değerlendirildiğinde esas davanın reddine, birleşen davanın da kişisel ilişkinin kaldırılması talebi açısından reddi ile küçükle babanın kişisel ilişkisinin yatılı olmayacak şekilde düzenlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, çocuğun velayetinin anneden alınıp kendisine verilmesini, bu talebinin kabul edilmemesi halinde çocukla kişisel ilişkisinin yeniden düzenlenmesini talep etmek suretiyle kademeli dava açmıştır. Davacının ikinci kademedeki isteği haklı görülüp kabul edildiğine göre, davalı yararına vekalet ücreti takdir ve tayini doğru olmamıştır....
İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kişisel ilişkinin devamının çocuğun psikolojik ve ruhsal hayatını olumsuz etkileyeceği iddiası tamamen mesnetsiz ve gerçek dışı olduğunu, babanın şu an ceza evinde olmadığını, kısıtlı olmadığını, karıştığı ileri sürülen fiillerin babanın ortak çocuk ile kişisel ilişki kurmasına engel olmadığını, davacı annenin çocuk 6 aylıkken başka ile gittiğini, bütün çabasına rağmen çocukla kararda yazılı olan kişisel ilişkiyi kurma imkanını bulamadığını, yoksa uzun yıllar çocuğu görmekten kaçınmadığını, bir babanın çocuğu ile kişisel ilişki kurmasından mahrum bırakılamayacağını, çocuğun babasını tanıma fırsatı verilerek kişisel ilişki konusunda fikri oluştuktan sonra çocuğun dinlenmesi gerektiğini, kişisel ilişkinin süresinin belki azaltılmasının mümkün olabileceğini ancak kaldırılması için bir sebebin bulunmadığını belirterek davanın kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
talebinin reddine, yine her ne kadar davalı/birleşen dosya davacısı T2 müşterek çocuklarla anne arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması ve kısıtlanmasını talep etmiş ise de, müşterek çocukların anneleriyle kişisel ilişkisinin kaldırılması için herhangi bir sebep bulunmadığı, sadece babanın kendisini aldatan eşi ile çocukların görüşmesini kabul edemediği için çocukların anneleriyle kişisel ilişki kurmasını istemediği, ancak çocukların anneleriyle kişisel ilişki kurmasının çocukların menfaatine olduğu bilirkişi raporundan anlaşıldığından müşterek çocukla annenin kişisel ilişki kurmasının kaldırılması ve daraltılması talebinin de reddine, tarafların anne ve baba kişisel ilişkinin kurulması ve devamı yönünde keski kaldıkları, üzerine düşenleri yapmadıkları dolayısıyla ebebeyinlik becerilerinin gelişmediği anlaşılarak, anne ve baba hakkında 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunun 5. maddesinin a bendindeki Danışmanlık Tedbirinin uygulanmasına, yine çocukların babalarının ve annelerini davranışlarından...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sosyal inceleme raporu ile çocuğun baba ile görüşme konusunda istekli olduğunun kişisel ilişkinin kaldırılmasının çocuğa zarar vereceğinin tespit edildiği, dosya kapsamından baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılması sebebinin bulunmadığı davacının dava dilekçesindeki iddialarını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Alacaklı icra mahkemesinden alacağı yetki ile (İİK m. 112) paydaşlığın giderilmesi davası açarak, elbirliği ile mülkiyet ilişkisinin sona ermesini sağlayıp, o paydan sıra cetveli sonuca düşecek olan kısmı alabilir. Bu açıklamadan sonra somut olaya gelindiğinde, borçlunun murisinden kalan mallarının bulunup bulunmadığının araştırılması bir zorunluluk olup, Anayasadaki temel hak ve özgürlükler ve bu kapsamda kişisel verilerin korunmasına aykırılık oluşturmaz. Bu nedenle alacaklının isteminin kabulü ile icra müdürlüğünün 21.07.2021 tarihli kararının kaldırılması görüşünde olduğum için çoğunluk görüşüne katılamıyorum.06.12.2023...
Dairenin 15.03.2022 tarihli ve 2022/1723 Esas, 2022/2471 Karar sayılı bozma ilâmında; toplanan delillerden ve özellikle davalı babanın öğrencisi olduğu iddia edilen erkek şahısla olan hayatın olağan akışına ve öğrenci-öğretmen ilişkisine uygun düşmeyen iletişimi ve çocuk ile öğrencisi olan erkek şahıs ve kendisinin aynı yatakta yatması şeklindeki davranışının çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasını gerektirecek ağırlıkta olmadığı anlaşılmakta ise de; mahkemece, davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması yanında, kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını da talep ettiği ve babanın davranışları da dikkate alınarak çocukla baba arasında daha önce kurulan yatılı kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olmadığı, onun duygusal gelişimini olumsuz etkileyeceği anlaşıldığından yatılı kişisel ilişkinin kaldırılması suretiyle yeniden yatısız olacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken, davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle; Bölge...
ilişkisinin kaldırılması ya da sınırlandırılması halinde adı geçen ortak çocuğun bundan olumsuz yönde etkileneceği, nitekim sosyal inceleme raporu hazırlanırken yapılan görüşmelerde elde edilen bilgiler ve gözlemler doğrultusunda davalının ortak çocuk ile kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da sınırlandırılmasını gerektirecek bir durumun tespit edilemediği, her iki ebeveyni ile sağlıklı ilişki kurabilmesinin çocuğun gelişimine olumlu yönde katkı sağlayacağı, bu hali ile ortak çocuk ve davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması ya da sınırlandırılmasının küçüğün yüksek menfaatine uygun olmayacağı gerekçesi ile her iki davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....
CEVAP Davalı dilekçesinde özetle; küçüğün babaannesi olduğunu, torununa çok düşkün olduğunu, ayrıca ölen oğlunun hatırası olduğunu, 5 yıldır ortak çocuk ile mahkeme kararı ile kişisel ilişki kurulduğunu, torunu İrem'e 6 yıl baktığını, büyüttüğünü, daha sonra davacının çocuğu sahiplenmeye başladığını, torunu ile kişisel ilişkisinin çok iyi olduğunu, maddî ve manevî destek olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
ilişki sürdürmesinin çocuklar için bir hak olduğu gibi anne ve baba için de bir hak olduğu, boşanma kararıyla çocuklardan ... ile anne arasında düzenlenen kişisel ilişkinin zaman, ortam ve tarafları yönünden uygulanmasında sıkıntıların olacağı, çocuğun anneyle kişisel ilişkisinin yeniden düzenlenmesinde usul ve yasaya aykırı bir durumun bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince erkeğin, çocuklarla anne arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulanmadığı gerekçesiyle davalı-davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....