"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.04.2014 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istemine ilişkindir....
pis su atık borularına bağlamak şeklinde gerçekleştirilen el atmanın, tüm masrafı davalılar üzerine bırakılmak suretiyle İSKİ yazısında öngörüldüğü şekliyle kendi binalarının cephe aldığı Vatan Caddesine çevrilmek suretiyle el atmanın ve muarazanın önlenmesine, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Kal K A R A R Dava, Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere Komşuluk Hukuku'ndan kaynaklanan men'i müdahale ve kal isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, "Tapu kaydına bağlı taşınmazlarda, TMK'nin 737. maddesine dayalı komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesine ilişkin davalar (komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davaları dahil) sonucu verilen hüküm ve kararlara,..." yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, komşuluk hukukuna dayalı el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 23.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen 14/12/2016 tarih 2013/421 Esas 2016/424 Karar sayılı kararını taraflarca istinaf edilmesi üzerine, dairemizin 01/11/2017 tarih 2017/1461 Esas 2017/1525 Karar sayılı ilamı ile, "... Öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği bakımından dava değeri belirlenerek harç ikmalinin sağlanması, davacının, komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi (davalının, zararlandırıcı hareketlerinin önlenmesi ) talebi olmadığı halde komşuluk hukukundan kaynaklanan zararın giderilmesine dair tedbirlere hükmedilmesi de doğru olmamıştır. Ecrimisil tutarının 186,19 TL olarak hesaplanmasına rağmen 3.186,19 TL ecrimisile hükmedilmesi de doğru olmamıştır....
Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.” Bir kimsenin kendi taşınmazında yaptığı hafriyat veya inşaat nedeniyle komşusunun taşınmazına bir zarar vermiş veya onu zarara maruz bırakmışsa, bu zararın hoşgörü sınırlarını aşıp aşmadığını aramaya gerek yoktur. Komşuluk hukukundan kaynaklanan el atmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Komşu taşınmaza yönelen müdahaleden dolayı zarar gören kişi, taşınmazın maliki olmak zorunda değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.10.2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 12.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, komşuluk hukukuna aykırılık sebebiyle tazminat isteğine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabül kısmen reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davası kişiye zarar verecek nitelikte ise kişinin o taşınmazda fiili hakimiyetinin bulunmasının gerektiği görüşü kabul edilmektedir....
Bu eylemlerin saptanmasında, taşınmazın bulunduğu yerin kullanma amacının, niteliğinin, konuya ilişkin düzenlemelerin ve yasal boşluk bulunması halinde mahalli örf ve adetlerin göz önünde tutulması gereklidir. Bu tür uyuşmazlıkların çözümünde hâkim, gerek zararı saptama, gerekse zararı giderici önlemleri bulma yönünden her somut olayın özelliğini gözetmek, tarafların yarar zarar dengelerini değerlendirmek durumundadır. Komşuluk hukukunun öngördüğü sınırları aşan kullanım halinin saptanması halinde ise, mahkemece kurulacak hükümde zararlı davranışın giderim şeklinin ve taraf yükümlülüklerinin açıkça gösterilmesi zorunludur. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine hükmedilebilir....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan el atmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Komşu taşınmaza yönelen müdahaleden dolayı zarar gören kişi, taşınmazın maliki olmak zorunda değildir. Bu kimseler taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak veya şahsi bir hakka dayanarak zilyet sıfatına sahip olabilirler. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının tespit edilmesinden sonra varsa davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz....
Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi, kâl, ecrimisil ve komşuluk hukukuna dayalı el atmanın önlenmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 27.12.2023 gün ve 2023/3879 Esas, 2023/6575 Karar sayılı ilâmı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK'nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir....