Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVACININ İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin davalıların kusursuz sorumlu olduklarını dikkate almadan karar verdiğini, davanın komşuluk hukukundan kaynaklandığını, kusursuz sorumluluk ilkesinin esas alınması gerektiğini, TMK'nun 683.maddesindeki düzenlemeye göre mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına sınırlandırılabileceğini, aynı yasanın 2.fıkrasında da mülkiyet hakkının nasıl korunacağının hükme bağlandığını, 730,737 ve 738.maddeleri ile de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesinin hedeflendiğini, yapma, kaçınma katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümünün komşuluk hakkı başlığı altında TMK'nun 737 ve 750.maddelerinde düzenlendiğini, 751 ve 761.maddelerinde de malikin yapması ve katlanması gereken hususların belirtildiğini, komşuluk hukukundan kaynaklanan el atmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olmasının aranmadığını, kasıtlı hareket edip etmemesinin...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 3445 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, komşu 3461 nolu parselin maliki olan davalıya ait taşınmazdaki inşaatın imar mevzuatına aykırı yapıldığı gibi zemin kat kotunun yol kotundan 2.40-2.50 metre yüksek olması nedeniyle komşuluk hukukuna aykırı olarak evinin güneş ve görüntü almasının engellendiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesi ve yıkım isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, komşuluk hukukuna aykırılığın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

    in komşuluk hukukuna aykırı olarak müvekkiline ait dükkanların önüne kaçak olarak çelik sundurma ve iki parsel arasına yine kaçak olarak tuvalet inşa etmesi neticesinde çevreye koku yayıldığını bu yapıların kal'ini; dükkanları kiraya verememe ya da satamama nedeniyle uğradığı zarar olan 34.000,00TL'nin tazminini istemiştir. Dahili davalı ... ile ... müşterek beyanlarında: dava konusu tuvaletin işçiler tarafından kullanılmak üzere inşaat süresinde yapıldığını, daha sonra kaldırıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, el atmanın önlenmesi ve kal isteği konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, komşuluk hukukundan kaynaklanan diğer hususlardaki talep ile tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir....

      Ne var ki, mahkemece uyuşmazlığın bu yönü üzerinde hiç durulmamış, davacının tespit istemi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkemece davanın salt kiralanan yerdeki reklam afişlerine yönelik el atmanın önlenmesi isteminden ibaret olduğunun kabulü ile dava tarihi itibariyle her hangi bir müdahalenin söz konusu olmadığından bahisle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine, 10.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki komşuluk hukukundan kaynaklanan muarazanın men'i, kal ve tazminat istemlerine ilişkin davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 15.09.2020 gün ve 2019/3751 Esas - 2020/4955 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı ..., davalılardan ... ve ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, Dairemizin 01.03.2021 tarih ve 2020/4111 Esas - 2021/1376 Karar sayılı ilamı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmişti. Davalılardan ... ve ... vekili tarafından maddi hata düzeltme dilekçesi verilmekle dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan muarazanın men'i, kal ve tazminat talebine ilişkindir....

          Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriği ile yukarıda açıklanan gerekçeye göre davalıların temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 13.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Davalının davacıya ait komşu parselin içerisine fiilen girerek müdahale ettiği ve hususun bilirkişi raporu ile teyit edildiği, bu haliyle komşuluk hukukunda kaynaklı müdahale söz konusu olmayıp yapılan müdahale davacıya ait parselin içinde olmakla iddianın ileri sürülüş biçimine göre dava tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi eski hale getirme terditli olarak maddi tazminat istemine ilişkindir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanacak kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. 01/09/2022 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince "Taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal, tescil, el atmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.-2. Hukuk Dairesinin görev alanındadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.11.2013 gününde verilen dilekçe ile men'i müdahale talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacı, davalının elma, kiraz, erik ve dut ağacı diktiğini ve bu ağaçların sınırına 20-25 santim yakınında olduğunu ve fındık ağaçlarına zarar verdiğini, davalının dikmiş olduğu ağaçların kendi ağaçlarına zarar verdiğinin tespitine ve el atmanın önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının ağaçlarına herhangi bir zararının bulunmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SUYA EL ATMANIN ÖNLENMESİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve tazminat istemine ilişkin olup, 14.Hukuk Dairesinin bozma ilamı üzerine karar verilmiştir.. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,16.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, paydaşı olduğu 2493 parsel sayılı taşınmazda yapılan özel kadastro ölçümlerinde payından az yer kullandığını, davalının ise payından fazla yer kullandığını ileri sürerek davalının el atmanın önlemsi ile ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, payı oranında yer kullandığını, taşınmazda daha önceki maliklerin fiili taksim anlaşması yaptıklarını, davacının uyuşmazlığın çözümü için en kolay yolun ortaklığın giderilmesi davası açması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının payına karşılık kullanabileceği alanın bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nün raporu okundu....

                  UYAP Entegrasyonu