Asıl dava, velayeti davacı annede olan müşterek çocuklar için iştirak nafakası ve baba ile kişisel ilişkinin kısıtlanarak yeniden düzenlenmesi davasıdır, karşı dava ise kişisel ilişkinin artırılarak yeniden düzenlenmesi davasıdır. Taraflar Kartal 2. Aile Mahkemesinin 2006/1077- 1133 Esas -Karar sayılı dosyasında verilen ilamın 28.12.2006 tarihinde kesinleşmesi sonucu boşanmışlar, bu dosyanın incelenmesinden anlaşmalı olarak boşandıkları, çocukların velayetinin anneye verildiği, baba ile " her hafta Cumartesi Pazar günü saat 9 'dan aynı gün saat 19:00'a kadar, dini bayramların 2.günü aynı saatler arasında ve yazın Temmuz ayında bir ay süre ile baba yanında kalacak şekilde şahsi ilişkilerinin kurulmasına" şeklinde kişisel ilişki düzenlemesi yapıldığı, iştirak nafakasına ilişkin bir karar bulunmadığı görülmüştür. Velayet verilmeyen ebeveynin müşterek çocukların maddi ihtiyaçlarına destek olma yükümlülüğü çerçevesinde çocuklar için iştirak nafakası ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır....
yükseltilmesine, anne ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin davaya bakmaya yetkili olmadığını, yetkili mahkemelerin İstanbul Aile Mahkemeleri olduğunu, müvekkili ile müşterek çocuk arasında düzenlenecek kişisel ilişkinin ve de müvekkil tarafından ödenecek iştirak nafakası miktarının arabulucuk yoluyla belirlenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu anlaşmanın geçerli olmadığını, tarafların bu konuda 18.07.2017 tarihinde anlaşmaya vararak tutanakları imzaladıklarını, esasen müvekkilinin bunu imzalamak zorunda kaldığını, davacının müvekkiliyle çocuğun görüşme günlerine riayet etmediğini, müvekkilini zor durumda bırakmak amacıyla iştirak nafakasının fahiş şekilde artırılmasını talep ettiğini, oysa müvekkilinin kızını hiçbir zaman ihmal etmediğini, her fırsatta görüştüğünü, ihtiyaçlarına katkıda bulunduğunu, buna rağmen davacının müvekkiline ve müvekkilinin eşine hakaret ve tehdit içeren mesajlar gönderdiğini, talep edilen nafakanın fahiş olduğunu, müvekkilinin bu kadar nafaka ödeyecek maddi gücünün...
Somut olayda mahkemece karar verilen iştirak nafakası miktarındaki artış yıllık 12.000 TL olup, bölge adliye mahkemesince iştirak nafakası davası ve ferilerine yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, davacı-karşı davalı babanın iştirak nafakasının arttırılması davasına ve ferilerine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Tarafların kişisel ilişki yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Davacı-karşı davalı babanın kişisel ilişki yönünden temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....
100TL takdir edilen iştirak nafakasının 750TL'ye yükseltilmesini, davalının müşterek çocuk ile kişisel ilişkisinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması-Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı baba tarafından ikame edilen, ortak çocuk Asya ile anne arasında mevcut olan kişisel ilişkinin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakası-Kişisel İlişkinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, iştirak nafakasının miktarı ve kişisel ilişkinin kısıtlanması talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 176.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.01.2019 (Salı)...
Müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve giderleri ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında; mahkemece, çocuğa takdir edilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarının çocuğun ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre uygun olduğu, yine ilk derece mahkemesince dava tarihinden itibaren karar kesinleşinceye kadar ortak çocuk yararına tedbir nafakasına hükmettiği anlaşıldığından davacının bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava; iştirak nafakası ve TMK'nın 323. maddesi gereğince kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 328/1. maddesi gereğince; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. TMK'nın 330. maddesi gereğince; Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK md.323)....
Davacı-davalı anne, dava dilekçesiyle velayetin değiştirilmesi yanında iştirak nafakası istemiş, eğer bu talebi kabul edilmez ise ortak çocukla olan kişisel ilişkisi günlerinin genişletilmesini talep etmiş, davalı-davacı baba da birleşen davasında anlaşmalı boşanma davasıyla kararlaştırılmadığından iştirak nafakasının hüküm altına alınmasını istemiş, mahkemece, kadının veleyetin değiştirilmesi, karşı davacı babanın da iştirak nafakası davaları kabul edilerek, ortak çocuğun velayetinin tedbiren anneye verilmesine, velayetin değiştirilmesi davası kesinleştikten sonra çocuk yararına iştirak nafakasına, ayrıca baba içinde çocuğun anneye teslim edileceği tarihe kadar iştirak nafkasına ve babaya verilen iştirak nafakasının da anlaşmalı boşanma davasında ortak çocuk adına devri kararlaştırılan konutun tahmini kira geliri kadar mahsubuna karar verilmiştir....