Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.”...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ve muarazanın önlenmesine ilişkin davada Ödemiş 1. Asliye ve 1.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kat mülkiyeti kurulu taşınmazda davalıya ait daireden sızan su nedeniyle maddi tazminat ve muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince,talebin Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 4,19 ve ek 1. maddesi gereğince sulh hukuk mahkemesinin görevinde kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, talebin haksız fiil ve komşuluk hukukundan kaynaklandığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

    Mahkemenin anılan yasa hükmünü göz ardı ederek talep olmadığı halde eski hale getirme hükmü tesisi doğru olmadığından karar bozulmalıdır. Kabule göre de; HUMK.nun 388 ve 389. maddelerinde mahkeme kararında bulunması gereken hususlar belirtilmiş, özellikle yasanın 389.maddesinde kararda her iki tarafa yüklenen hak ve vazifelerin şüphe ve tereddüte neden olmayacak şekilde açık yazılması gereği vurgulanmış olup mahkemece anılan bu hüküm bir yana bırakılarak eski hale getirme işleminin nasıl yapılacağının hüküm yerinde gösterilmemesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda 2. bentte açıklanan nedenle BOZULMASINA, 1. bent uyarınca davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 28.1.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      b-) Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın eski hale getirilmesi için gerekli bedel hesaplanmış ise de, zarar gören alanın değeri hakkında herhangi bir inceleme ve belirleme yapılmamıştır. Tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup; zarar da, haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktan ibarettir. Gerçek zararın giderilmesi ilkesi cerçevesinde eski hale getirme bedeli istenilebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerekir. Mahkemece dava konusu taşınmazın, alınan bilirkişi raporuna göre hesaplanan eski hale getirme bedeline hükmedilmiş, zarar gören taşınmaz alanının sürüm (rayiç) değeri belirlenmemiştir....

        Ancak; Dava dilekçesinde, dava konusu taşınmaza yol yapılmak suretiyle kamulaştırmasız el atılması nedeniyle haksız tecavüzün önlenmesi, taşınmazdaki yolun kal'i ile eski hale getirme masrafı olarak şimdilik 3.000 TL tazminat ile 3.000 TL ecrimisilin davalı taraftan tahsili, karşı davada ise taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle ya da bedeli karşılığında davalı karşı davacı adına tescili istenilmiş; mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile asfalt yolu nedeniyle el atmanın önlenmesi, asfalt yolun kâl'i ile eski hale getirilmesine ve 1.607,60 TL ecrimisil, 23.425,32 TL eski hale getirme masrafının tahsiline, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir....

          Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değerinin biçilmesi zarara uğrayan kısım için ise eski hale getirme bedelinin belirlenmesi ve bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, el atılan taşınmazın, yol durumuna dönüştürülen kısmının, 4721 sayılı T.M.K’nun 999.maddesi uyarınca tapudan terkinine el atılan taşınmazın diğer kısımların davacı üzerindeki tapusunun iptali ve davalı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici .... maddesinde değişiklik yapan ve ....06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın .... maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinin...

            getirme mümkün görülmüyorsa, eski hale getirme bedeli olarak HMK 107/1. maddesi gereğince 15.000,00....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve eski hale iade istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan Daire dosyayı Dairemize göndermiş olduğundan dosyanın Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere Yüksek Birinci Başkanlığa gönderilmesine, 27.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, Dairemizce komşuluk hukuku kuralları doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak mahallinde yapılan keşif sonucu davacının oturduğu dairenin dava tarihindeki değeri 75.000 YTL. olarak belirlenmiş ve bu değer esas alınarak görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü, bu kez her iki taraf vekili temyize getirmiştir. Davada, davalının projeye aykırı baca yapması ve fırının reklam tabelasının davacının balkonunu kapattığı iddiası ile komşuluk hukukuna aykırı davranışın önlenmesi istenmektedir. Uyuşmazlık davacının konutuna elatma değil komşuluk haklarının ihlaline ilişkindir. Bu nedenle dava değerini komşuluk hukukuna aykırı olarak yapıldığı iddia edilen baca ve tabela nedeniyle eski hale getirme bedeli oluşturacaktır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan muarazanın giderilmesine ilişkin olup, hüküm asliye hukuk mahkemesince kurulmuş olduğundan hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Yüksek 1.Hukuk Dairesine aittir. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 03.05.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu