GEREKÇE : Dava kişisel ilişkinin kaldırılması,olmadığı takdirde yeniden düzenlenmesi talebinden ibarettir. HMK'nun 355 nci maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; Davalı yan sadece kısmen kabul ibaresi ve ücreti vekalet-yargılama giderleri yönünden istinaf başvurusunda bulunduğunu bildirmektedir. Dolayısı ile talebin esasına ilişkin karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmamıştır. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde asıl olan çocuğun menfaatidir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 nci fıkrasının ilk cümlesine göre; "...velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur". Belirtilen madde emredici bir hüküm olup bu tür taleplerin çocuğun üstün yararı esas alınması gerektiğinden kamu düzenini ilgilendirdiği açıktır....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; boşanma kararı ile kurulan kişisel ilişki davalının çalışma gününe denk geldiği için kişisel ilişkinin kurulamadığını, bu durumu davacıya defalarca ilettiğini ancak davacının davalıyı mağdur etmeye çalıştığını, günlerin tekrar düzenlenmesi için dava açtığını, son olarak davacının kişisel ilişkiyi engelleyebilmek için memleketine gittiğini, asgari ücret ile çalışan birinin Kırgızistan'a gidip çocuklarını görmesinin mümkün olmadığını, davacının velayet hakkını kötüye kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
kurulan kişisel ilişkinin kapsamına, "Çocuğun hangi ebeveynde olursa olsun her türlü iletişim vasıtası ile çocuk ile 16:00 ile 19:00 arasında arama ve iletişime geçme hakkının bulunması” da dahil edilmiştir....
Dosya kapsamında alınan uzman raporu, çocuğun uzmandaki beyanı, uzmanca yapılan gözlem dikkate alındığında özellikle uzmanın anne ile kısa süreli görüş belirlenmesine yönelik görüşü de göz önüne alındığında anne ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin çocuğun psikolojik ve sosyal gelişimi üzerindeki etkisi, kişisel ilişkinin velayet verilmeyen ebeveyn yönünden bir hak olduğu, yaşanan süreç nedeni ile kısıtlamanın yerinde olduğu, kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması koşullarının oluşmadığı, tamamen kaldırmanın çocuğun menfaatine olmadığı kanaati oluşmakla davacı erkeğin kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasına yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Temyiz Sebepleri Davacılar vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kişisel ilişki süresinin yetersiz olduğunu, çocuk ve babanın ailesi için aile bağlarını kurmaya yetmeyeceğini, çocuğun 6 yaşındaki beyanı ile verilen karara itibar edilmemesi gerektiğini belirterek kişisel ilişkinin süresi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kişisel ilişkinin kurulması davasında, kurulan kişisel ilişkinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 325 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi. 3....
Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve ... için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde ... duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmamaktadır. Çocukla ... arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da ... ... ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple çocuk ile ... arasında daha ... süreli olacak kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
Temyiz Sebepleri 1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, torunu ile kurulan kişisel ilişkinin çok yetersiz kaldığını, davalının davacıya torununu hiç göstermediğini, duygusal bağın kuvvetlenmesi için yatılı ve daha fazla kişisel ilişki kurulması gerektiğini, kişisel ilişki şekli ve süresi yönünden kaldırılması gerektiğini beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. 2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafından çocuğun kaçırıldığını, Baranın çok küçük olduğunu, kendi nezareti altında kişisel ilişkinin gerçekleşmesini, yatılı ve yatısız ilişki kurulmamasını, eşinin cinayete kurban gittiğini, hasımlarının olup olmadığı, kan davası oluşup oluşmadığı müvekkili tarafından bilinmediğini ve bu durumun müvekkilini tedirgin ettiğini beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 2007 doğumlu çocuğun boşanma tarihi itibarıyla 4 yaşında olduğu ancak Mahkemenin karar tarihi itibarıyla lise çağına gelmiş olduğu, üçlü bilirkişi heyetinden alınan sosyal inceleme raporu ve 13.12.2022 tarihli celsede ortak çocuğun kişisel ilişki hususundaki görüşü ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinden baba ile çocuk arasında kurulan yatılı kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına hizmet etmediği ve bizzat Mahkeme huzurunda beyanı alınan çocuğun babasının evinde yatılı kaldığında rahat edemediğini, ayrı bir odası ve yatağının bulunmadığını, babasının isteklerini önemsemediğini beyan ettiği, baba ve çocuk arasında kurulan yatılı kişisel ilişkinin kaldırılarak gün içinde belli aralıklarla kişisel ilişki kurulmasının çocuğun gelişimine daha uygun olduğu kanaatine varılmakla yatılı kişisel ilişkinin kaldırılmasına ve gün içinde kişisel ilişki kurulmasına, önceki kişisel ilişki...
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün; 2. bentte açıklanan nedenlerle gerekçeli kararın hüküm bölümünün 5'nci paragrafındaki kişisel ilişkiye yönelik kararın sonuna "düzenlenen kişisel ilişkinin başlangıç saatinin 09.00, bitiş saatinin 17.00 olarak belirlenmesine" sözcüklerinin eklenmesi suretiyle bu kısmının düzeltilmiş olarak, diğer hususların ise 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.09.2008 (Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı anne dava dilekçesiyle, velayeti babada olan ortak çocuğun velayetinin değiştirilmesini mahkeme aksi kanaatte olur ise, kişisel ilişkinin yeniden lehine olacak şekilde düzenlemesini talep etmiştir. Hal böyleyken, mahkemece sadece velayetin değiştirilmesi hususunda değerlendirme yapılarak, davacının ortak çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir....