Davalı vekili, boşanma tarihindeki malvarlığı ile işbu dava tarihi arasındaki malvarlığı arasında fark bulunmadığını, müşterek çocuğun Kanada'da okula kaydettirilmesinin davacının kişisel tasarrufu olduğunu, davalının rızasının bulunmadığını, müşterek çocuk için yapılan eğitim, spor, müzik vs. harcamaların evlilik birliği içerisinde yapıldığını savunarak; iştirak nafakasının yasal olarak EFE, TÜFE, TEFE oranlarında artış yapılmasına ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesini istemiştir....
İlk Derece Mahkemesince; davacı-karşı davalı kadının, iştirak nafakasının artırılması talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile, İstanbul Anadolu 5. Aile Mahkemesi'nin 2015/439 Esas 2015/655 Karar sayılı davasında müşterek çocuk Mert için takdir edilen 1.500 TL iştirak nafakasının, karar tarihinden itibaren 2.500 TL artırılarak 4.000 TL'ye çıkarılmasına, müşterek çocuklar Demir ve Batu için ayrı ayrı takdir edilen 1.000'er TL iştirak nafakasının, karar tarihinden itibaren 2.000'er TL artırılarak 3.000'er TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, bu karara karşı davacı ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesinin 2019/1559 E. 2021/1975 K.sayılı ilamı ile esastan reddine karar verilmiştir. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, iştirak nafakasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....
DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Arttırılması-Velayetin Değiştirilmesi-Aksi Halde Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi KARAR DÜZELTME İSTEYEN : ... Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 18.10.2018 gün ve 2018/6476-2018/11481sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece hükmedilen iştirak nafakasının aylık 1.000,00 TL, yıllık 12.000,00 TL olması ve kararın kesinlik sınırının altında kalması sebebiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’unun (6100 sayılı Kanun)341 inci, 346 ncı ve 352 inci maddeleri uyarınca istinaf başvuru dilekçesinin reddine; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine yönelik davada davanın mahiyeti gereği bu düzenlemenin mahkemenin taktirinde olduğu, bu kabulün davanın kısmen kabulü anlamına gelmeyeceği, davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin isabetli olduğu; çocuğun yaşı, okul durumu ve fiziksel gelişimi dikkate alındığında, anlaşmalı boşanma davasında kurulan şahsi ilişkinin çok fazla olduğu, bu ilişkinin anne ve babanın ebeveynlik duygularını engellemeyecek şekilde çocuğun yüksek yararı uyarınca yeni şartlara uygun olarak düzeltilmesinin doğru olduğu, ancak İlk Derece Mahkemesince belirlenen kişisel ilişki süresinin de...
nın velâyet hakkının anneye verildiği, kararın 22.01.2021 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 31.01.2022 tarihinde açıldığı, davalının çocuklara ekonomik ve sosyal açıdan bakım olanaklarının bulunduğu, ortak çocukların yakın anne bakım, ilgi, sevgi ve şefkatine ihtiyaç duyduğu bir gelişim döneminde bulunduğu, uzman raporları da dikkate alınarak mahkemece velâyetin değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, kişisel ilişki düzenlemesinde esas olanın çocukların üstün yararı olduğu, çocuklarla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuklar için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir hak olduğu, buna göre baba ile çocuklar arasında terditli olarak kurulan kişisel ilişkinin şekli ve süresinin de babalık duygularının tatmini ve çocukların kişisel gelişimi açısından uygun ve makul sürede olmadığı gibi yetersiz kaldığı, davacının velâyetin değiştirilmesine yönelik istinaf talebinin esastan reddine, davacının...
yatılı olacak şekilde düzenlenmesinin anne ve çocuğun menfaatine olacağını belirterek, davanın reddine, iştirak nafakasının devamına, aksi halde iştirak nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına, çocuk ile anne arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı-yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı-birleşen davada davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 22.12.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/04/2015 NUMARASI : 2014/622-2015/273 Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda asıl davanın kısmen kabulüne ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı (k.davalı) ve davalı (k.davacı) tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; Aksaray 2. Aile Mahkemesi’nin 2012/39 Esas- 2013/97 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk 2000 doğumlu H.. N.. ve 2005 doğumlu İskender'in velayetlerinin müvekkiline bırakıldığını, söz konusu karar ile müşterek çocuklar için ayrı ayrı 125 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müşterek çocukların artan ihtiyaçları nedeni ile nafakaların yetersiz kaldığını, bu nedenle iştirak nafakasının her bir çocuk için aylık 300 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/398 Esas 2015/604 sayılı kararı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verildiğini, müşterek çocuk için 400 TL hükmedilen iştirak nafakasının 1.600 TL arttırılarak 2.000 TL'ye yüksetilmesine ve davalıdan tahsiline karar verilmesini, nafakaya yıllık ÜFE artırım kararı verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddine ve müşterek çocuk ile aralarındaki şahsi ilişkinin yeniden tesisine, avukat ile temsil edilmesi halinde vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; davalı erkeğin uyuşturucu kullandığı ve sokaklarda yaşadığı için tedbiren kişisel ilişkinin kaldırılması gerektiğini, ıslah dilekçesi nafaka taleplerini artırdıkları ve maddi ve manevi tazminat talep ettiklerini, maddi ve manevi tazminat yönünden ilk derece mahkemesince bir karar verilmediğini, erkeğe sadakatsizlik kusuru verilmemesinin yanlış olduğunu, ATK raporu ile uyuşturucu kullandığı sabit olduğu halde bu raporun gerekçeli kararda yer almadığını, mahkemenin dava konusu olmadığı halde DNA testi yaptırdığını, iştirak ve yoksulluk nafakasının az olduğunu, yoksulluk nafakasının toptan sınırlı verilmesinin yanlış olduğunu belirterek çocukla baba arasındaki tedbiren kişisel ilişkinin kaldırılmasına, istinaf nedenleri doğrultusunda kararın kaldırılarak davanın tüm talepleri doğrultusunda kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....