Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle ortak çocukla yarıyıl tatilinde kurulan kişisel ilişkinin yarıyıl tatilinin l. günü saat 10.00'dan 7. günü saat 18.00'e kadar, yaz tatilinde kurulan kişisel ilişkinin de 1 Temmuz günü saat 10.00'dan 30 Temmuz saat 18'e kadar olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 176.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi...
Mahkemenin nihai kararla el çekmiş olduğu dosyanın, ancak kanuni yollardan geçmek suretiyle hakimin önüne yeniden gelmesi halinde tekrar ele alınabilmesi mümkün olabilir. Kaldı ki, kişisel ilişkinin değiştirilmesinde istek dava yolu ile gerçekleştirilebilir. Yeni olayların çıktığına veya mevcut durumun kişisel ilişkinin değiştirilmesi gerekliliği iddiasında olan taraf, önlem alınmasını başka bir anlatımla hükmün değiştirilmesini bağımsız ve yeni bir dava ile gerçekleştirebilir. Hükmün değiştirilmesi, boşanma davasının bir devamı değildir. Başka bir anlatımla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini isteyen tarafın öngörülen diğer önlemlerde olduğu gibi değişikliğin gerçekleştirilmesi için harcı verilerek usulüne uygun açılmış bir davası bulunmalıdır. O halde yukarıda açıklanan hususlar göz ardı edilerek davayı sona erdiren nihai karar verildikten sonra, kişisel ilişkiye yönelik hükmün değiştirilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kişisel ilişkiye dair düzenlemenin tarafların talepleri doğrultusunda yapıldığının ve değişen koşullar uyarınca taraflarca her zaman kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin istenebileceğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.04.06.2012 (Pzt.)...
Her ne kadar heyet tarafından kişisel ilişkinin her hafta salı günleri saat 09.00- 18.00 arasında olacak şekilde düzenlenmesi önerilmiş ise de her hafta kişisel ilişki düzenlenmesi velayet verilen tarafın, velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacak nitelikte olduğundan kişisel ilişkinin her ayın 2. ve 4. haftası salı günleri olacak şekilde düzenlenmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davacının istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının, fer'i hükümleriyle birlikte kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, gerekçenin açıklanan şekilde düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi ve Nafakanın Kaldırılması - Kişisel Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi, yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması" davası ile "kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine" ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarları yönünden; davalı-karşı davacı tarafından ise iştirak ve yoksulluk nafakasından yapılan indirimler yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yoksulluk nafakasının kaldırılması isteğinin içinde, azaltılması isteğinin de mündemiç bulunmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından kişisel ilişkinin süresi ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kişisel ilişkinin süresi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhkameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtay’da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece müşterek çocuğun özel durumu ve üstün yararı gözetilerek, davacı annenin çocuk ile davalı baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması istemiyle açtığı davanın çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince kısmen kabulü ile boşanma ilamı ile düzenlenen kişisel ilişkinin kaldırılmasına ve 06.03.2023 tarihli sosyal inceleme raporunda belirtildiği şekilde baba ile çocuk arasında yeniden kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmesi gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesi ile davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması davasının kabulü ile çocuk ile baba arasında her ayın 1. ve 3. haftası cumartesi günleri saat 14.00-15.00 arasında ve dini bayramların ikinci günü saat 14.00-15.00 arasında yatısız, bir saat ve anne refakatinde olacak şekilde kişisel...
İstinaf Sebepleri Davacı kadın istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davacı kadın ile ortak çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmek üzere davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C....
Aile Mahkemesinin 2015/478 esas, 2016/477 karar sayılı kararı ile kurulan kişisel ilişki tesisinin kaldırılmasına, davalı baba ile müşterek çocuk arasında her ayın 1. Cumartesi günü saat 11:00 ile 15:00 arasında baba tarafından alınarak tekrar baba tarafından teslim edilmek üzere yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. Davacı vekili, müşterek çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasına, yeniden değerlendirme yapılmayacak ise ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiyle, davalı vekili, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, müvekkili ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişkinin devamına, davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasıdır. HMK'nın 355. maddesine göre, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Mesafenin yakınlığı ve ulaşım kolaylığı nazara alındığında kişisel ilişki düzenlenirken "aynı şehir", "ayrı şehir" ayrımı yapılması gerekli bir unsur değildir. Bu bakımdan böyle bir ayrıma gidilmesi doğru olmadığı gibi, davacı ve davalının ayrı şehirlerde oturmaları halinde sene içinde kurulan (Temmuz ayının 1. günü saat 09.00'dan son günü saat 17.00'e kadar ve dini bayramların 2. günleri saat 09.00'dan saat 17.00'e kadar) kişisel ilişki tesisi de, annelik duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi çocukların zihinsel, bedensel ve ruhsal gelişimleri içinde yeterli bir süre değildir. O halde "aynı şehir", "ayrı şehir" ayrımına gidilmeksizin davacının talebi ile bağlı kalınarak davacı ile velayeti davalıda bulunan çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde yeniden düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....