Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olarak kullanıldığı dikkate alınarak, davalı ile aralarındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasına, müşterek çocuklardan Meryem Sıla'nın ise davalının yanında kalmaktan korktuğu ve yatılı kaldığı süreçlerde psikolojisinin olumsuz etkilendiği dikkate alınarak, davalı ile aralarında bulunan kişisel ilişkinin, davalı yanında yatılı kalmayacağı şekilde yeniden tesis edilmesine, taleplerinin kabul edilmemesi halinde, müşterek çocuklardan her ikisi ile davalı arasında bulunan kişisel ilişkinin, müşterek çocukların davalı yanında yatılı kalmayacakları şekilde yeniden tesis edilmesine, dava süresince davalının müşterek çocuklar ile yatılı olarak bulunan kişisel ilişkisinin tedbiren durdurulmasına, müşterek çocukların eğitim hayatlarının devam ettiği ve çocuklardan Mustafa'nın özel bakıma, tedaviye ve gereksinimlere ihtiyaç duyması sebebiyle, çocuklardan Meryem Sıla için 500,00 TL, çocuklardan Mustafa için 1.000,00 TL İştirak nafakasına hükmedilmesine, çocukların ihtiyaçlarının dava sürecinde...

DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verildiğini, ortak çocuklarla davalı arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, ancak bu kişisel ilişkinin çocuklar üzerinde psikolojik olarak olumsuz etkilerinin bulunduğunu, davalının intihar girişiminde bulunduğunu, müvekkilinin evini bastığını, kadın sığınma evine yerleştirildiğini, buradan da daha sonra ayrıldığını belirterek; ortak çocuklarla davalı arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılarak yeniden düzenlenmesini ve iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

    talebi yönünden harcı yatırılarak açılmış usulüne uygun bir karşı dava bulunmadığından karşı davada kişisel ilişkinin azaltılması talebi yönünden herhangi bir hüküm kurulmamış..."...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile velâyeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında yukarıda özetlenen boşanma ilamı ile ve tarafların sundukları anlaşma protokolü çerçevesinde kişisel ilişki tesis edildiği, ancak bu kişisel ilişkinin tesis edildiği tarihte çocuğun 3 yaşında olduğu, şu anda ise 8 yaşına girdiği, okul çağına geldiği, karar tarihi itibariyle yaşı nazara alınarak baba ile tesis edilen "her ayın 1. ve 3. haftaları Cumartesi günü saat 13.00-17.00 arası, her yıl dini bayramların 2. günü saat 13.00-17.00 e kadar, kişisel ilişki kurulması" şeklindeki kişisel ilişkinin yetersiz kaldığı, nitekim dosya içine alınan sosyal inceleme raporunda da "mevcut durumda babanın genel sosyokültürel durumu, bireysel özellikleri ebeveyn tutum ve yaklaşımı açısından küçüğün gelişimini engelleyici bir durumu bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerektirecek haklı bir sebebin varlığı kanıtlanamadığı gibi, kurulan uzun süreli kişisel ilişki, tarafların ayrı yerlerde oturmalarına da uygun olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oyçokluğuyla karar verildi. 18.06.2008 (Çrş.) KARŞI OY YAZISI Tarafların boşanmalarına ilişkin kararda kişisel ilişki aynı şehirde oturmaları gerçeğine göre düzenlenmiştir....

          DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, velayet ve kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel ilişki düzenlemesinde çocuğun menfaatleri yanında analık ve babalık duygularının tatmini de esastır. Bu tatmin duygusu ile çocuğun yüksek yararı birlikte değerlendirilerek, çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir.Velayeti davalı-karşı davacı anneye bırakılan ortak çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki yetersizdir....

            Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, davacı-davalı ile ortak çocuk ... arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek yatılı ilişki hakkının kaldırılmasına, kişisel ilişki tesisinin ayda bir kez olacak şekilde düzenlenmesine, kişisel ilişki tesisi sırasında bir psikolog veye pedagog bulundurulmasına, davacı-davalı ile çocuk arasında telefon vasıtası ile kişisel ilişki tesisinin belirli gün ve saatlerde yapılacak şekilde düzenlenmesine, davacı-davalı ile ortak çocuğun yatılı kişisel ilişki hakkının devamına karar verilmesi durumunda yatılı kişisel ilişkinin ayda bir kez olacak şekilde düzenlenmesine, davacı-davalı ile ortak çocuğun yatılı kişisel ilişki hakkının devamına karar verilmesi halinde okul ara tatil dönemlerinin değiştirilmiş olması sebebiyle ara tatile ilişkin kişisel ilişki düzenlenmesinin de tatillere uygun olarak yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III....

              Davacı anne tarafından ceza dosyasından başka çocukla babası arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektiren somut bir olgunun ispat edilemediği anlaşılmıştır. Tarafların ortak çocukları 19.01.2011 doğumlu Nisa inceleme tarihi itibariyle idrak çağındadır. Kişisel ilişki konusunda idrak çağında bulunan küçüğün görüşünün sorularak ve davalı baba ile de görüşülerek, değişen durum ve koşullara göre ortak çocuk ile uygun bir kişisel ilişki kurulması konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılması (4787 sayılı Kanun m.5), dosyaya konu ceza dosyasının da getirtilerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması yanında kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını da talep ettiği dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.(Yargıtay 2....

              Davacı anne tarafından ceza dosyasından başka çocukla babası arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektiren somut bir olgunun ispat edilemediği anlaşılmıştır. Tarafların ortak çocukları 19.01.2011 doğumlu Nisa inceleme tarihi itibariyle idrak çağındadır. Kişisel ilişki konusunda idrak çağında bulunan küçüğün görüşünün sorularak ve davalı baba ile de görüşülerek, değişen durum ve koşullara göre ortak çocuk ile uygun bir kişisel ilişki kurulması konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılması (4787 sayılı Kanun m.5), dosyaya konu ceza dosyasının da getirtilerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması yanında kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını da talep ettiği dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.(Yargıtay 2....

              Cumartesi günleri saat 12:00 ile Pazar günü saat 17:00 arasında şahsi ilişkinin tesis ve devamına" karar verildiği halde, gerekçe bölümünde kişisel ilişkinin yatısız kurulduğunun amaçlanmasına rağmen sehven yatılı kişisel ilişkiye hükmedildiği belirtilmek suretiyle hüküm sonucu ile gerekçe arasında çelişki oluşturulmuştur. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, 10.04.1992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir. 2- Velayete ve kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun üstün yararıdır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Velâyet ve kişisel ilişki tesisine dair hususlar kamu düzenine ilişkin olup, resen araştırma ilkesi geçerlidir....

              UYAP Entegrasyonu