Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişisel ilişki kurulmasındaki amaç, analık ve babalık duygularının tatmini yanında çocuğun psikolojik ve sosyal gelişiminin sağlanmasıdır. Çocuğun, gözetim olmaksızın ana veya babasından biriyle kişisel ilişkisinin sürdürülmesi, onun yüksek yararına değilse, gözetim altında kişisel ilişki kurma imkanı öngörülebilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/3, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 30.1.2012 gün ve 2011/12727-1614 sayılı ilamı). Aksi halde gözetim altında kişisel ilişki, çocuk ile velayet kendisinde olmayan baba arasındaki bağların güçlendirilmesi amacına aykırı düşer. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı-karşı davacı babanın ortak çocuğa karşı olumsuz bir tutum veya davranışının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece kişisel ilişki kurulurken çocuğun 18 yaşını doldurana kadar ayrı ayrı kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evlatlık ilişkisinin kaldırılması talebine ilişkindir. Mahkemece, yasal şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Uyap ortamında yer alan nüfus kayıtlarının incelenmesinde, dava konusu edilen evlatlık ilişkisinin Germencik Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi’nin 25.03.2022 tarih ve 2021/592 Esas-2022/264 Karar sayılı ilamı ile taraflar arasındaki evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına karar verildiği, verilen kararın, taraflarca istinaf edilmemesi sebebiyle 07/06/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. O halde iş bu davanın konusu kalmamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması K A R A R Dava, evlatlık ilişkisinin kaldırılması istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        Mahkemece kurulan kişisel ilişkide kardeşler birbirlerini göremeyecektir. Velayet kendisine bırakılmayan ortak çocukla diğeri arasında kişisel ilişki düzenlenirken kardeşlerin birbirini görmelerine olanak sağlayıcı şekilde düzenleme yapılması kardeşlik ilişkisinin gelişmesi için önemlidir. Bu bakımdan kardeşlerin birbirini görecek şekilde kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.01.11.2016(Salı)...

          İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının davalı ile müşterek çocuklar arasında düzenlenen kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, kişisel ilişkinin azaltılarak yeniden düzenlenmesi talebinin kısmen kabulü ile, davalı anne ile müşterek çocuklar arasında Siverek 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı ile düzenlenen kişisel ilişkinin değiştirilerek, davalı anne ile müşterek çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; ilk derece mahkemesinde kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması ve talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi istemiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

          Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; dava, 4721 Sayılı TMK'nun 318. maddesi kapsamında evlatlık ilişkisinin kaldırılması istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK sisteminde, mahkeme kararı ile kurulmuş olan bir evlatlık ilişkisi ancak 317 ve 318. maddelerde düzenlenen sebeplerin varlığı halinde, belirli kişilerin açabileceği evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası ile iptal edilebilir. Dolayısıyla, TMK uyarınca (belirli şartların varlığı halinde) kurulmuş ve (soybağı vb) hükümlerini doğurmuş olan bir evlatlık ilişkisi, ancak Kanunda istisnai ve sınırlı olarak sayılmış (numerus clausus) hallerde tüm sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılabilecektir. (Koç, Evren a.g.e., sh. 382 ) Evaltlık ilişkisinin kaldırılması davası, bozucu yenilik doğuran bir davadır....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nakafanın Kaldırılması-Velayetin Değiştirilmesi- Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı babanın nafakanın kaldırılması davasının reddi kararına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar’ temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m/341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür....

            Sayılı ilamıyla boşandıklarını, kararın 19/11/2020 tarihinde kesinleştiğini, müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiğini, kişisel ilişki düzenlenmesinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle baba ile kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini, davalı baba ile kurulan kişisel ilişki neticesinde müşterek çocuğun ruh sağlığı ve huzurunun bozulduğunu, müşterek çocuğu evine götürdüğünde davalının annesinin çocuğa baktığını, kendisinin çocuk ile ilgilenmediğini beyanla davalı ile müşterek çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını, mahkeme aksi kanaatte ise davalı ve müşterek çocuk arasında kurulan yatılı kalacak şekilde ve uzun süreli kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek en aza indirilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkindir. Çocukla kişisel ilişki kurma hakkı, velayet hakkının bir sonucu değil soybağının sonucudur. Bu sebeple kişisel ilişkinin kaldırılması davası, basit yargılama usulüne tabi işlerden değildir (HMK m. 316-322). Davalıya dava dilekçesi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 122. maddesine göre "Süresinde cevap vermemesi halinde davacı tarafından ileri sürülen vakıaları inkar etmiş sayılacağı" meşruhatını içerir şekilde tebliğ edilmemiştir. Davalı anne ise ön inceleme duruşmasından sonra 07.04.2016 tarihinde cevap dilekçesi vermiştir....

              ve güncel bir menfaat ilgisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabul edildiği; Taraf ilişkisinin kurulması için gerekli olan kişisel, meşru ve güncel bir menfaat ilgisinin varlığının, davanın niteliğine ve özelliğine göre idari yargı yerlerince belirlendiği, davacının idari işlemle ciddi ve makul, maddi ve manevi bir ilişkisinin, hukuken korunması gereken bir menfaat bağının bulunmasının dava açma ehliyeti için gerekli sayıldığı; Bu bağlamda; Antalya'da ikamet etmekte olan ve Boğaziçi Üniversitesi ile herhangi bir bağı bulunmayan davacının, davaya konu ettiği Cumhurbaşkanlığı kararı ile arasında güncel, kişisel ve meşru bir menfaat ilişkisinin bulunduğunun kabulüne olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu