"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde ortak yerlerin onarımı için harcanan paranın kat maliklerinden arsa payları oranında tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar ve vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davalılardan ... 'e 19.12.2008' de tebliğ edilen mahkeme kararını 02.01.2009' da, davalı ... ... ise kendisine 13.12.2008'de tebliğ edilen kararı 07.01.2009'da temyiz etmiştir....
(tasfiye olan ...)’nın suçtan doğrudan zarar görmemesi nedeniyle davaya katılma hakkı olmadığı gibi verilen katılma kararı da hukuken geçersiz olacağından, hükmü temyiz yetkisi bulunmayan müşteki vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı CMUK'nın 317.maddesi gereğince REDDİNE, II) Sanığın hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Suç tarihinde katılanların ...Bankası ...’nde bulunan ortak hesabındaki 20.000 YTL paranın, temyiz dışı sanık...’e ait Türkiye ......
Yargılama sırasında hesabın davacının eşi ...’la ortak hesap olduğu anlaşılmakla ...’ın davaya muvafakat beyanı dosya arasına alınmıştır. Davalılar vekilleri ayrı ayrı davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, davacıya ait paranın dava dışı ... banka havale edilmiş olmasına rağmen davalı banka nezdinde kaldığı, ... banka gönderilmediği, paranın davalı bankanın hakim ortaklarına ait bir kısım şirketlere kredi olarak kullandırıldığı, müşterek hesaplarda hesap sahiplerinden birinin hesabın korunmasına yönelik tedbir babında davayı tek başına açabileceği ve diğer hesap sahibinin muvafakatının yargılama sırasında aranmasının yeterli olduğu, hesap sahibi ...'...
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete havale yoluyla 205.000 TL ödünç para gönderdiğini, havale dekontunda paranın ödünç olarak gönderildiğine ilişkin şerh bulunduğunu, davalı şirketin borç aldığı paraya iade etmemesi üzerine alacağın tahsili için yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ile dava dışı ...'ın davalı şirketin ortakları olduğunu, davacının aslında ortak olmasından dolayı davalı şirket hesabına daha önceden yatırdığı parayı dava dışı İsmail'in imzasını kullanarak yine dava dışı ...'ın hesabına transfer edip daha sonra parayı teslim alıp kendi hesabına yatırdığını, müvekkilini de tehdit edip Cumhuriyet Savcılığı'na şikayette bulunmasını engellediğini, ortada müvekkili şirkete verilmiş ödünç paranın bulunmadığını belirterek davanın reddine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....
KARAR Davacılar, Eryaman 3.etap 17337 adadaki muhtelif blokların yöneticisi olduklarını, kat maliklerinin davalıdan 1995 yılında birer adet daire satın aldıklarını, yaptırdıkları tespite göre ortak yerlerdeki mevcut gizli ayıp ve noksanlıklar nedeniyle 150.000 YTL zararın olduğunu ileri sürerek bu paranın tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, yöneticilerin dava açma ehliyetlerinin bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden ortak çocuklar ile davalı baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması doğru olmayıp, hükmün belirtilen sebeplerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.), (3.) ve (4.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 136.00 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.02.2017(Pzt.)...
'nın temyiz inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre küçüğün ihtiyaçlarına nazaran ortak çocuk ... lehine takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Medeni Kanunun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....
kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların ortak çocuğu Merve 05.11.1999 doğumlu olup, ilk derece mahkemesince 27.04.2017 tarihinde çocuk yararına her ne kadar iştirak nafakasına hükmedilmişse de, bölge adliye mahkemesince verilen istinaf kararı tarihi olan 10.07.2018 tarihinde ortak çocuk ergin olmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi ve manevi tazminat yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, kişisel ilişki düzenlemesi, nafakanın ve manevi tazminatın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı...