Türk Medeni Kanunu 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmış, 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı düzenlenmiştir. BK’nun 49. maddesinde ise kişilik haklarına yapılan saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ..... ve diğeri aleyhine 13/06/2012 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırının tespiti, önlenmesi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 25/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 22/09/2014 gününde verilen dilekçe ile yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat, yapılan saldırının önlenmesi ve yayın istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, diğer taleplerin reddine dair verilen 08/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, internet yoluyla kişilik haklarına yapılan saldırının önlenmesi, maddi ve manevi tazminat ve yayın istemlerine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminata ilişkin istemin kısmen kabulüne, diğer istemlerin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalıların içerik sağlayıcısı oldukları “www.olay53.com” isimli internet sitesinde “......
Gazete Dergi Basım A.Ş. ve ... aleyhine 29/08/2014 gününde verilen dilekçe ile yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat, erişimin engellenmesi ve yayın istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın esastan reddine dair verilen 17/11/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dava, internet yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat, yayın ve saldırının önlenmesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. Aynı Kanun’un 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmıştır. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde ve ( 6098 sayılı BK 58 m. ) ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Dosya içeriğinden, davalıların internet sitesi yöneticisi ve hazırlayıcısı olarak haksız eylemin failleri olduğu iddiasına dayanıldığı anlaşılmaktadır. Davalıların içerik sağlayıcısı olup olmamaları sorumlu tutulmalarının tek şartı olmayıp; internet sitesinin sahibi, yöneticisi, hazırlayıcısı olarak haksız eylemin faili olup olmadıkları araştırılmalıdır. Şu halde işin esasına girilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, husumet nedeniyle istemin reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....
Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikâyet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2020/247 Esas 2020/256 Karar Taraflar arasındaki basın yolu ile kişilik haklarına saldırının önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince ... ve Turkuvaz Gazete Dergi Basım A.Ş. yönünden talebin kabulü ile saldırının önlenmesine diğer davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Kararın davalılar ... ve ........, Gazete Dergi Basım A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 23.12.2021 tarihli ve 2021/24555 Esas, 2021/11017 Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir....
Mahkemece, davalının sadece tur hizmetini yerine getirememesinin kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilemeyeceği, dinlenen tanık beyanlarına göre davacının kişilik haklarına yönelik bir saldırının varlığı da ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Borçlar Kanununun 49. maddesine göre kişilik hakları haksız saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat isteyebilir. Aynı Kanunun 98. maddesi delaletiyle sözleşmeye aykırılık halinde de 49. maddenin uygulanacağı tartışmasızdır. Kişinin onuru, saygınlığı gibi kişilik haklarını oluşturan değerlere ve Anayasa ile güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlere saldırı halinde manevi bir zarar, başka bir ifade ile kişilik hak ve değerlerinde irade dışında gerçekleşen bir eksilmenin oluştuğunun kabulü gerekir....
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 26/07/2012 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırının önlenmesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yolu ile kişilik haklarının ihlalinin önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, davalının sahibi olduğu yerel gazetede yer alan haberler nedeni ile kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesi ile uğramış olduğu saldırının önlenmesi amacı ile yayının durdurulmasını talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, TBK 58.maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir.Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikâyet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....