Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 25/12/2014 NUMARASI : 2012/1240-2014/1639 Dava dilekçesinde, defter ve belgelerin teslimi ile hesapların denetlenmesi için Kat Mülkiyeti Yasasının 33.maddesi gereğince hakimin müdahalesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava konusu anataşınmazda kat irtifakı kurulmuş olup, Kat Mülkiyeti Yasasının 17/son maddesine göre yapı tamamlanmış ve 2/3'ü fiilen kullanılıyor olması halinde Kat Mülkiyeti Yasası hükümleri uygulanır. Dava konusu sitede 30.10.2010, 08.05.2011 ve 20.05.2012 tarihli kat malikleri kurulu kararlarıyla site yöneticiliği seçimlerinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Kat malikleri kurulu kararları iptal edilinceye kadar geçerlidir....
Somut uyuşmazlıkta, davalının davacı sitenin yöneticiliğini yaptığı, 14/07/2019 tarihli genel kurulda ibra edilmediği, davacı site yönetimi tarafından davalı tarafta bulunan belgelerin teslimi için ihtarname gönderildiği ve 3 günlük süre verildiği, dosya içerisinde mevcut bila tarihli Teslim Edilenler başlıklı belgeye göre bir kısım belgelerin davacı tarafça teslim edildiği, bir kısım belgelerin ise teslim edilmediği hususunun davalı tarafında kabulünde bulunduğu anlaşılmış olup, mahkemesince teslim edilmeyen ve eski yönetici elinde bulunan defter ve diğer belgelerin yeni yönetime teslimi ile dava açılmasına sebebiyet veren davalı taraf aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesine dair verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir....
karşısında; sahte fatura düzenlenmesi konusunda bilgisinin bulunmadığını savunması nedeniyle, suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için; 1- İş yerinin muhasebecisi olan ve tanık sıfatıyla dinlenen ...’un defter ve belgeleri sanığa teslimine dair 03.03.2011 tarihli defter ve belgelerin teslimi tutanağındaki imzanın sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılması, 2-Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi, 3- Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, 4- Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK'nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü...
Bu durumda, 2016 yılı yasal defter ve belgelerinin ibrazına dair yazının davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşıldığından, davacı adına defter ve belge ibraz yükümlülüğünü yerine getirmediğinden bahisle uyuşmazlık konusu dönemlerdeki tüm katma değer vergisi indirimleri reddedilmek suretiyle tarh edilen cezalı vergilerde hukuka uygunluk bulunmamıştır. Diğer taraftan dava konusu cezalı tarhiyatların dayanağı olan ...tarih ve ...sayılı Vergi İnceleme Raporu'nda, davacı şirket temsilcisine ikinci kez çıkartılan tebligata ilişkin pusulanın kapıya yapıştırıldığı 08/08/2018 tarihinden itibaren on beş gün geçtiği halde yasal defter ve belgelerin ibraz edilmediği belirtilmiştir....
maddelerine uygun olarak yasal defter ve belgelerin teslimi ve belirlenen süre içerisinde belgelerin teslim edilmediği takdirde “defter ve belge gizleme suçundan” suç duyurusunda bulunulacağı ihtaratını taşımadığı cihetle yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığı ve bu nedenle atılı suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması, 2) Kabule göre de, ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 19.02.2008 gün ve 346-25 ve 03.02.2009 gün ve 250-13 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanabilmesi için diğer şartların yanında, suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi de gerekmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP ve GEREKÇE: Dava, Kat Mülkiyeti Kanunu 33. Maddesi gereğince hakimin müdahalesi (defter ve belgelerin teslimi) istemine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davaya konu sitede 5711 Sayılı Kanunun 22. maddesi ile değişik 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca toplu yapı yönetimine geçilip geçilmediği uyuşmazlık konusudur. Hukuki uyuşmazlıklarda Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevi asıl, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler Asliye Hukuk Mahkemesinde görülür....
Mahkemece bozma kararına uyularak, yapılan yargılama sonunda dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının taşınmazını bir miktar nakit ve bir villanın anahtar teslimi karşılığında davalıya sattığı, taşınmazın tapusunun 17.09.1993 tarihinde davalıya devredildiği, 30.10.1993 tarihli genel kurulda okunan faaliyet raporunda "yönetim kurulu karar defterinde yer alan koşul gereği bir hissenin anahtar teslimi arsa sahibine verileceği" açıkça yer aldığı, davacının diğer üyelerle eşit konumda sayılması gerektiği, davalı kooperatifin defter ve kayıtlarının usulsüz olduğu, davalı tarafın proje, belge, fatura ve diğer kayıtları sunmadığı ve bu belgelerin belediye, tapu gibi kurumlara da verilmediği, davalı kooperatifin ayrı kalemlere harcama dökümü yapmadığı, defter ve belgelerle tespit edilen 1.453,19 TL ana para ve 1.317,88 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 2.771,07 TL borcun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının genel giderler toplam 2.771,07 TL borçlu olduğunun...
Mahkemece bozma kararına uyularak, yapılan yargılama sonunda dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının taşınmazını bir miktar nakit ve bir villanın anahtar teslimi karşılığında davalıya sattığı, taşınmazın tapusunun 17.09.1993 tarihinde davalıya devredildiği, 30.10.1993 tarihli genel kurulda okunan faaliyet raporunda "yönetim kurulu karar defterinde yer alan koşul gereği bir hissenin anahtar teslimi arsa sahibine verileceği" açıkça yer aldığı, davacının diğer üyelerle eşit konumda sayılması gerektiği, davalı kooperatifin defter ve kayıtlarının usulsüz olduğu, davalı tarafın proje, belge, fatura ve diğer kayıtları sunmadığı ve bu belgelerin belediye, tapu gibi kurumlara da verilmediği, davalı kooperatifin ayrı kalemlere harcama dökümü yapmadığı, defter ve belgelerle tespit edilen 1.453,19 TL ana para ve 1.317,88 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 2.771,07 TL borcun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının genel giderler toplam 2.771,07 TL borçlu olduğunun...
Somut olaya gelince, vergi denetmeni tarafından defter ve belgelerini ibraz etmesi için çıkartılan tebligatın, ikamet adresinde sanığın eşine 20.10.2012 tarihinde tebliğ edilmesi; incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenler tespit edilmediği için, defter ve belgelerin incelenmek üzere ibrazı için denetmenlik adresine getirilmesi istenerek sürecin mükellef aleyhine tersine çevrilmesi; sanığın,“Ben o tarihlerde ...'de ...Beton isimli şirkette alt taşeronluk yapıyordum. Ayrıca vergi mükellefi idim. 2010 yılına ilişkin defter ve belgelerin ibraz edilmesi amacıyla tebligat yapılması üzerine ben muhasebecime bu hususu iletmiştim. Ancak sonradan öğrendiğim kadarı ile muhasebecim defter ve belgelerin bir kısmını vermiş bir kısmını vermemiş. Ben şehir dışında idim....