Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

talebinin reddine, yine her ne kadar davalı/birleşen dosya davacısı T2 müşterek çocuklarla anne arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması ve kısıtlanmasını talep etmiş ise de, müşterek çocukların anneleriyle kişisel ilişkisinin kaldırılması için herhangi bir sebep bulunmadığı, sadece babanın kendisini aldatan eşi ile çocukların görüşmesini kabul edemediği için çocukların anneleriyle kişisel ilişki kurmasını istemediği, ancak çocukların anneleriyle kişisel ilişki kurmasının çocukların menfaatine olduğu bilirkişi raporundan anlaşıldığından müşterek çocukla annenin kişisel ilişki kurmasının kaldırılması ve daraltılması talebinin de reddine, tarafların anne ve baba kişisel ilişkinin kurulması ve devamı yönünde keski kaldıkları, üzerine düşenleri yapmadıkları dolayısıyla ebebeyinlik becerilerinin gelişmediği anlaşılarak, anne ve baba hakkında 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunun 5. maddesinin a bendindeki Danışmanlık Tedbirinin uygulanmasına, yine çocukların babalarının ve annelerini davranışlarından...

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sosyal inceleme raporu ile çocuğun baba ile görüşme konusunda istekli olduğunun kişisel ilişkinin kaldırılmasının çocuğa zarar vereceğinin tespit edildiği, dosya kapsamından baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılması sebebinin bulunmadığı davacının dava dilekçesindeki iddialarını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

    Dairenin 15.03.2022 tarihli ve 2022/1723 Esas, 2022/2471 Karar sayılı bozma ilâmında; toplanan delillerden ve özellikle davalı babanın öğrencisi olduğu iddia edilen erkek şahısla olan hayatın olağan akışına ve öğrenci-öğretmen ilişkisine uygun düşmeyen iletişimi ve çocuk ile öğrencisi olan erkek şahıs ve kendisinin aynı yatakta yatması şeklindeki davranışının çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasını gerektirecek ağırlıkta olmadığı anlaşılmakta ise de; mahkemece, davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması yanında, kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını da talep ettiği ve babanın davranışları da dikkate alınarak çocukla baba arasında daha önce kurulan yatılı kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olmadığı, onun duygusal gelişimini olumsuz etkileyeceği anlaşıldığından yatılı kişisel ilişkinin kaldırılması suretiyle yeniden yatısız olacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken, davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle; Bölge...

      ilişkisinin kaldırılması ya da sınırlandırılması halinde adı geçen ortak çocuğun bundan olumsuz yönde etkileneceği, nitekim sosyal inceleme raporu hazırlanırken yapılan görüşmelerde elde edilen bilgiler ve gözlemler doğrultusunda davalının ortak çocuk ile kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da sınırlandırılmasını gerektirecek bir durumun tespit edilemediği, her iki ebeveyni ile sağlıklı ilişki kurabilmesinin çocuğun gelişimine olumlu yönde katkı sağlayacağı, bu hali ile ortak çocuk ve davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması ya da sınırlandırılmasının küçüğün yüksek menfaatine uygun olmayacağı gerekçesi ile her iki davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....

        Alacaklı icra mahkemesinden alacağı yetki ile (İİK m. 112) paydaşlığın giderilmesi davası açarak, elbirliği ile mülkiyet ilişkisinin sona ermesini sağlayıp, o paydan sıra cetveli sonuca düşecek olan kısmı alabilir. Bu açıklamadan sonra somut olaya gelindiğinde, borçlunun murisinden kalan mallarının bulunup bulunmadığının araştırılması bir zorunluluk olup, Anayasadaki temel hak ve özgürlükler ve bu kapsamda kişisel verilerin korunmasına aykırılık oluşturmaz. Bu nedenle alacaklının isteminin kabulü ile icra müdürlüğünün 21.07.2021 tarihli kararının kaldırılması görüşünde olduğum için çoğunluk görüşüne katılamıyorum.06.12.2023...

          ilişki sürdürmesinin çocuklar için bir hak olduğu gibi anne ve baba için de bir hak olduğu, boşanma kararıyla çocuklardan ... ile anne arasında düzenlenen kişisel ilişkinin zaman, ortam ve tarafları yönünden uygulanmasında sıkıntıların olacağı, çocuğun anneyle kişisel ilişkisinin yeniden düzenlenmesinde usul ve yasaya aykırı bir durumun bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince erkeğin, çocuklarla anne arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulanmadığı gerekçesiyle davalı-davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

            ay boyunca çocuğuyla hiç görüşmediğini, bu durumda davalı tarafın, çocuk ile ciddi bir şekilde ilgilenmediği ve kişisel ilişkinin hakkının gereklerini yerine getirmediğini, davanın kabulü ile müşterek çocuk Zeynep Masal Kızılyer ile davalı T4 arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına, mümkün olmadığı takdirde kişisel ilişkinin daha uzun aralıklı ve yatılı kalınmayacak şekilde tesis edilmesini talep ve dava etmiştir....

            Asıl dava; şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve müşterek çocukların kişisel ilişkisinin kaldırılması, karşı dava ise; velayetin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. Yapılan temyiz incelemesi neticesinde; Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 05/03/2021 tarih, 2021/185 esas ve 2021/192 karar sayılı ilamı ile “Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, davalı-davacı babanın ortak çocuklara karşı cinsel istismar eyleminde bulunduğu iddiası ile ortak çocuklar ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması talepli dava açıldığı anlaşılmıştır. Davalı-davacı tarafından verilen cevap dilekçesinde eylemin gerçekleşmediğine ilişkin yer alan bazı beyanlar hayatın olağan akışına aykırıdır. Ayrıca davacı-davalı annenin olay sonrasında ilgili mercilere başvurduğu, bu başvuru sırasındaki anlatımları, dava dilekçesindeki anlatımları ile tanıklara aktardığı şekliyle olayın oluş biçiminin birebir aynı olduğu görülmektedir....

            Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve kişisel ilişkinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin düzenlenmesi davasının kısmen kabulüne, kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılması davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın eksiklikler tamamlanıp yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kısmen kabulüne, kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılması davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir....

              İptal davasının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri gözönüne alındığında, idare hukuku alanında tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin, bu idari işlemlerle kişisel, meşru ve güncel bir menfaat ilgisi olanlar tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü zorunludur. Taraf ilişkisinin kurulması için gerekli olan kişisel, meşru ve güncel bir menfaat alakasının varlığı, davanın niteliğine ve özelliğine göre idari yargı yerlerince belirlenmekte, davacının idari işlemle ciddi ve makul, maddi ve manevi bir ilişkisinin bulunduğunun anlaşılması, dava açma ehliyeti için yeterli sayılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu