WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır. 3-Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek; çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Bütün bu hususlar değerlendirildiğinde davacı-karşı davalı baba ve ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygularının tatmini bakımından yetersiz olmuştur. Yine mahkemece "davalının izinli olduğu dönemde" 1 Temmuz ve 20 Temmuz arasıda yatılı kişisel ilişki düzenlenmesine şeklinde kurulan hüküm infazda tereddüt oluşturacak niteliktedir. O halde, ortak çocuk ile baba arasında babalık duygularını tatmin edecek bu hakkın rahatça kullanılmasına engel olmayacak ve infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde, ayın belli hafta sonları, dini bayram, yarı yıl tatilinde de yatılı olmak üzere daha uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması yerinde ise de, kişisel ilişkiye dosyadaki mevcut delillere ve oluşan duruma göre karar verilmesi gerekirken, değişen koşullara göre her zaman yeniden düzenleme talep edilebileceğinden, kademeli kişisel ilişki kurulması doğru olmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin kişisel ilişkinin kademeli kurulmasına yönelik davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, kabul edilen yönden İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına ve bu yönden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, davalı vekilinin diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

      c)Mahkemece, velayeti davalı-karşı davacı anneye bırakılan 2014 doğumlu ortak çocuk ... ile davacı-karşı davalı baba arasında "Her ayın ilk ve üçüncü haftası Pazar günleri sabah saat 10:00'dan aynı gün akşam saat 17:00'ye kadar, dini bayramların ikinci günü sabah saat 10:00'dan aynı gün akşam saat 17:00'ye kadar görüştürülmek suretiyle şahsi ilişki kurulmasına "şeklinde kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....

        hali” ve "farklı şehirde ikamet etmeleri hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir....

          Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Velayet kendisine bırakılmayan ebeveynle çocuk arasındaki kişisel ilişki düzenlemesinde asıl olan çocuğun fikri, ahlaki, bedeni, sağlık ve eğitsel yönden kişisel gelişiminin sağlanmasındaki üstün yararı olmakla birlikte analık ve babalık duygularının tatmininin de göz önüne alınması gerekir. Velayeti davacı anneye bırakılan tarafların müşterek çocuğu 22.06.2012 doğumlu ile davalı-davacı baba arasında mahkemece kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini yaşayacağı yeterlilikten uzaktır. Açıklanan sebeplerle müşterek çocuk ile davalı-davacı baba arasında çocuğun yaşı dikkate alındığında öngörülen kişisel ilişki uygun bulunmamıştır. Ayrıca değişen koşullara göre her zaman yeniden düzenleme talep edilebileceğinden yatısız kişisel ilişki kurulması da doğru değildir....

            Baba ile kurulan kişisel ilişkide, baba ile ortak çocuk arasında her ayın birinci, üçüncü ve varsa beşinci haftaları Cumartesi günü saat 10.00 dan Pazar günü saat 16.00'ya kadar kişisel ilişki tesisine şeklinde hüküm kurulmuştur. Hükümde, varsa beşinci haftada da eklenerek baba ile kişisel ilişki kurulması, kişisel ilişki süresi yönünden çoktur. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/7)....

              Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmamaktadır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple çocuk ile baba arasında daha uzun süreli olacak kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

                GEREKÇE : Davanın konusu, çocukla kişisel ilişki kurulması talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir haktır. Bu hak, anne/baba için olduğu kadar çocuk için de bir haktır (2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1). Ana ve babadan her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK.m.323)....

                  Velayet kendisine verilmeyen taraf ile ortak çocuk arasında kurulacak kişisel ilişkide çocuğun üstün yararı yanında analık ve babalık duygularının da tatmin edilmesi gerekmektedir. Davacı babayla ortak çocuk .... arasında günümüzdeki ulaşım kolaylıkları da dikkate alınarak her ayın belirli hafta sonları da kişisel ilişki kurulmaması babalık duygularını tatmin etmekten uzaktır. Açıklanan sebeple mahkemece davanın kabulü ile ortak çocuk ile davacı arasında babalık duygularını tatmin eder şekilde kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.12.2016 (Prş.) .......

                    Mahkemece, velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilşkinin yeniden düzenlenmesi konusunda düzenlettirilen 02.02.2016 tarihli raporda; pedagog bilirkişi, tarafların ortak gocuğu İsmail Yiğit'e otizm tanısı konduğunu ve %80 engelli olduğunu belirtmiş, çocuğun yüksek menfaati gereği velayet hakkının anne de kalması, ancak kişisel ilişki yönünden ise alanında uzman bir hekimden görüş alınması tavsiyesinde bulunmuştur. Gerekçeli karardan anlaşıldığı üzere, uzman hekim telefon ile aranarak hastalık, hastalığın tedavi süreci ve kişisel ilişki konusunda bilgi alındığı belirtilmiş ise de, buna ilişkin her hangi bir rapor düzenlettirilerek, dosya arasına alınmamıştır. O halde, mahkemece dava konusu ortak çocuğun alanında uzman bir hekime sevki sağlanarak kişisel ilişki yönünden rapor düzenlettirilip, diğer delillerle birlikte değerlendirildikten sonra sonucu itibariyle bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu