"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.5.2006 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan doğan müdahalenin men'i, kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 1.2.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 21.6.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Zarar tehlikesinin belirlenebilmesi için mahkemece öncelikle taraflara ait taşınmazların tapu kayıtları ile çap ve krokileri getirtilmeli, yapılacak keşifte, kadastro mühendisi veya tapu fen memuru bilirkişi yanında davanın niteliğine, tarafların iddia ve savunmalarına göre, en uygun ihtisas grubu ve meslek erbabından seçilecek bilirkişiler hazır bulundurulmalı; düzenlenecek bilirkişi raporlarında, alınması gereken önlemler ile tazminat, ecrimisil, yıkım ve eski hale getirme istekleri varsa, bunlar gerekçeli olarak gösterilmelidir. Davacının zararının önlenmesi esas olmakla birlikte, davalıya da en az zarar verecek veya külfet yükleyecek önlem veya önlemler belirtilmelidir....
Davacı vekili, 390 ada 9 parsel sayılı taşınmazın müvekkiline ait olduğunu, üzerindeki binanın imar mevzuatına uygun yapıldığını, yapı kullanma izin belgesinin alındığını, komşu 10 parsel sayılı taşınmazdaki inşaatın yapımı sırasında gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle müvekkiline ait binanın hasar gördüğünü, oturulamaz hale geldiğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere müvekkilinin mahrum kaldığı kira gelirleri ile binanın oturulamaz hale gelmesi nedeniyle uğradığı ekonomik kaybın belirlenerek davalılardan tahsiline karar verilmesini talep dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin olup, yargılama asliye ticaret mahkemesince sürdürülmüş ve karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.06.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.07.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanununun 683. maddesi; “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir” hükmü ile malikin mülkiyet hakkını hukuksal sınırlar içinde kullanabileceğini düzenlemiştir....
Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Somut olayda; mahkemece her ne kadar davalılardan ...'a karşı dava yöneltilmiş ve aleyhine karar verilmiş ise de, zararın oluşmasındaki etkisi ile nasıl ve ne şekilde zarar verdiği, husumetin yöneltilmesinin sebebi anlaşılamamıştır. Bu itibarla, yukarıda belirtilen hususların açıklığa kavuşturulması, ondan sonra işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.”...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza müdahalenin önlenmesi, eski hale iade ve kal davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalılardan... Genel Müdürlüğü, TEDAŞ İl Müdürlüğü ve ... Jeotermal Enerji San ve Tic. A.Ş.vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza müdahalenin önlenmesi, eski hale iade ve kal istemine ilişkindir. Davacı vekili Avukat ... 13.01.2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiş, dosya içerisinde bulunan ... 11....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 11.03.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Davacı, 1598 parsel sayılı taşınmazında oturduğunu, davalıların komşu 2987 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binalarının kaçak olduğunu, aile mahremiyetine zarar verecek şekilde, kendi taşınmazına bakan 5 adet pencere açtıklarını öne sürerek, pencerelerin kapatılmasını istemiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur....
İletişim Hizmetleri A.Ş. vekili, henüz baz istasyonunun kurulu olmadığını , bu nedenle zarar oluşmadığını ve davanın esası hakkında tedbir kararı verilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuştur. Hükmü, davalı ... İletişim Hizmetleri A.Ş. vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı ... şirketine ait baz istasyonunun kaldırılması isteğine ilişkindir. Bu tür davaların Türk Medeni Kanununun 737. maddesi gereğince komşuluk hukuku hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan hallerde elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için, kural olarak bir zararın doğmuş olması gerekir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise bu hak kullanılabilir....