Davacı (Kadın) vekili istinaf dilekçesinde, kararın reddedilen kısımlar yönünden kaldırılması gerektiğini, davalının alkol ve uyuşturucu kullandığını sabıka kaydı olduğunu, kişisel ilişki sorumluğunu yerine getiremeyecek durumda olduğunu belirterek, kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddine ilişkin kararın kaldırılarak, davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, kişisel ilişkinin kaldırılması, iştirak nafakası ve çocuğun yurt dışına çıkışında baba muvafakatinin kaldırılması davasıdır. İlk Derece Mahkemesince, iştirak nafakasının kısmen kabulüne, çocuğun yurt dışına çıkışında baba muvafakatinin kaldırılmasına, kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça sadece kişisel ilişkinin kaldırılması davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İstinaf incelemesine gönderilen dosyada baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını gerektirecek çocuğun menfaatine aykırı davranışlar bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı vekilinin velâyetin değiştirilmesi davasına ve iştirak nafakası davasına yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine, davalı-davacının kişisel ilişkinin sınırlandırılmasına ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl kişisel ilişkinin kaldırılması, olmadığı takdirde sınırlandırılması davasının reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 182 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli fnah-kemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde velayeti kendisine bırakılmayan çocuk ile ana ve babadan her birinin kişisel ilişki kurmasına ilişkin kararda kişisel ilişkinin yerinin sınırlandırılmaması gerekir. Bu yön gözetilmeden kişisel ilişkinin Antalya Side sınırları ile sınırlandırılması doğru bulunmamıştır. Sonuç: Temyiz olunan hükmün gösterilen sebeple (BOZULMASINA), bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31.05.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı anne tarafından açılan kişisel ilişkinin kaldırılması ve davalı-davacının açtığı birleşen velayetin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince annenin davasının kabulü ile ortak çocuk ...ile davalı-davacı baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına ve davalı-davacı babanın velayetin kaldırılması davasının reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davalı-davacı baba tarafından her iki dava yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların karşılıklı iddiaları, tanık anlatımları, ortak çocukların beyanları, sosyal inceleme raporları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde davalı anneden kaynaklanan kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasını gerektirecek önemli bir sebep bulunmadığından davacının kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, ancak iki sosyal hizmet uzmanı ve bir psikologtan oluşan üç kişilik bilirkişi gurubu tarafından düzenlenen sosyal inceleme raporu ile küçüklerin yaşları, ihtiyaçları, bedensel ve zihinsel gelişimi ile huzur ve menfaatleri de nazara alınarak davalı anne ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin sınırlandırılması gerektiği sonucuna varılmakla ortak çocuklar ile davalı anne arasında her ayın 2. cumartesi günü saat 11.00 ile 15.00 arasında, dini bayramların ikinci günü saat 11.00 ile 15.00 arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Açıklanan nedenlerle, her ne kadar davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmamış ise de; baba ile çocuk arasında babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, yatılı da olacak şekilde daha uygun süreli kişisel ilişki tesisi gerekirken, kişisel ilişkinin kademeli olarak kurulması doğru olmamıştır. Öte yandan; Dosya kapsamından, velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması veya azaltılmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı anlaşılmış ise de; Serik Aile Mahkemesinin 2020/254 esas ve 2020/229 karar sayılı ilamı ile velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile baba arasında her hafta sonu olacak şekilde kişisel ilişki kurulması diğer ebeveyni tüm hafta sonları eve bağımlı hale getirecek ve velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacaktır. Bu sebeple, davacı kadın kişisel ilişkinin düzenlenmesi davası açmakta haklıdır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tarafların ortak çocukları ile baba arasında boşanma ilâmıyla kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirecek bir durumun ispatlanıp ispatlanmadığı veya sınırlandırılması gerektirecek durumun var olup olmadığı, davanın reddinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri. 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Kaldırılması veya Sınırlandırılması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 22.04.2015 gün ve 4309-8223 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
İstinaf Sebepleri Davalı baba vekili istinaf dilekçesinde özetle; kişisel ilişkinin kaldırılmasının ortak çocuğun üstün menfaatine zarar vereceğini, ortak çocuğun hayatında baba figürünün öneminin tartışmasız olduğunu, kişisel ilişkiyi kaldıracak herhangi bir neden bulunmadığını belirterek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılara talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kişisel ilişkinin kaldırılması ya da kısıtlanmasını gerektirir bir neden bulunmadığı halde kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar vermek doğru olmadığı gerekçesiyle; davalı babanın istinaf başvurusunun kabulü ile, İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak, davanın reddine, davalı vekili lehine vekâlet ücretine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı anne tarafından ortak çocuklar ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması taleplerinin reddedilmesi yönünden, davalı tarafından ise tüm yönlerden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının tüm temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı anne tarafından, koşulların değişmesi nedeniyle baba ile ortak çocuklar arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması, olmadığı takdirde ise kurulan kişisel ilişkinin kısıtlanması talebi ile açılan davada ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, " davalının çocuklarına düşkün olduğu...