Dosyadaki delil ve belgelere göre davalı idare vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak; Taşınmazların yol olarak el atılan ve hafriyat dökülmek suretiyle el atılan bölümlerinin eski hale getirilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken eski hale getirme bedelinin kararın infazı sırasında belirleneceği gözetilmeksizin infazda tereddüt yaratacak şekilde eski hale getirme bedelinin tahsiline dair hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 04/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuki nitelikleri itibariyle Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerleren olan meralar için mülkiyet hakkına sahip olan Hazinenin eski hale getirme tazminatı ve meraya haksız elatmanın önlenmesini isteyebileceği gerek uygulamada gerekse Yargıtay kararları ile kabul edilmiştir. Bu durumda davalıdan meranın eski hale getirme tazminatının tahsiline karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır.(Yargıtay 14. H.D 2018/4492 E. 2019/3558 K.) Mahkemece, yapılan keşif sonucu düzenlenen ziraatçi ve inşaatçı bilirkişi raporlarına göre, mera parselinde üretim yapılarak vasfı bozulan alanın eski hale getirme bedelinin 6.334,35 TL olduğu, ayrıca taşınmazda yer alan konut ve ahır niteliğindeki yapıların bulunduğu bölümde eski hale getirme bedelinin 59.200,00TL olduğu, böylece toplam eski hale getirme tazminatının 65.534,35TL olduğu görülmektedir. Eski hale getirme bedeli, vasfı bozulan meranın ıslah edilmek suretiyle mera vasfının kazandırılması için boş olan arazide yapılacak masraflardır....
Eski hale getirme, elde olmayan sebeplerle süresinde yapılamayan bir işlemi sonradan yapma imkanı verebilmek için getirilmiş bir müessesedir. Eski hale getirme talebinin kabul edilebilmesi için sürenin arzu ve ihtiyar dışında elde olmayan bir sebeple kaçırılması (6100 sayılı HMK. md. 95/1), süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca başka bir hukuki yoldan ulaşılamaması (md.95/2), eski hale getirme talebinin engelin kalkmasından itibaren 2 hafta içinde yapılması (md.96/1), en geç nihai karar verilinceye kadar eski hale getirme talebinde bulunulması (md.96/2) gerekir....
Mahkemece bu kez işin esasına girerek toplanan deliller doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.Eski hale getirme, elde olmayan sebeplerle süresinde yapılamayan bir işlemi sonradan yapma imkanı verebilmek için getirilmiş bir müessesedir. Eski hale getirme talebinin kabul edilebilmesi için sürenin arzu ve ihtiyar dışında elde olmayan bir sebeple kaçırılması (6100 sayılı HMK. md. 95/1), süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca başka bir hukuki yoldan ulaşılamaması (md.95/2), eski hale getirme talebinin engelin kalkmasından itibaren 2 hafta içinde yapılması (md.96/1), en geç nihai karar verilinceye kadar eski hale getirme talebinde bulunulması (md.96/2) gerekir.Somut olaya bakıldığında; Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar nihai bir karardır. Nihai kararlara karşı temyiz yolu açık olup eski hale getirme talebinde bulunulduğu tarih itibariyle henüz temyiz süresi dolmamıştır....
Aynı Kanunun 97.maddesinde; eski hale getirme dilekçesinde talebin dayandığı sebepler ile bunların delil veya emarelerinin gösterileceği belirlenmiş, 98.maddesinde ise, istinaf yoluna başvuru hakkının düşmesi halinde eski hale getirmenin bölge adliye mahkemesinden temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesi hâlinde ise Yargıtay’dan talep edileceği öngörülmüştür. Eldeki dosyada; davalı vekilinin istinaf dilekçesinin süresinde olmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin reddine dair verilen ek kararın sonrasında davalılar vekilinin eski hale getirme dilekçesi sunduğu anlaşılmakla HMK’nın 98. maddesi gereği eski hale getirme talebinin bölge adliye mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenlerle mahkemenin 12.07.2021 tarihli eski hale getirme talebinin reddine dair ek kararının yerinde olmadığı anlaşılmıştır....
Somut olayda borçlu vekilinin eski hale getirme talebi ile birlikte Dairemizin onama ilamı hakkında nedenlerini de belirterek karar düzeltme isteminde bulunmadığı görüldüğünden, borçlunun eski hale getirme talebi reddedilmelidir. SONUÇ : Borçlunun eski hale getirme talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle (REDDİNE), 30/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekilinin, eski hale getirme bedeline ilişkin karar düzeltme taleplerine gelince; İcra İflas Kanunu'nun 30.maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde; eski hale getirme bedelinin infaz aşamasında gözetilecek bir husus olduğu, her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde eski hale getirme isteyip, 19/10/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi kurulunun 20/02/2009 tarihli raporunda 102.636 TL belirlediği eski hale getirme bedeline hükmedilmesini talep etmiş ise de; davacının asıl talebinin dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, el atılmak sureti ile niteliği değiştirilmiş taşınmazın eski hale getirilmesi olduğu göz önüne alındığında mahkemece elatmanın önlenmesi ile birlikte eski hâle getirilmesi kararı ile yetinilmesi gerekirken infaz aşamasında belli olacak eski hâle getirme bedelinin hüküm altına alınması doğru görülmemiş, hükmün bu yönü ile bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir....
Eski hale getirme bedeli taşınmaz bedelinden fazla olmayacağından taşınmazın gelir metoduna göre bedelinin belirlenip ve sonuçta taşınmazın zemin bedeli eski hale getirme bedelinden az ise taşınmazın zemin bedelinin davacıya ödenmesine ve taşınmazın tapusunun iptaline ve idare adına tesciline karar verilmesi aksi durumda ise eski hale getirme bedeline hükmedilmesi gerektiğine ilişkin Yargıtayın yerleşik kabulü kapsamında mahkemece eski hale getirme bedeline hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamıştır. 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1. maddesinde belirlenen koşulların varlığı halinde, incelenen ilk derece mahkemesine ait dava dosyasının ve kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması durumunda, istinaf incelemesi sırasında istinaf başvuru talebinin esastan reddine karar verileceği düzenlenmiştir. Bu durum istinaf incelemesi sırasında, duruşma yapılmadan karar verilebilecek haller kapsamında yer almaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Eski Hale Getirme Dosyanın incelenmesinden dava dışı EPDK’nın 16.07.2009 tarihli ve 2180/3 sayılı kararı ile kamulaştırma kararı aldığı, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/189 D.İş sayılı dosya ile kamulaştırma bedelinin tespitine ve acele el konulmasına karar verildiği anlaşılmakla; taraflar arasındaki uyuşmazlık, kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 21.02.2018 tarihli ve 30339 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (5.)...
Şöyle ki, Dava konusu taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilirken eski hale getirme bedeli kararda gösterilmiştir. Eski hale getirme bedeli, kararın infazı sırasında belirleneceğinden infazda tereddüt yaratacak şekilde eski hale getirme bedelinin hüküm altına alındığı bu hususunda bozma nedeni yapılması gerektiği yapılan incelemede anlaşıldığından, Davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizin 14.03.2017 günlü 2016/2761E.-2017/8208K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra, yapılan değerlendirmede, Dava kamulaştırmasız el atmanın önlemesi, eski hale getirme ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idareler vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmaza davalı idarelerce el atıldığı anlaşıldığından ecrimisil bedelinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....