gün saat 17.00’ye kadar yatısız olmak üzere kişisel ilişki tesisine, ...'...
Davacı-davalı vekili verilen kararı; kişisel ilişkinin yatılı olacak şekilde yeniden düzenlenme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle istinaf etmiş, kararın bu yönden kaldırılmasını, karşı davanın reddini talep etmiştir. Davalı-davacı vekili istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Esas dava; iştirak nafakasının artırımı, karşı dava; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. Kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir haktır....
Aile Mahkemesinin 2015/42 Esas 2017/905 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma ile birlikte müşterek çocuğun velâyetinin müvekkiline verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulduğunu ancak davalı babanın, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi olup dilekçe ekinde söz konusu suç hakkında Cumhuriyet Savcılığınca başlatılan soruşturma evrakının olduğunu iddia ederek çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişkinin kaldırılmasına uygun görülmediği takdirde kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde kurulmasına karar verilmesini, davalı-davacı erkeğin karşı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Mahkemece, davacı ve davalının belirlemiş olduğu kişisel ilişkinin uygun bulunmaması durumunda ise yapılacak iş, duruşma sırasında kişisel ilişkinin ne şekilde kurulacağının zapta geçirilmek sureti ile tefhim edilip taraflarca kabul edilmesi halinde Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarına boşanmaya karar vermekten ibarettir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 27.11.2014 (Prş.)...
Çocukların velayetinin ebeveynler arasında paylaştırılması halinde, kişisel ilişkinin kardeşlerin birbirlerini görmelerine imkan verecek tarzda düzenlenmesi, onların menfaati gereğidir. Bu husus nazara alınmadan velayeti babaya verilen çocuk ile velayeti annede kalan çocuğun birbirlerini göremeyeceği şekilde kişisel ilişki tesisi doğru olmadığı gibi, infazı mümkün olmayacak şekilde dini bayramların 2. günleri, Temmuz ayının 15 ile 30. günlerinde kurulan kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatleri ile sömestr tatilinde kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş gün ve saatlerinin gösterilmemesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; yatılı kişisel ilişki sürelerinin az olması yönünden, davalı tarafından ise; yatılı kişisel ilişki kurulmaması gerektiği yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel ilişki düzenlenmesindeki amaç, müşterek çocuk ile veyalet kendisine verilmeyen taraf arasında güven, sevgi ve karşılıklı sıcak ilişkilerin kurulması amaçlanmaktadır. Bu amacın gerçekleşmesi içinde kişisel ilişkinin daha uzun süreli düzenlenmesinde fayda vardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen hüküm, duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhkameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkin verilen kararların Yargıtay’da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi....
DAVA Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; davalının psikolojisinin bozuk olduğunu, yeniden evlendiğini ve eşi ile ilgili olumsuz duyumlar aldığını, davalının yurt dışına gitmesinden sonra özel günler dahil müşterek çocuğu arayıp sormadığını, "ara tatilde bir hafta veya temmuz ayında bir ay" olarak düzenlenen kişisel ilişkinin çocuk açısından ciddi bir tehlike arz ettiğini, müşterek çocuğun davalı ile kendisi arasında ki ziynet davasında anne aleyhine tanıklık yapmasından dolayı annenin çocuğa karşı husumeti bulunduğunu, belirterek anne ile çocuk arasında ki kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
GEREKÇE: Dava; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından hükmün tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur. Kişisel ilişki kamu düzenine ilişkin olup düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....
Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu HMK’nın 353/1-b-2. maddesine göre mahkeme kararının ortadan KALDIRILMASI ile hükümdeki karışıklığı gidererek davanın esası hakkında yeniden karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 24....