Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca borçlular hakkında mahkemelerce verilen ihtiyati tedbir kararları niteliği itibariyle cebri icra yoluyla yapılan takibi ve takip sonucu gerçekleşecek olan satışı engeller nitelikte değildir. Bir başka anlatımla, anılan tedbir kararları rızai devirleri önler mahiyette olup, kesinleşen takip sonucunda mahcuzların satışını ve cebri icra yoluyla devrini engellemez (YHGK'nın 25.06.2019 tarih ve 2018/77- 2019/790; 06.07.2011 gün ve 2011/109- 481; Y. 12. HD'nin 20.12.2016 tarih ve 2016/22197- 25691; 19.10.2020 gün ve 2020/7104- 8798; 05/04/2011 tarih ve 2010/22335- 2011/5578 sayılı kararları ile yerleşik diğer içtihatları). Davacı vekilinin cebri takibi kapsar nitelikte ihtiyati tedbir talebine ilişkin olarak söylemek gerekirse, ihtiyati tedbir kararlarının davada taraf olmayan üçüncü kişilerin ayni ve şahsi haklarına zarar verici mahiyette olmaması gerektiği açıktır....

İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 10/01/2017 tarih ve 29944 Sayılı Resmi Gazete yayınlanıp aynı gün yürürlüğe giren 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun "İhtiyati tedbir talebi ve ihtiyati tedbirin niteliği" başlıklı 159....

    Çok insanı perişan ettiği, borçluları icra dairesinde süründürdüğünü, senetle tefecilik yaptığı, dar gelirli insanların sömürüldüğü, sömürülenlere de bu resmi kurumların göz yumduğu" şeklinde e-posta gönderdiğini ve e-posta ekinde müvekkili hakkında Sayıştay, Vergi Müdürlüğü, Tüketici Hakem heyeti ve benzeri kurumlar nezdinde yaptığı şikayetlerin havale numarasını paylaştığını, müvekkili şirketin huzur ve sükunu, davalı tarafından defalarca gönderilen e-postalar nedeniyle bozulduğunu, e- postada yer alan "tefeci ve dolandırıcı" sözlerinin, halkımız arasında da önü ve arkası ile ne anlama geldiğinin çok iyi bilindiğini, davalının söz dizelerinin, müvekkili şirketi hakaret ve aşağılama kastı ile yazıldığının sabit olduğunu, davalının söz konusu eylemlerinin müvekkili şirketin kişilik ve marka haklarına saldırı mahiyetinde olduğunu iddia ederek, müvekkili şirketin kişilik ile marka haklarına saldırı ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, kişilik ve marka haklarına yönelik saldırının...

      Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının duruşmalı incelenmesi sonucunda 10/07/2023 tarihli ara karar ile; ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmiştir....

        Mahkemece, ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, şirketin borçlandırılması, aktiflerin azaltılmasına yönelik satışların durdurulması ve vadeli satışların engellenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir. İhtiyati tedbire itiraz üzerine mahkemece ilk duruşmada ara kararı ile ihtiyati tedbirin devamına karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati tedbire itiraz edenler vekili temyiz etmiştir. Talep, ihtiyati tedbir kararına itiraza ilişkindir. 1-İhtiyati tedbir isteyen vekili, şirket tasfiyesine ilişkin açtığı asıl davada, ayrıca şirketin borçlandırılması, aktiflerinin azaltılmasına yönelik satışların durdurulması ve vadeli satışların engellenmesi hususunda ihtiyati tedbir isteminde bulunmuş, mahkemece, ön tensip tutanağının 17 nolu ara kararı uyarınca ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, ayrıca bir gerekçeli karar yazılmamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının önlenmesi talep edilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava konusu edilen Yeşim Sitesinde dava tarihi itibari ile kat irtifakı ya da kat mülkiyeti kurulu olup olmadığı, kat irtifakı ya da kat mülkiyeti kurulu ise tüm bağımsız bölüm ve maliklerini gösterir tapu kaydının ilgili tapu müdürlüğünden getirtilip dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İHTİYATİ TEDBİR ... TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir Ankara 4....

              İHTİYATİ TEDBİR ... TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir Ankara 4....

                İHTİYATİ TEDBİR ... TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir Ankara 4....

                  Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır, 25. maddesinde, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı belirtilmiş, BK’nın 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....

                    UYAP Entegrasyonu