DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara ve özellikle kişisel ilişkiye konu olan müşterek çocuk Ada'nın velayeti babada olan abisi Arda'ya duyduğu özlemin dosyaya yansımış bulunmasına, davalı baba ile davaya konu müşterek çocuk arasında kurulacak kişisel ilişkinin aynı zamanda kardeşler arasındaki bağı da güçlendirecek olmasına, dosyada bulunan sosyal inceleme raporlarında davaya konu müşterek çocuk Ada ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına olduğunun bildirilmesine ve yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının önerilmiş bulunmasına ve koşulların değişmesi, küçük çocuk ile davalı baba arasındaki bağın güçlenmesi halinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin her zaman talep edilebileceğinin anlaşılmasına göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun...
Asıl ve birleşen dava, müşterek çocuk ile kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakasına karar verilmesi talebine ilişkindir....
DAVA Davacı anne dava dilekçesinde; babanın küçüğü görmeye gelmediğini, yeniden evlendiğini ve yeni doğan çocuklarını sosyal medyadan paylaştığını, paylaşımları gören küçüğün psikolojik bunalıma düştüğünü kişisel ilişki günlerinde de küçüğün babası ve ailesi yanında yabancılık çekeceğini iddia ederek boşanma ilâmı ile tesis edilen kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
Aile Mahkemesi 2019/59 Esas sayılı dosyası üzerinden tesis edilen ilişkinin durdurulmasına, davanın kabulü ile ortak çocuklar ... ve ... ile baba arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek her ayın 1. ve 3. haftasının Cumartesi günleri 13.00 ile 17.00 saatleri arasında, dini bayramların 2. günü saat 13.00 ile 17.00 arasında kişisel ilişki tesisine, uygulanacak ilişkinin uzman kişi, pedagog gözetiminde gerçekleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı (baba) vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının fiilen çocuklarla görüşmeyi kısıtladığını, tarafların boşanmasının üzerinden yıllar geçmesine rağmen müvekkilinin çocuklarını göremediğini, davacının keyfi olarak kişisel ilişki sürelerini ihlal ettiğini, davacının bu davranışlarının uzun süredir devam ettiğini, davacının çocukları da bu sürece alet etmesi nedeni ile çocukların psikolojisinin bozulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. III....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan davacı babadır. Anne, doğrudan kişisel ilişki günlerinde çocuğu bu ilişkiyi sağlamak üzere hazır etmesi dışında başka bir yükümlülük altına sokulamaz. Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan baba, telefonla veya benzer vasıta ve yolla çocuğu ile iletişim kurmak istiyorsa, bunu yapma imkanına sahiptir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocuğun yüksek yararı birlikte değerlendirilerek; çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Velayeti annede olan müşterek çocuk Erdoğan Efe 31.10.2009 doğumludur. Sosyal inceleme raporu da dikkate alınarak baba yanında yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi gerekirken, yazılı şekilde, düzenleme yapılması doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından kişisel ilişki süresi ve davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden; davalı koca tarafından ise kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kocanın tüm,davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, Türk Medeni Kanunun 323.maddesine dayalı kişisel ilişki kurulmasına ilişkin olup, davacının talebi esasta haklı görülüp mahkemece kabul edilmiş, ancak kişisel ilişkiye ilişkin düzenlemenin tamamı davacının talebi gibi değil,tarafların durumuna, çocukların menfaatine uygun olacak...
Mahkemece ortak çocuk ile davacı-davalı baba arasında kişisel ilişkinin kurulmasına karar verilmiş, kişisel ilişki kurulurken kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı, eğitim ve sağlık durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi ileriki yıllarda her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden ortak çocuk ile davacı-davalı baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.04.2018 (Çrş.)...
Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Dosya incelendiğinde, 16/09/2020 tarihli sosyal inceleme raporunda “çocuk ile baba arasında ayda iki kez yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının uygun olacağı” belirtilmiş, yine dosya arasında bulunan 24/11/2020 tarihli Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Adli Kuruluna ait heyet raporunda “ ortak çocuğun ayrılık kaygı bozukluğu yaşadığı bu nedenle kişisel ilişkinin mevcut haliyle (yatısız olarak düzenlenilen) uygulanmasının daha uygun olacağı” belirtilmiştir. Kişisel ilişki kurulurken analık ve babalık duygularının da tatmini esas olduğundan davanın kabulü doğru ise de yaz tatilinde kurulan kişisel ilişkinin uzun olduğu kanaatine varılmıştır....
Her ne kadar, ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesince, özellikle babaya yöneltilen icra takibinin, babanın vefatından sonra mirasçı sıfatı ile davalı anne ve torun Gökdeniz’e yöneltildiği, bu nedenle çocuk ile babaanne arasında kişisel ilişkinin kurulmamasının çocuğun menfaatine olduğu belirtilmiş ise de; vefat gibi olağanüstü bir durumun varlığı halinde büyük anne ve büyük baba ile torun arasındaki kişisel ilişki, bir hukuk davasındaki zorunlu husumetin üzerinde değerlendirilmesi gereken önemli bir durumdur. Babaannenin kalan ömründe, küçük ile sağlıklı bir kişisel ilişki kurulması hem küçüğün hısımlık bağlarının gelişmesi hem de babaannenin torun sevgisini yaşaması açısından önem taşımaktadır....