Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a- Dosyadaki bilgi ve belgelerden; hükme esas alınan bilirkişi raporlarında davaya konu taşınmazın olay tarihindeki değerine dair tespitin hangi verilere göre yapıldığının anlaşılamadığı, rayiç değer tespitinin de yapılmadığı, ayrıca taşınmazın eski hale getirilebilmesi için istinat duvarı çekmenin dışında tekrar dolgu yapılmasının gerekip gerekmediği, dolgu yapılmasının gerekmesi halinde ise maliyetinin neye tekâbül edeceğinin de belirlenmediği anlaşılmıştır. Tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup; zarar da, haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktan ibarettir. Gerçek zararın giderilmesi ilkesi çerçevesinde eski hale getirme bedeli ve kazanç kaybı istenilebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık,mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyetine, temyiz isteminin reddine ve eski hale getirme talebi konusunda karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay'a gönderilmesine Dosya incelenerek gereği düşünüldü; CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse,eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında,hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiğinden,hükümlünün eski hale getirme ve temyiz istemi hakkında yerel mahkeme tarafından 03.04.2014 tarihinde verilen temyiz isteminin reddine ve eski hale getirme istemi hakkında karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay'a gönderilmesine ilişkin hukuken geçersiz olan ek karar kaldırılarak hükümlünün eski hale getirme ve 25.03.2011 tarihli karara yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde; Hükümlünün...

      İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

        C-İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde zarar ve ziyanın tazmini ile eski hale getirme taleplerinin bulunduğunu, ancak mahkemece sadece zarar ziyan kısmı yönünden karar verildiğini, davanın terditli olarak açıldığını, açıklanan ve re'sen gözetilecek nedenlerle hükmün kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. D- DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, taşınmaza el atılması nedeniyle tazminat ve eski hale getirme istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.01.2010 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tazmini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 4373 parsel sayılı meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedeli istemlerinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesine ve eski hale getirme bedeli 1906,012TL tazminatın davalıdan alınmasına karar verilmiştir....

          hale getirmenin müvekkili tarafından yapılmasına ve eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Davalı T5 istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacılarının taşınmazlarına herhangi bir zarar vermediklerini, 17.08.2020 tarihinde foseptik çukurlarının kanalizasyon bağlantısının yaptırıldığını, kullanım dışı kalan foseptik çukurlarının doldurulduğunu belirterek davacılar vekilinin istinaf talebinin reddini istemiştir. GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, komşuluk hukukundan kaynaklı el atmanın önlenmesi, eski hale iade ve tazminat isteğini ilişkindir....

            Karara karşı davacı vekili tarafından eski hale getirme talebi ile temyiz kanun yoluna başvurulmuştur. 1- Mahkemece verilen kararın davacı vekili Av. ...’a 13.12.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin 18.01.2022 tarihli dilekçesiyle temyiz talebinde ve HMK'nın 95. vd. hükümleri uyarınca eski hale getirme talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, öncelikle, davacı vekillerinden Av. ...’ın eski hale getirme talebinin incelenmesi gerekmektedir. HMK'nın 95 vd. maddeleri uyarınca elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen veya hakimin kesin olarak belirlediği süre içinde bir işlemi yapamayan kimse, eski hale getirme talebinde bulunabilir. Düşen bir hakkın eski hale getirilmesine karar verilebilmesi için belli süre içerisinde işlem yapmaya mecbur olan kimsenin veya vekilinin arzu ve isteği dışında o işlemi yapmaktan aciz olduğu kanıtlanmış bulunmalıdır....

              Asliye Ceza Mahkemesinin 26.01.2016 tarihli ve 2013/429 E 2016/19 K sayılı hükmü ile hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet kararı verildiği, sanığın 24.06.2016 tarihli infazın durdurulması, eski hale getirme ve temyiz talepli dilekçesi akabinde Mahkemenin 27.10.2016 tarihli ek kararıyla infazın durdurulması talebinin reddine karar verilip, eski hale getirme ve temyiz talebinin Yargıtay tarafından incelenmek üzere dosyanın Yargıtaya gönderilmesine karar verildiği, 27.10.2016 tarihli ek kararın sanık tarafından temyizi üzerine, Yargıtay(kapatılan) 17....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, Mala zarar verme HÜKÜM : Temyiz isteminin reddi Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 sayılı CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında; eski hale getirme istemi ile birlikte temyiz isteminde de bulunulması nedeniyle eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 17.04.2014 tarih ve 371-71 sayılı ek kararının hukuken geçersiz olduğu, yokluğunda verilen hükmün sanığın mahkemedeki sorgusu sırasında bildirdiği ve aynı zamanda mernis adresi olan adresinde annesine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, sanığın annesinin okuma yazma bilmediğini ve aralarının bozuk olması nedeniyle ayrı olduğuna ilişkin mazeretinin...

                  UYAP Entegrasyonu