Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacının dosyaya sunmuş olduğu 20/06/2022 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; "yukarıda numarası yazılı olan dava dosyası ile el atmanın önlenmesi, maddi ve manevi tazminat talepli dava tarafımca açılmıştır. Yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporunda el atmanın bulunduğu ve söz konusu ağacın kesilmesi gerektiği açıkça tespit edilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporunda açıkça yer alan tespitlerin aksine, el atmanın önlenmesi talebime dair karar verilmemiştir. Bu husus eksik inceleme ve araştırma neticesinde hukuka aykırı olarak karar verildiğini göstermektedir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ..., dava konusu maliki olduğu 22 nolu meskenin davalı tarafından altı yıldır kullanıldığını ileri sürerek elatmasının önlenmesini istemiştir. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mülkiyet hakkından kaynaklanan el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli 190 ada 39 parselde 22 numaralı meskenin davacı adına kayıtlı olduğu sabittir....

    Dava ; "Kamulaştırma (Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi)" istemine ilişkindir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümü, Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı ile belirlenmiştir. Ancak 01/09/2022 tarihinden itibaren Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümü kriterleri yeniden düzenlenmiştir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'ne ilişkin iş bölümü kurallarının 1. maddesinde" 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunundan kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar " ile 2. Maddesinde "Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan el atmanın önlenmesi, taşınmaz ve muhtesat bedellerinin tahsili davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" düzenlenmiş olduğundan, istinaf incelemesi görevinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 05.11.2010 gününde verilen dilekçe ile suya el atmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, 12 parsel sayılı taşınmazın maliki olan davalının bitişik parselinde kalan müşterek kaynak suyun bulunduğu toprak gölete söğüt ağacı diktiği ve hakkından fazla su çektiği iddiasıyla suya el atmanın önlenmesi ve ağaçların kalini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil dava konusuz kaldığından hüküm kurulmasına yer olmadığına dair yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 31.01.2012 gün ve 2012/22548 Esas - 2013/1524 Karar sayılı ilama karşı davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Kamulaştırmasız el atılan taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin davada, el atmaya son verildiğinden el atmanın önlenmesi davasında karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil davasının kabulüne dair verilen hüküm taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bu bozma kararına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....

        Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Öte yandan, kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava komşuluk hukukundan kaynaklanan el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nın "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir....

          Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kişisel haktan kaynaklı el atmanın önlenmesi ve kal, muarazanın giderilmesi istemine yöneliktir. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nun 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." kuralı nazara alınmıştır. Davacı tarafından davalı aleyhine kişisel hakka dayalı olarak açılan komşuluk hukukuna dayalı el atmanın önlenmesi ve kal davasının yapılan yargılaması sonucu yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, verilen bu kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır....

          Artvin Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın tapu iptali ve el atmanın önlenmesi olarak açıldığını belirterek, davalının projeye aykırı olarak taşınmaz üzerinde eklentiler yaptığı ve belirli yerleri kişisel amacına yönelik meskene dönüştürdüğü iddialarının genel hükümlere tabi olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, kat irtifaklı ana taşınmazda onaylı mimari projeye aykırı yapılan değişikliklerin eski hale getirilmesi ve el atmanın önlenmesine ilişkin olup, 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun ek 1. maddesi gereğince bu tür uyuşmazlıklardan kaynaklanan davaların değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu durumda uyuşmazlığın Artvin Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılıp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Artvin Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu