Ancak, davacı çeyiz ve ziynet eşyaları yönünden var olan tercih hakkını; bunların aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili yönünde kullanmış ise de; yargılama sırasında aynen iade talebinden vazgeçerek eşyaların bedelini talep etmiştir. Bu durumda, mahkemece çeyiz eşyaları yönünden bedelin tahsiline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, çeyiz eşyalarının iadesine de karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bundan ayrı, tanık olarak dinlenen davacının babası, hastanede doğum yapan davacıyı evine bile götürmeden kendi evine getirdiğini beyan etmiştir. Kaldı ki, boşanma davasında dinlenilen tanıklarda davacının hastanede doğum yaptığını, ancak doğumun geç haber verilmesi nedeniyle davacının ailesi ile davalının hastanede kavga ettiğini bildirmiş olup, anılan dosyanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 2....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ziynet eşyaları ve çeyiz eşyaları ile özel eşyalarının davalı tarafta kaldığını, fiili birlikteliğin son gününde müvekkilinin evden ayrılırken bu eşyaları yanına almasına fırsat olmadığını belirterek ziynet eşyaları ve diğer eşyaların aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 33.230,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, cevaba cevap dilekçesi ile de müşterek haneden ayrıldığı gün ziynet eşyalarının davalının annesi tarafından zorla alındığını belirterek talebine konu çeyiz eşyaları ve kişisel eşyaların nelerden ibaret olduğu belirtilmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ziynet eşyalarını giderken beraberinde götürdüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel eşyanın iadesi K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde nitelikleri yazılı ev eşyaları ile vekil edenine ait kişisel eşyaların evlilik birliği içerisinde edinildiğini ve davalı eş ... tarafından izinsiz olarak götürüldüğünü açıklayarak eşyaların bedellerinin yarısının davalıdan tahsili isteğinde bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2009 tarihli kararı gereğince Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Eşya davası bu anlamda bir istihkak davası olmakla istem dava konusu eşyaların; aynen iadesi, olmadığı takdirde dava tarihindeki bedelinin verilmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Dava konusu eşyaların mevcut olduğu tespit edilmiş ise uyuşmazlık mülkiyet hakkına dayandığından olayda zamanaşımı söz konusu olamaz. Dava konusu eşyaların var olduğu tespit edilemez ise istem tazminata ilişkin olduğundan Türk Borçlar Kanununun 146.maddesinde belirlenen on yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması ve karı koca arasındaki davalarda Türk Borçlar Kanununun 153.maddesinin dikkate alınması gerekir. Dosya incelendiğinde, tarafların 11.05.1990 tarihinde evlendikleri, 07/02/2007 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları anlaşılmaktadır. Davacı, ... eşyalarının bedelini talep etmektedir. Bu tür hukuki ilişkiler çözüme kavuştururken yukarıda anılan maddeler göz önünde tutulmalı ve zamanaşımının başlangıcı boşanma kararının kesinleştiği tarihe göre belirlenmelidir....
Mahkemece, davanın kabulü ile ziynetlerin ve paraların aynen iadesine, ziynetlerin aynen ifası mümkün olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297.maddesi (HUMK.388.md), hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında, açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredici kural olarak getirmiştir. Mahkemece, ziynet eşyaların aynen iadesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; boşanma davasına karşı açtığı ve tefrik edilen davada; davalının evden zorla kovduğunu, ziynet, çeyiz, şahsi eşyalarının davalıda kaldığını belirterek; ziynet ve kendisine ait eşyaların aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla 37.675,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SALİHLİ AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2014 NUMARASI : 2013/36-2014/29 Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile davalının davacının ziynet eşyalarını alarak bozdurduğunu ve kendisine araba satın aldığını, ziynetleri iade etmediğini, tarafların daha sonra boşandıklarını ileri sürerek ziynet eşyalarının aynen iadesine olmadığı takdirde bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile davalının arabayı kendi kazancı ile aldığını, altınları ise davacının yanında götürdüğünü bildirerek davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde mirasçı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; tarafların Kayseri 5. Aile mahkemesinin 2011/155 E., 2012/299 K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, bazı eşyaların davalı tarafta kaldığını belirterek, eşyaların aynen iade edilmesine, iade mümkün olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı tarafa verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel eşyanın iadesi ve katılma alacağı ... ile ... aralarındaki kişisel eşyanın iadesi ve katılma alacağı davasının reddine dair İstanbul 4. Aile (Eski Beyoğlu 2. Aile) Mahkemesinden verilen 21.06.2006 gün ve 225/311 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, evlilik birliği içinde davalı eş adına kayıtlı taşınmazlardan gelen kira bedelleri, davalının çalışması karşılığı geliri ve varsa diğer edinilmiş mallarının tespiti ile fazla hakları saklı tutularak aylık 1900 TL katılma alacağına hükmedilmesine; ayrıca vekil edeninin kişisel malları olan değerli taşlarla bezeli yüzük, kolye ve küpeden oluşan altın ziynet eşyası ile inci kolyenin, yün yatak ve yorganın aynen iadesine olmadığı takdirde bedelinin vekil edenine ödenmesine karar verilmesini istemiştir....
olmadığı, davacının talep ettiği eşyaların davacı tarafça çeyiz olarak müşterek haneye getirildiğinin ispatlanamadığı, işbu eşyaların davalının ailesi tarafından alındığı, davacıya bağışlandığı yönünde herhangi bir iddia da olmadığı, hal böyle olunca talep edilen eşyaların davacının kişisel malı olduğunun ispatlanamaması, tanık Sevgi'nin, davacının müşterek haneden bir çanta kıyafeti ile ayrıldığını belirtmesi sebebi ile eşyalar yönünden de davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....