Müşterek hesap birden fazla kişiye aitse mudilerden birinin ölümü halinde, aksine sözleşme yoksa, hesaptaki paralar eşit paylara bölünecek ve hayatta kalan mudiye kendi payı ödenebilecektir. Ortak hesabın taraflarından her biri bankadan para çekerken, payına göre kendi adına, payından fazlası için diğer hesap sahibinin vekili olarak hareket etmekte olup, payından fazla çektiği miktarda diğer hak sahibine karşı borçlu durumuna girer. Davalı, mirasbırakanın ölümünden önce hesaptaki paradan çekmiş olduğu tutar ile ölümünden sonra çekmiş olduğu tutardan payından fazla çektiği miktar kadar diğer mirasçılara karşı sorumludur. Somut uyuşmazlıkta, davacılar tamamını murisin birikimini oluşturduğu iddia olunan davalı ... ile davacı ... arasında bulunan ortak hesaplardaki paranın tümünü davalı ...'in uhdesine geçirmesi suretiyle miras payından fazla kazanç elde ettiğini belirterek banka hesabından çekilen paranın denkleştirmeye tabi olmasını talep etmişlerdir....
Bu kez, şikayet olunan ... vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. 1-Dosyadaki yazılara, Yargıtay ilamında belirtilen ve benimsenen gerektirici sebeplere göre, şikayet olunan ... vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan, sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. Borçluya ait aracın, ...'nün 2014/110 Talimat sayılı dosyasında, 8.750,00 TL bedel ile satıldığı, 88,50 TL tellaliye harcı ödendikten sonra kalan 8.661,50 TL'nin şikayet olunan ...'ın alacaklı olduğu ....'nün 2014/1892 E. sayılı dosyasına gönderildiği, 15.07.2014 tarihinde düzenlenen sıra cetvelinde, 8.661,50 TL'den 229.20 TL masrafın alacaklıya verilmesinin ardından kalan tüm miktarın şikayet olunana ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır....
un kullanacağının belirtildiğini, 7,9,14 numaralı meskenlerin ise davacılara bırakıldığını, murisin sağlığında kiraya vermiş olduğu dairelerden gelen kiraların muris ile davalı ...’nin İş Bankasındaki ortak hesabına yatırıldığını, hesaptan 16.000,00 TL çekildiğini, bunun yarısının davalı ...’ye ait olduğunu, diğer 8.000,00 TL'nin bölüşülmesi için davacılardan banka hesap numarası istenmesine rağmen verilmemesi üzerine her bir mirasçının 1/8 payına isabet eden 1000,00 TL'nin davacıların adreslerine PTT yolu ile gönderildiğini, davacılara bırakılan dairelerin kiralarının davacılar tarafından tahsil edildiğini, muristen kalan taşıtın kullanılmayarak evin önünde durduğunu, emlak vergilerini, taşıt vergisini, araç sigorta ve muayene ücretlerini, 9 nolu dairenin apartman aidatlarını kendilerinin ödediğini, davacıların daha çok kendilerine borçlu olduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir....
Dosyanın incelemesinde; davacının, davalı üzerine kayıtlı ancak davalının damadı Necati Kılınç tarafından işletilen NK TANTUNİ isimli işletmeye %50 hisseyle ortak olması karşılığında kendisinden istenilen 70.000,00.-TL bedelin, 50.000,00.-TL'sini davalının Garanti Bankası hesabına gönderdiği, kalan 20.000,00.-TL'sini de elden davalıya verdiği, ortaklık vaadiyle para alınmasına rağmen davacının NK TANTUNİ isimli işletmeye ortak yapılmadığı, Necati Kılınç tarafından işletilen dükkanın davacıdan para alınmasının akabinde Necati Kılınç tarafından kapatıldığı belirtilerek, davacının ödemiş olduğu paranın tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatığı, başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın kısmen kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, yarım kalan inşaat nedeniyle davalı kat malikinden ortak gider alacağının tahsili istemine ilişkindir, mahkemece davacı dilekçesi ve ekinde bulunan resim ve belgeler uyarınca bağımsız bölümlerin üçte ikisinin fiilen kullanılmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir....
.- YTL. paranın 1/2 hissesinin davalıdan talep edildiği, tarafların anneleri ... öldüğü, davanın yalnızca davacının hissesi dışında alacak için açıldığının davacı vekili tarafından ek dilekçe ile beyan edildiği anlaşılmaktadır. Tespit edilen bu duruma göre, uyuşmazlık ortak muristen kalan para için açılan alacak davası mahiyetinde olup, H.Y.U.Y.'nın 8/1. maddesi gözönünde bulundurulduğunda davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nin ticaret sicil kayıtlarının celbi ile bu durum tespit edileceğini, müvekkilinin bu süreçte edimini gereği gibi yerine getirmek için çaba sarf etmiş öncelikle diğer payları toplayarak tek ortak olmuş, gayri resmi ortak olarak davacı karar süreçlerinde yer almış, ek olarak yapılan tüm giderler ile personel maaşlarını müvekkil tarafından karşılandığını, davacının göç işlemlerini tamamlayarak -------- gelmesini beklemiş devamında ise pay devirlerini davacı lehine gerçekleştirildiğini, beyan ederek, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, asıl alacağın %20'sinde az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep etmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE;Dava; davacının, davalı tarafa ortaklık amacıyla gönderdiğini iddia ettiği paranın iadesi istemine ilişkindir. Davacı, bir miktar paranın davalıdan tahsilini talep etmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca dere mutlak koruma alanında kalan taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve bedelin davalı idareden tahsili ile el atılan taşınmazın davacı üzerindeki tapusunun iptali ve davalı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca dere mutlak koruma alanında kalan taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve bedelin davalı idareden tahsili ile el atılan taşınmazın davacı üzerindeki tapusunun iptali ve davalı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Taraf vekillerinin temyiz itirazı yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, davalıdan aşağıda yazılı kalan onama harcının alınmasına, aşağıda harçtan artan paranın istenildiğinde davacıya iadesine, taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 26.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....