"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakaret HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suç tarihi 21.03.2007 olduğu halde gerekçeli karar başlığında 22.07.2007 olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiş, sanığın savunması, mağdur beyanları, toplanan deliller, gerekçe, hakimin kanaat ve takdirine göre sanık hakkında kurulan beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün ONANMASINA, 06/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
O halde mahkemece fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazları konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek, kıymet takdirine itiraz davasında taşınmazlar ile ilgili yapılan kıymet takdiri tarihi itibariyle tespit edilecek değerlerin, ihalede esas alınan muhammen bedellerin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedellerin altında olması halinde ise İİK'nun 134/8. maddesine göre zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir....
bedelinin kıymet takdirine itiraz sonucu belirlenen değerden de yüksek olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı borçlu tarafından temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....
Davacının kıymet takdirine ilişkin bilirkişi seçimine, kıymet takdirine yönelik şikayetleri yönünden yapılan istinaf incelemesinde: İcra mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363/1. maddesinde açıklanmıştır. İlk derece mahkemesince kıymet takdirine yönelik her türlü şikayet hakkında verilen kararlar, İİK'nın 363/1. maddesi gereğince kesin niteliktedir. Açıklanan nedenle davacının kıymet takdirine yönelik istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının ihtiyati haciz tutanağının iptaline ilişkin şikayeti yönünden yapılan istinaf incelemesinde: Somut olayda; şikâyetçinin, haciz sırasında istihkak iddiasında bulunan 3.kişi olduğu, icra takibinde alacaklı ya da borçlu sıfatıyla yer almadığı, takipte taraf sıfatı olmayan kişinin haciz tutanağının iptal yönünde şikayette bulunmakta aktif husûmet ehliyetinin olmadığı anlaşıldığından, Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir....
Şahıs konumunda olduğu, bu nedenle kıymet takdirine itiraz etme hakkı bulunmadığı, dava dilekçesinde belirtilen hususların İİK'nun 97.maddesi ve devamı maddeleri gereğince istihkak iddiası olarak değerlendirilmesi gerektiği, davacının istihkak iddiası yoluna başvurması gerekirken kıymet takdirine itiraz yoluna başvurduğu, bu durumda kıymet takdirine itiraz yoluna başvurma hakkı söz konusu olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Açmış oldukları kıymet takdirine itiraz davasının değerlendirilmesi gerektiğini, taşınmaz üzerinde bulunan ekipmanların haczedilmemiş olması nedeniyle istihkak davası açılamayacağını, bu durumda ilk derece mahkemesince verilen kararın isabetsiz olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bu itibarla; mahkemece görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ya da anılan mahkeme kararında değerlemenin yapıldığı tarih açıkça belirtilmediği sürece, kıymet takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin, İİK’nun 128/a-2 maddesinde düzenlenen 2 yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabulü mümkün olmadığı gibi, şikayet işleminin ruhuna da uygun düşmeyecektir. Her ne kadar kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilen karar kesin ise de; borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz edildiğinden ve ihalenin feshi aşamasında borçlu tarafından kıymete ilişkin itiraz ileri sürüldüğünden, taraflarca icra mahkemesine yapılan kıymet takdirine itiraz başvurularının incelenmesi gerekmektedir....
Aynı maddenin son fıkrasına göre, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12- 161 E.- 148 K. sayılı kararı). Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Kıymet takdirine itiraz dava dosyası olan Mersin 1....
Aynı maddenin son fıkrasına göre, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12- 161 E.- 148 K. sayılı kararı). Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Kıymet takdirine itiraz dava dosyası olan Mersin 1....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/346 Esasına açılmış kıymet takdirine itiraz davasının hukuka aykırı şekilde reddedilmesi sonucunda yapılan ihale olması nedeniyle feshi gerektiği sebebini de eklediklerini , kıymet takdirine itiraz yargılamasında mahkemenin yanılgılı bir değerlendirme yaparak keşif ve bilirkişi masraflarının mahkeme veznesine depo edilmesine rağmen harçlar yatırılmadığı için kıymet takdirine itiraz davasının reddedildiğini ,buna ilişkin kanun yollarına başvurulduğu ve, olağanüstü kanun yolu olarak "Kanun Yararına Bozma"ya gidilmiş olduğu ,Bakanlıktan gelen cevabi yazıya göre de kıymet takdirine itiraz davasında usulsüz karar verildiğinin tespit edilmiş olduğunu ileri sürerek ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Feshi talep edilen ihaleye konu taşınmazın kıymet takdirine de itiraz edildiğini, ancak Karamürsel Asliye (İcra) Hukuk Mahkemesi'nin 2020/45 esas sayılı dosyasında görülen kıymet takdirine itiraz davasının da, müvekkillerine yapılan tebligatlar usulüne aykırı olmasına rağmen süresinde açılmadığından reddedildiğini, bilindiği üzere kıymet takdirine itiraz davalarında red yönünde verilen kararlar kesin karar hükmünde olduğundan istinaf incelemesi yaptırılmak üzere talepte bulunulamadığını, ancak her ne kadar kıymet takdirine itiraz davası reddedilmiş de olsa, huzurda görülen ihalenin feshi davasında kıymet takdirine itirazlarının üzerinden de inceleme yapılması gerekirken sanki hiç kıymet takdirine itiraz edilmemişcesine karar kurulduğunu, müvekkillerine yapılan kıymet takdiri raporu tebligatlarının usulüne aykırı olduğunu, bununla beraber dosyalarda yapılan ilk tebligatlar da açıkça usulüne aykırı olduğunu,...