"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, arsa paylarının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalılar vekili Av. ... geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı adına gelen olmadı....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, arsa paylarının düzeltilmesi ve tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalılar vekili Av.... geldi. Aleyhine temyiz olunan davacılar adına gelen olmadı. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dava konusu ......
projede de gösterilmeyen ileride bir kat ilavesi de dahil olmak kaydıyla, tapu kaydının beyanlar hanesine dava dışı müteahhit ... ... lehine düşülen tüm şerhlerin iptalinin gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile taşınmazdaki 12 adet bağımsız bölümün arsa paylarının tek tek tespitine, taşınmazın tapu kaydındaki beyan ve şerhlerin iptaline karar verilmiş; Mahkemenin 03.03.2014 tarihli ek kararı ile 24.12.2013 tarihli duruşma tutanağının kısa kararında bağımsız bölüm numaraları ve arsa payları belirtildikten sonra "olduğunun tespitine" ifadesi yazılı olduğu halde hüküm kısmının 1. maddesinde bağımsız bölüm numaraları ve arsa paylarının belirtildiği, arsa paylarından sonra gelmek üzere "olduğunun tespitine" ifadesinin sehven yazılmadığı gerekçesiyle hükmün 1. maddesine, her bir bağımsız bölüm numaraları ve arsa paylarından sonra gelmek üzere "olduğunun tespitine" ifadesi eklenerek hükmün 1. maddesinin tavzihen düzeltilmesine karar verilmiştir....
Mahkemece davanın kabulüne ....118 parselde bulunan apartmanın; Zemin kat 1 nolu bağımsız bölümün 28/262 olan arsa payının 147/1029 olarak, zemin kat 2 nolu bağımsız bölümün 42/262 olan arsa payının 140/1029 olarak, 1. kat 3 nolu bağımsız bölümün 48/262 olan arsa payının 179/1029 olarak, 1. kat 4 nolu bağımsız bölümün 48/262 olan arsa payının 187/1029 olarak, 2. kat 5 nolu bağımsız bölümün 48/262 arsa payının 184/1029 olarak, 2. kat 6 nolu bağımsız bölümün 48/262 olan arsa payının 192/1029 olarak değiştirilmesine, bu şekilde tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiş, hükmün davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine ....... Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesinin 2017/2460 Esas - 2019/430 Karar sayılı ilamı ile başvurunun esastan reddine karar verilmiş; verilen bu karar davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava arsa paylarının düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesi 25/06/2016 gün ve 2015/6773 E. - 2016/8545 K. sayılı kararı ile "Somut olayda dava konusu taşınmazda 1979 yılında kat mülkiyeti kurulduğu, kat mülkiyetine doğrudan geçiş tarihi olan 1979 tarihinde bağımsız bölümlerin değerinde ve dolayısıyla arsa paylarının tespitinde dikkate alınmayan bu nedenle arsa payları arasında orantısızlığa yol açan somut ve haklı nedenler ortaya konulmadığı gibi dava konusu taşınmazda 1979 yılında kat mülkiyeti kurulduğu dikkate alındığında aradan geçen süre zarfında taşınmazda arsa paylarına herhangi bir itiraz olmadığı, bağımsız bölümlerin, kat mülkiyetinin kurulduğu tarihteki değerlerinin yukarıda açıklanan unsurları ve bu belirlemeye göre tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğu bilirkişi kurulunca açıkça saptanmadığına göre, mahkemece davanın reddine karar vermek gerekirken, herhangi bir değerlendirme ve gerekçe içermeyen soyut ve genel ifadeli bilirkişi raporu esas alınarak ve paydaya eşit...
