Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Küçük ... 2009 doğumlu olup, boşanma kararıyla velayeti anneye verilmiş, baba ile çocuk arasında boşanma kararında gösterilen sürelerde kişisel ilişki kurulmuştur. İlk derece mahkemesince alınan sosyal inceleme raporunda, babaanne ve dedenin bulunduğu ortam görülmeden, aralarında kişisel ilişki kurulması konusunda bir kanaat bildirilmesinin doğru olmayacağı belirtilmesine karşın bu eksiklik giderilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca yaşı nedeniyle idrak çağında bulunan ortak çocuk Tunahan Ali’nin babaane ve dede ile kişisel ilişki konusunda görüşüne başvurulmadan karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Kişisel ilişkiden amaç, çocuğun fikri ve bedeni gelişiminin sağlanması yanında, annelik ve babalık duygularının da tatminini sağlamaktır. Mahkemece velayeti annede bulunan müşterek çocuklar ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin süresi yetersiz olduğu gibi, ilişkinin gözetim altında yapılmasını gerektirecek bir delil ve olgu bulunmadığı halde, psikiyatrist veya psikolog refakatinde olmasına karar verilmiştir. Düzenlenen bu kişisel ilişki, babalık duygularını tatmine elverişli değildir. Velayet kendisinde bulunmayan ebeveynlerden her biri müşterek çocukla doğrudan kişisel ilişki kurma hakkına sahiptir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, kişisel ilişki kurulması istenilen 01.08.2006 doğumlu ...’nın babaannesidir. Davacının oğlu ve çocuğun babası ... 08.09.2009 tarihinde vefat etmiştir. Olağanüstü hallerin varlığı halinde, çocuğun babaannesinin de çocukla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı mevcuttur (TMK m. 325). Davacının oğlu olan baba vefat ettiğine göre, olağanüstü halin mevcut olduğunun kabul edilmesi gerekir. Davacının, torununu görmek ve onunla uygun kişisel ilişki kurmak, torun sevgisini tatmak ve çocuğa da bu sevgiyi vermek hakkıdır....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı baba yönünden davanın reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı babanın yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı dede yönünden davanın reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Kişisel ilişki kurulması talep edilen çocuk 2012 doğumlu olup, çocuğun yaşı dikkate alındığında, davacı dedesiyle kişisel ilişki kurulması çocuğun yararına olup, kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından torunları ile kişisel ilişki kurulması talebi ile açılan dava ilk derece mahkemesince kısmen kabul edilmiş, dede ile velayeti annede olan 2014 doğumlu ... arasında her ayın 1. Cumartesi günü sabah 12:00 den aynı gün 17:00 arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, bu karar davalı anne tarafından tümüne yönelik istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesini yapan bölge adliye mahkemesince annenin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. Karar davalı anne tarafından temyiz edilmiştir....

            ilçesinde yol işçisi olarak çalıştığı anlaşıldığından küçüğün yaşı itibariyle babası ile arasında kişisel ilişki kurulması mümkün bulunmadığı" gerekçesi ile kişisel ilişki tesis edilmemiştir. Taraflar mevcut duruma göre ayrı şehirlerde yaşıyor olmakla birlikle, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, tarafların ayrı şehirlerde yaşıyor olması kişisel ilişki kurulmamasını gerektirmez. Davalı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasının, çocuğun sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin bir delil de bulunmadığına göre, müşterek çocuk ile davalı baba arasında uygun sürelerle kişisel ilişki kurulması gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

              Ana ve babasından veya bunlardan birinden ayrılmasına karar verilmiş olan çocuğun, kendi yüksek yararına aykırı olmadıkça ana-babanın ikisiyle de düzenli bir biçimde kişisel ilişki kurma ve bunu sürdürmesi, çocuk için bir hak (Çocuk Hakları Sözleşmesi m. 9/3) olduğu kadar, çocuklarıyla düzenli şekilde kişisel ilişki elde etmek ve bu ilişkiyi sürdürmek ana ve baba için de bir haktır. Bu tür kişisel ilişki, çocuğun sadece yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya engellenebilir. (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4/1-2) Küçüğün bir başka aile tarafından evlat edinilmiş olması, gerçek ana ve babanın çocuklarıyla kişisel ilişkisini keser ise de, gerçek ailesi ile aralarındaki soybağının bir gereği olarak bu hakkı sonsuza kadar ortadan kaldırmaz. Koşullarının varlığı halinde ve küçüğün üstün yararına uygun düştüğü ölçüde hakim kararıyla bu ilişki yeniden tesis edilebilir....

                Davacılar küçüğün büyük annesi ve büyük babası olup, torunlarını sevme, onunla kişisel ilişki kurulmasını isteme, en doğal haklarıdır. Anne ile davacılar arasında anlaşmazlık bulunması, davalının hiç bir hukuki temeli olmadığı halde, yeni eşini baba olarak tanıtması, çocuğuna bu konuda doğruyu söylememesi davacıların torunları ile kişisel ilişki kurmasına engel teşkil etmemelidir. Babasını kaybetmiş çocuğun bu eksikliğini gidermesi için büyük anne ve büyük baba ile vakit geçirmesi onun yararına olacaktır. Davacılar ile torun arasında kurulacak kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine aykırı olduğuna dair mahkeme gerekçesi kabul edilemez. Kişisel ilişki hakkının engellenmesi hukuka aykırıdır. Davacılar ile torunları arasında çocuğun yaşına, eğitim durumuna, sosyal yaşamın gereklerine uygun zaman ve koşullarda kişisel ilişki kurulmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

                  Davalı anne 11.02.2015 tarihinde çocuğun yaşının küçüklüğü ve halen anne sütü aldığını belirterek yatılı olmayacak şekilde çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin değiştirilmesini talep etmiş ve mahkemece, 02.04.2015 tarihinde dava kabul edilmiştir. 15.02.2016 tarihinde davacı baba tarafından eldeki dava açılarak çocukla yatılı ilişki kurulması yönünde kişisel ilişkinin değiştirilmesi talep edilmiş ve mahkemece dava kabul edilerek baba ile çocuk arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki yeniden düzenlenmiştir. Her iki dava arasında geçen süre içinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini haklı kılacak bir sebep ve olgu ispat edilememiştir. Kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerektiren yasal bir sebep de bulunmamakladır. Ayrıca, her hafta sonu baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasının annenin velayet görevini engelleyeceği ve çocuğun yaşının küçüklüğü sebebiyle baba ile yatılı ilişki kurmasının mümkün olmadığı da mahkemece dikkate alınmamıştır....

                    Çocuğun huzurunun tehlikeye girmesi, ana ve babanın yükümlülüklerine aykırı davranmaları, çocuk ile ciddi olarak ilgilenmemeleri ya da önemli sebeplerin varlığı halinde kişisel ilişki kurma hakkının reddedilmesi veya kendilerinden alınması mümkündür. Dosya kapsamından davalı-karşı davacı baba ile küçük arasında kişisel ilişki kurulmasına engel böyle bir durumun varlığı tespit edilemediği gibi, 02.06.2014 tarihli uzman raporunda da davalı-karşı davacı baba ile küçük arasında kişisel ilişki kurulması yönünde rapor tanzim edilmiştir. O halde, velayeti annede bulunan müşterek çocuk Boramir Ege ile baba arasında kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde davalı-karşı davacı babanın bu talebinin de reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu