Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve eski hale iade istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan Daire dosyayı Dairemize göndermiş olduğundan dosyanın Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere Yüksek Birinci Başkanlığa gönderilmesine, 27.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Şu husus hemen belirtilmelidir ki, asıl olan, davacının mülkiyet hakkının korunması ve zararına sebebiyet veren durumun ortadan kaldırılmasıdır. Davacının katlanılabilme sınırlarını aşan bir zararı varsa, buna son vermek için davalının yapması gereken masraf davacının zararından daha fazla olsa bile, elatmanın önlenmesine ve eski hale getirmeye karar verilmelidir. Bir yapının salt ruhsatsız olduğu, imara aykırı bulunduğu ileri sürülüp, TMK’nun 737. maddesi uyarınca yıkım ve eski hale getirme istenemez. Yapının imara aykırı olması yanında bir zararın doğması da şarttır. Salt imara aykırılık, idari mercileri ve idare mahkemelerini ilgilendiren bir husustur. Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme sonucunda davalının kendi taşınmazı içerisine yapmış olduğu yapı nedeniyle bir zararın doğmuş olduğu belirlendiği takdirde davanın kabulüne, aksi halde reddine karar verilmelidir....

    Maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, Kanunun 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.08.2012 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan müdahalenin önlenmesi, kal ve eski hale iade istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, kırsal terminal alanında bürolu bilet gişesinin davalı ... başkanlığından kiralandığını, bir süre sonra belediye tarafından bilet gişesinin önünü tamamen kapatacak şekilde danışma ofisi yapıldığını, müşterilerin gişeyi göremediğini, ticari kazancının düştüğünü, olumsuz etkilendiğini belirterek gişenin önündeki danışma bankosunun kaldırılarak eski hale getirilmesini talep etmiştir....

      Dolayısıyla kamuya ait yolun iyileştirilmesinden ve korunmasından doğan zararlar idari kusur ve eylemlerden doğan zarar niteliğinde bulunduğundan ödettirilmesi istekleri 11.02.1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının II. bendi hükmü gereğince tam yargı davasının konusunu oluştururlar. Bu nitelikli davaların ise idari yargı yerinde açılması gerekir. Tüm bu açıklamalar karşısında, eski hale getirme ve zararın giderilmesi istemine konu olayın kamu hizmetinin görüldüğü sırada ve hizmetle ilgili bulunduğu kabul edilmelidir. İdarenin hizmet kusuru niteliğindeki eylemin sonucu meydana gelen zararlardan dolayı 2557 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1-b maddesi gereğince idareye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. Mahkemece, yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının çözümlenmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir....

        Şu husus hemen belirtilmelidir ki, asıl olan, davacının mülkiyet hakkının korunması ve zararına sebebiyet veren durumun ortadan kaldırılmasıdır. Davacının katlanılabilme sınırlarını aşan bir zararı varsa, buna son vermek için davalının yapması gereken masraf davacının zararından daha fazla olsa bile, elatmanın önlenmesine ve eski hale getirmeye karar verilmelidir. Bir yapının salt ruhsatsız olduğu, imara aykırı bulunduğu ileri sürülüp, TMK’nun 737. maddesi uyarınca yıkım ve eski hale getirme istenemez. Yapının imara aykırı olması yanında bir zararın doğması da şarttır. Aynı şekilde yapı kayıt belgesi alınması da belge sahibine komşuluk hukuku açısından üstün hak vermez. Salt imara aykırılık, idari mercileri ve idare mahkemelerini ilgilendiren bir husustur. Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme sonucunda davalının kendi taşınmazı içerisine yapmış olduğu yapı nedeniyle bir zararın doğmuş olduğu belirlendiği takdirde davanın kabulüne, aksi halde reddine karar verilmelidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, komşuluk hukukuna dayalı el atmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme istemine ilişkin olup mahkemece Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyularak karar verilmiştir. Bu nitelikteki davanın temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.01.2022 tarih ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan, dosyanın, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 15/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, Kanunun 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir....

          cins ve miktarda meyve ağacı dallanmak ve büyümek sureti ile evinin tarafını kapatmak suretiyle taşınmazına zarar vermekte olduğundan meyvelerin kesilmesi sureti ile kalline eski hale getirilmesine ve söz konusu davalıca haksız olarak kullanılması sebebiyle her türlü müdahalenin önlenmesine ileride avukat tutarsa vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davalı ve karşı davacı cevabında ve karşı davasında dava konusu pencerelerin banyosu ve mutfağında bulunduğunu, pencereleri komşuluk hukukuna aykırı davranmak amacı ile değil, binada oluşan rutubetin giderilmesi, ışık ve ... alımının sağlanması kastı ile açıldığını, ne var ki, davacı ve karşı davalının pencereleri duvar örerek kapattığını, asıl davanın reddini, karşı davasında ise 2 parsel malikinin duvar örmek suretiyle müdahalesinin men’ini istemiştir. Mahkemece, 3 parsel sayılı taşınmaz malikinin 2 parseldeki davacı ve karşı davalıya ait duvara elatmasının önlenmesine ve 375.00 YTL eski hale getirme bedelinin davalı ve karşı davacıdan tahsiline, karşı davanın reddine karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu