Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamı itibariyle, alınan sosyal inceleme raporunda "çocukların anneleriyle görüşmeye devam etmek istedikleri, son iki yıldır görüşemedikleri için annelerine kızgın oldukları ancak kişisel ilişkinin kaldırılması için ciddi bir sebep bulunmadığı, aksi halde çocuklarla anne arasındaki bağın tamamen kopacağı" hususlarının mütalaa edildiği, kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da sınırlandırılmasını gerektirecek başka bir delilin de bulunmadığı anlaşılmakla talebin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur. Açıklanan sebeplerle davacı vekilinin istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

Taraflar arasındaki çocukla kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde azaltılması ve birleşen velâyetin değiştirilmesi davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile ortak çocukla anne arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; annenin çocukları koruyamadığı, ortak kız çocuğunun anne yanında cinsel istismara maruz kaldığı, ceza mahkemesi kararı henüz kesinleşmemiş olsa bile durumun dosya kapsamındaki delillerle sabit olduğu gerekçesi ile; kişisel ilişkinin kaldırılması davasının kabulü ile anne ile çocuklar arasında boşanma ilâmı ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına ve birleşen velâyetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı asıl istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davalı-davacı anne istinaf dilekçesinde özetle; çocuklarını koruyamadığı ve onlara travma yaşattığı için pişman olduğunu belirterek kişisel ilişkinin kaldırılması davasının kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....

      Kişisel ilişkinin kaldırılması davasına ilişkin alınan sosyal inceleme raporu yetersizdir....

      Davacı-karşı davalı kadın vekilinin; erkeğin kabul edilen davası ve kadının reddedilen kişisel ilişkinin arttırılması davasına yönelik istinaf başvurularının incelenmesinde; Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarının birici fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önelim sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK md.324). Velayet düzenlemesinin yanı sıra kişisel ilişki kurulurken de; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı"dır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b)....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı anne tarafından açılan kişisel ilişkinin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu hükme karşı davacı anne tarafından tümüne yönelik istinaf başvurusunda bulunulmuş, bölge adliye mahkemesince davacı annenin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hükmün kaldırılmasına, ortak çocuk ile baba arasında her ayın 1. ve 3. cumartesi günü saat 10:00 ile aynı gün18:00 e kadar, her yıl dini bayramların 2. günü saat 10:00 ile aynı gün 18:00 e kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, bu hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmiştir. 2-Anne ve babasından veya bunlardan birinden ayrılan çocuğun ana veya babasıyla düzenli kişisel...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Ana ve babadan herbiri diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanır veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilir veya kendilerinden alınabilir (TMK. md. 324/1-2). Çocuk İzleme Merkezindeki psikiyatrist tarafından düzenlenen rapordaki bulgu ve tespitler karşısında, mahkemece pedegogtan alınan rapor yetersiz ve hüküm kurmaya elverişli değildir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin, davacı tarafın tutum ve davranışları nedeniyle müşterek çocukla görüşmesini yıllar boyunca engellediğini, müşterek çocukla istese dahi görüşemeyen müvekkil için şartlar oluşmadığı halde çocukla olan kişisel ilişkinin kaldırılması hususunda tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müşterek çocuğun baba ilgisi ve şefkatine, müvekkilinin de çocuğuna duyacağı özlemin ve göstereceği sevgi ve şefkatine ihtiyacı olduğunu, müşterek çocuk ile müvekkili arasındaki şahsi ilişkinin sık kullanılamama sebebinin davacının sebep olduğunu, çocuğun ebeveyni ile görüşmek istemediğine ilişkin beyanının tek başına kişisel ilişkinin kaldırılması için yeterli olmadığını da belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir....

          Yine, Türk Medeni Kanunu'nun 324. maddesinin ikinci fıkrasında; "Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda yapılan yargılama ve toplanan delillerden özellikle sosyal inceleme raporuna göre çocukla annesi arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da sınırlandırılmasını gerektiren somut bir olgu ispat edilememiştir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların boşandıkları ve müşterek çocuğun velâyetinin anneye tevdiine ve baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, baba tarafından çocuğa gösterilen bir kısım davranışlar ve babanın sosyal durumu nedeniyle kişisel ilişkinin devamının çocuğun üstün yararına aykırı olacağı değerlendirilerek baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması talep edilmiş ise de üç ayrı sosyal inceleme raporu alındığı ve davalı babanın küçüğün bireysel ve sosyal gelişiminde onu olumsuz yönde etkileyecek, onun üstün yararına aykırı olacak bir hususun tespit edilememiş olduğu, babanın hakkında yürütülen soruşturma dosyalarının kişisel ilişkinin devamına engel durum teşkil etmeyeceği nedeniyle yerleşik içtihatlar da nazara alınarak çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin tümden kaldırılması talebinin reddine, kişisel ilişkinin kaldırılması istemi ile ikame edilen davada dosya...

              UYAP Entegrasyonu