Mahkemesinin (kapatılan .....) 1984/1433 E.- 1986/783 K.sayılı dosyasına konu taşınmazın eldeki davanın konusu olan taşınmaz olduğu (......, davanın arsa payının düzenlenmesi talebiyle açıldığı, yargılama yapılarak davanın kabulü ile arsa paylarının hüküm kısmında açıklandığı şekilde yeniden düzenlenmesine karar verildiği, karar tarihinin 30/05/1986 olduğu, gerekçeli karar tebliğe çıkartılmadığından hükmün kesinleşmediği, kararın tebliğe çıkartılması talebinin ek karar ile reddedildiği, arsa paylarının yeniden düzenlenmesine ilişkin verilen 30/05/1986 tarihli karar henüz taraflara tebliğ edilmemiş olduğundan teknik olarak kesinleşmiş bir karar olmadığı gerekçesiyle davanın HMK 114/1-ı ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava arsa payının düzeltilmesi istemine ilişkindir....
ve yapının tamamlanabilmesi için kat irtifakı sahiplerinden yükümlülüklerini yerine getirmeyenler aleyhinde KMK madde 35 gereğince KMK 17, 20 ve 26. maddelerine istinaden yasal girişimlerde bulunabileceği, icra takibi ve dava açabileceğini ileri sürmüş ve yerel mahkemenin tefrik ve ret kararlarının kaldırılmasını istemiştir....
Kat Mülkiyeti Kanununun 3.maddesinde, arsa paylarının bağımsız bölümlerinin değerleri ile orantılı olarak tahsis edilmediği hallerde, her kat maliki veya kat irtifakı sahibinin arsa paylarının yeniden düzenlenmesi için mahkemeye başvurabilecekleri, arsa paylarının o bölümlerinin değerinde sonradan meydana gelen azalma veya çoğalma sebebiyle değiştirilemeyeceği hükme bağlanmış; Yargıtay uygulamalarında ise, kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulurken arsa paylarının düzenlenmesi sırasında bu düzenlemeye katılan kat maliklerinin sonradan dava açması halinde, Türk Medeni Kanununun 2.maddesi gereğince iyiniyet kurallarıyla bağdaşmadığı gerekçesi ile davalarının reddine karar verilmesi ilkesi benimsenmiştir....
kurulduktan sonra malik olanlar ve kat mülkiyeti kuruluşunda bizzat bulunup, tapuda imzası olmayan maliklerin iyi niyetli kabul edildiğini, arsa paylarının hatalı olduğunu dava açılmadan çok kısa bir süre önce kat malikleri arasında yapılan bir toplantıda hatayı tespit ettiklerini, açılacak olan davalarda herhangi bir hak düşürücü süresinin söz konusu olmadığını, 21.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda arsa paylarının adaletli olarak dağıtılmadığını ve yeniden arsa payı düzenlemesinin gerekli olduğunu, arsa payının yeniden düzenlenmesinin davacı taraftaki kat malikinin faydasına olduğunu ve 1.2.3.4 nolu bağımsız bölümlerin arsa payının artması gerektiğini, eski ve yeni arsa payları arasındaki farkın 1 ve 2 nolu bağımsız bölümler için %10'dan fazla olduğunu tespit edilmesine rağmen rapor dikkate almaksızın davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ve yine davalılar için müşterek bir sebepten dolayı davanın reddedilmesi nedeniyle tek vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken...
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/541 Esas sayılı dosyasında kat mülkiyetinin iptali ve arsa paylarının düzeltilmesi istemi ile dava açtıkları bu davada yapılan keşif sonucu düzenlenen 14/11/2013 tarihli ek bilirkişi raporunda B blok bahçe zemini 8 numaralı bağımsız bölümün binanın mimari projesinde görülmediği, bağımsız bölüm olarak gösterilmediği, yönetim planı ve şahsi irtifak hakkı sözleşmesinde mevcut olmadığı hususlarının tespit edildiği, bu rapordan anlaşılacağı üzere söz konusu deponun bağımsız bölüm olarak arsa payı almasının imar mevzuatına ve projeye aykırı olduğu, buranın bağımsız bölüm olma niteliği taşımadığı gibi ne suretle tapuya tescil edildiğinin anlaşılamadığı, söz konusu dosyada bu bölüm yönünden tapu iptali davası açmaları için kendilerine süre verildiği belirtilerek taşınmazda bulunan 8 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali, bu bölüme ayrılmış bulunan arsa paylarının paylaştırılarak davalı ... dışındaki arsa payı sahiplerine tescili, davalının iktisap tarihi...