapan bankalar ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından konut finansmanı faaliyetinde bulunması uygun görülen finansal kiralama şirketleri, finansman şirketleri ve tasarruf finansman şirketleri olduğu açıklanmıştır. Oysa; davacı idare anılan Kanun'da sayılan kuruluşlardan olmadığı gibi, dava konusu satış sözleşmesinin konut finansmanı niteliğinde bulunmadığı, sözleşmede belirtilen şartların gerçekleşmesi, alıcının ödeme yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde mülkiyetin devrinin amaçlandığı, aracı bankanın ise, satış işlemlerinde vekil sıfatıyla hareket ederek, sözleşmenin kurulması ve uygulamasında her iki tarafa hizmet sunduğu, alıcıya her hangi bir kredi kullandırmadığı, dolayısıyla, konut finansmanı için gerekli otuz günlük muacceliyet şartının işbu sözleşmede uygulama yerinin bulunmadığı ortadadır....
Atıf yapılan kanun hükmünde, ilgili konut finansmanı kuruluşlarının da, konut finansmanı kapsamında doğrudan tüketiciye kredi kullandıran ya da finansal kiralama yapan bankalar ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından konut finansmanı faaliyetinde bulunması uygun görülen finansal kiralama şirketleri, finansman şirketleri ve tasarruf finansman şirketleri olduğu açıklanmıştır. Oysa; davacı idare anılan Kanun'da sayılan kuruluşlardan olmadığı gibi, dava konusu satış sözleşmesinin konut finansmanı niteliğinde bulunmadığı, sözleşmede belirtilen şartların gerçekleşmesi, alıcının ödeme yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde mülkiyetin devrinin amaçlandığı, aracı bankanın ise, satış işlemlerinde vekil sıfatıyla hareket ederek, sözleşmenin kurulması ve uygulamasında her iki tarafa hizmet sunduğu, alıcıya her hangi bir kredi kullandırmadığı, dolayısıyla, konut finansmanı için gerekli otuz günlük muacceliyet şartının işbu sözleşmede uygulama yerinin bulunmadığı ortadadır....
Atıf yapılan kanun hükmünde, ilgili konut finansmanı kuruluşlarının da, konut finansmanı kapsamında doğrudan tüketiciye kredi kullandıran ya da finansal kiralama yapan bankalar ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından konut finansmanı faaliyetinde bulunması uygun görülen finansal kiralama şirketleri, finansman şirketleri ve tasarruf finansman şirketleri olduğu açıklanmıştır. Oysa; davacı idare anılan Kanun'da sayılan kuruluşlardan olmadığı gibi, dava konusu satış sözleşmesinin konut finansmanı niteliğinde bulunmadığı, sözleşmede belirtilen şartların gerçekleşmesi, alıcının ödeme yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde mülkiyetin devrinin amaçlandığı, aracı bankanın ise, satış işlemlerinde vekil sıfatıyla hareket ederek, sözleşmenin kurulması ve uygulamasında her iki tarafa hizmet sunduğu, alıcıya her hangi bir kredi kullandırmadığı, dolayısıyla, konut finansmanı için gerekli otuz günlük muacceliyet şartının işbu sözleşmede uygulama yerinin bulunmadığı ortadadır....
HUMK.nun 8/ll-1 madde ve fıkrasında İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamından, davalının kiralayanı olduğu ... Forum Avm'nde bulunan iş yerinin davacıya kiralanması hususunda sözleşme imzalandığı anlaşılmıştır. Bu durumda, kiracı tarafından açılan dava, işyerinin elektrik ve su sarfiyatı ile kira sözleşmesinin 8. maddesi uyarınca alınan ortak masraf avans bedelinin fazla hesaplanarak tahsil edilmesi ile iş yerinin yüz ölçümüne nazaran daha fazla katılım bedelinin alındığı iddiasına dayanan tespit ve fazla ödenen ortak masraf avans bedelinin iadesi istemine ilişkindir....
Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, kira sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle ödenen kira bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 06.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır....
Bu hali ile, davacının yapı kullanma izninin bulunmadığı tesiste tatil hakkını kullanma ve sözleşmeyi ayakta tutma zorunluluğu yoktur. Bu nedenle , mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 30.6.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....