Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi-Ecrimisil Uyuşmazlık, şahsi hakka dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tapu kütüğüne tescille olur.Davacı miras bırakanı tarafından yapılan satış işlemi ile çekişmeli taşınmazdan pay satın aldığını ancak anılan aktin sehven kütüğe geçirilmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Bu durumda davacı tarafın mülkiyet hakkı doğmamış olmakla, kişisel hakka dayandıkları anlaşıldığından, dava, kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 05.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davanın tapusuz taşınmazda, kişisel hakka dayalı TMK 683.maddesi kapsamında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiyle açıldığı, böylece davacının salt zilyetliğe dayanmayıp, hakka dayalı olarak da talepte bulunduğu, davanın da bu nedenle salt zilyetliğe dayalı olarak açılan davalara bakmakla görevli Sulh Hukuk Mahkemesine değil, hakka dayalı olarak açılan davalara bakmakla görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırıldığı, ayrıca benzer mahiyette Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi ile 8. Hukuk Dairesi arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun 23/03/2022 tarih ve 2022/28 Karar sayılı kararı ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin görevli olduğu belirlenmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/09/2021 tarihinde yürürlüğe giren 02/06/2021 tarihli ve 431 sayılı Daireler Arası İş Bölümü kararında 1....

      Ne var ki, haricen satın alma olgusu satın alan bakımından TMK’nın 994. maddesi ve 10.07.1940 tarih 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bedelden kaynaklanan kişisel hak sağlar. Davacının mülkiyet hakkı karşısında haricen satın almaya dayanan kişisel hakka değer verilemeceği açıktır. Hal böyle olunca; davacının TMK’nın 683. maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına değer verilerek elatmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, bir mirasçı tarafından kullanılan murisin zilyetliğine dayalı tahsil edilen kiraların kendilerine ödenmediği iddiasına dayalı miras payı oranında ecrimisil ve müdahalenin meni istemine ilişkindir. Dava, kişisel hakka dayalı ecrimisil istemine ilişkindir. Bilindiği gibi, öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olduğu gibi kişisel bir hakka dayanarak malik olmayan kişiye karşı üstün hak iddiasıyla da talep edilebilecek bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır....

        Taşınmaz hakkında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açılabilmesi için de, mülkiyet hakkına veya kişisel hakka dayanılması gerekir. Taşınmaz üzerinde belirtilen bir hakkı olmayan kişi davacı sıfatına sahip olmadığından bu davaları açamaz. Somut olayda, dava konusu 1161 parsel sayılı taşınmaz dava dışı “... oğlu, ...” adına kayıtlıdır. Davacı bu taşınmazda pay maliki olmadığı gibi, malik ile davacı arasındaki soybağını gösterir belge de sunulmamıştır. Dolayısıyla, davacının davada aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı denetlenememektedir. Davacının taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkı veya kişisel hakkı olmadığının anlaşılması halinde davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmelidir. Bundan ayrı, 01.11.2011 tarihli keşif sırasında davalı ... taşınmazda kullandığı bölümü göstermiş olup, hükme esas alınan 20.12.2011 tarihli fen bilirkişi raporunda bu bölümün 1161 parsel içinde kalan (A) ile işaretli 596,27m² olduğu belirlenmiştir....

          Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK'nun 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur. Somut olayda; her ne kadar Mahkemece, davanın taşınmaz mülkiyetine dayalı olarak açılan ve taşınmaza yapılan el atmanın önlenmesi davası olduğu, H.M.K'nun 2.maddesi gereği el atmanın önlenmesi davalarında Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin görevli olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş ise de, eldeki davada, davacı ya da murisi adına kayıtlı bir taşınmaz yoktur. Davacı; dosya arasında bulunan ecrimisil ihbarnamelerinden mülkiyetinin ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.11.2008 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men'i, ecrimisil, karşı davada ödünç verilen paranın tahsili istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 18.01.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı (davalı) ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, kiracılık sıfatından kaynaklanan kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, karşı dava kardeşler arasında ödünç olarak verildiği iddia olunan 30.000 ABD dolarının ödenmesi istemlerine ilişkindir. Taraflar karşılıklı olarak davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, asıl davanın reddine karar verilmiş, karşı dava kabul edilerek; 50.400.00 TL'nin davacı(davalı) ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.08.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.07.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu daireye isabet eden kooperatif payını satın aldığını belirterek davalının bu daireye elatmasının önlenmesi ve ecrimisil isteminde bulunmuştur. Davalı, dava konusu taşınmazın dava dışı üçüncü bir şahsa ait olduğunu, kendisinin de bu kişiden kiralayarak kullandığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir....

                Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş diğer paydaşların olurunu almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan paydaşlar aleyhine ecrimisil isteminde bulunabilir. Davacıların önceki döneme ilişkin kişisel hakka dayalı ecrimisil taleplerinin İstanbul 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/333 Esas-2015/450 Karar sayılı ilamı ile kabulüne karar verildiği, ilgili kararın Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 29.04.2019 tarih, 2016/9901- 2019/3678 E.K ilamı ile onanarak kesinleştiği, mahkemece alınan bilirkişi raporunun bu hususlar gözetilerek hazırlandığı, kararda bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme kararının olaya usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davalılar T3 ve T4 vekilinin istinaf başvuru talebinin reddine kesin olmak üzere karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul 17....

                UYAP Entegrasyonu