"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde ortak yerlerin onarılması nedeniyle harcanan paranın arsa payları oranında tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Temyize konu miktar 1.400 TL.sını geçmemektedir. HUMK.nun 5219 Sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 1.400 TL.yı geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, önceki dönem yöneticisi tarafından ve kendi hesabından ortak giderler için harcanan paranın tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davaya konu taşınmazın tapu kayıtlarıyla ilgili olarak davacıdan alınacak bilgi doğrultusunda dava konusu taşınmazda kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmuş olup olmadığının tapu sicil müdürlüğünden sorulması ve kurulmuş ise tüm bağımsız bölümleri gösteren tapu kaydı ile yönetim planı örneğinin dosyaya getirtilmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iade edilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ortak gider alacağının tahsili için yapılan takibin iptali, dosyaya yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava konusu anagayrimenkulde kat irtifakı ya da kat mülkiyeti kurulu olup olmadığı, kat iritfakı ya da kat mülkiyeti kurulu ise davanın taraflarına ait bağımsız bölüm ve maliklerini gösterir tapu kaydının ve yönetim planının ilgili tapu müdürlüğünden getirtilip dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kararı, davacı vekili ile davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir....
Bu durumda usulüne uygun bir temyiz başvurusunun bulunduğu kabul edilemeyeceğinden, HUMK’nın 432/4. maddesi uyarınca anılan vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı Banka ve TMSF vekilinin temyizine gelince; Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı Banka ve TMSF vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 3-Dava, davalı mevduat hesabındaki paranın tahsili istemine ilişkin olup, dosya arasında bulunan hesap sözleşmesi, hesap ekstresi ve havale talimatı da gözetilerek davacı ile dava dışı ...’nin ortak hesap açtıkları anlaşılmaktadır....
Asliye hukuk mahkemesi, takibe konu paranın tarafların nişanlı oldukları dönemde ortak araba alınması için gönderildiği ve talebin katkı payına ilişkin olduğu ve aile mahkemesinin görevi kapsamında bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Aile mahkemesince ise, talep edilen paranın evlilik öncesi dönemde havale edildiği, verilen paranın veya bu katkının istenmesinin genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Davacının, davalı ile evlenmelerinden önce, araç alması için davalıya gönderdiği 10.500.-TL'nin tahsili amacıyla, başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptalinin istendiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, tarafların 24/04/2013 tarihinde evlendikleri, İstanbul Anadolu 4....
Mahkemece; tarafların elde edilen kira gelirinin anne ... ’ye verilmesini kararlaştırdığı, ortak hesaptaki paranın ise davalı tarafından çekilerek anne ... ’nin hesabına yatırıldığı gerekçe gösterilerek, kira bedelleri ile ilgili alacak isteminin reddine, ortak hesaptan çekilen para ile ilgili istemin ise kabulü ile 10.000 TL nin vadeli hesabın ilk açılış tarihinden itibaren yasal faizi ve dava tarihinden itibaren anaparaya işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Birden fazla kimsenin bankada açtırdıkları ortak hesap, sözleşmeye dayanan müteselsil alacaklılık tipini oluşturmakta olup, hesap sahiplerinden herbiri diğerinin onayına gerek olmaksızın müşterek hesap üzerinde tasarrufta bulunabilir. Müşterek hesaptaki paylar, aksi iddia edilip kanıtlanmadıkça birbirine eşittir. Müşterek hesaptaki pay sahibi payından fazla çektiği miktarda diğer hesap sahibine karşı sorumlu olur. Somut olayda; banka kayıtları incelendiğinde, tarafların, dava dışı T1 ile birlikte ortak olarak açtıkları 23419738 numaralı ortak hesapta bulunan 97.043,16 TL'yi davalının 13.08.2010 tarihinde, davacı ile birlikte ortak olarak açtıkları 25516478 numaralı ortak hesaba aktardığı ve bu üçlü hesabın kapatıldığı, aynı gün bu paranın aktarılmasıyla 300.000,00 TL olan olan bu hesaptan davalının parayı dava dışı Sumru Sezgin'in hesabına havale ettiği görülmektedir....
Paylaşma, kural olarak ya malın belli bir kesiminin paydaşlara aynen verilmesi ya da satılarak satış sonunda elde edilecek paranın dağıtımı şeklinde yapılır. O halde ortak miras bırakandan kalan ve terekeye dahil olduğu iddia olunan para veya alacakta ayni hak söz konusu olmadığından ve para misli eşyadan sayıldığından ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.1.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dosyaya delil olarak sunulan düğün CD'lerinden bir kısım ziynet ve nakit paranın davacı geline, bir kısım ziynet ve nakit paranın ise davalı damada takıldığının tespit edildiğini belirterek her iki tarafa takılan ziynet eşyaları ile paralar ayrı ayrı gösterilmiştir. Düğün sırasında kadına (geline) takılan ziynet ve paranın kadına ait olduğu kabul edilmekte ise de, erkeğe (damada) takılan ziynet ve nakit paraların da kadına hediye olarak takıldığı ya da kadına bağışlandığı kanıtlanamamış ise bu ziynet ve paranın erkeğe ait olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle, erkeğe takılan ziynet ve paraların da davacı kadına takıldığı ya da sonradan bağışlandığının kanıtlanıp, kanıtlanmadığı üzerinde durulmadan, erkeğe takılan ziynet ve paranın da davacı kadına aitmiş gibi hüküm kurulması doğru değildir....