Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları da 27.04.2011 günlü celsede, dava konusu kiralananın satışı için emlakçıya verildiğini, kiracısının çıkmadığı için kiralananın satılamadığını beyan etmişler ve davalı savunmasını doğrulamışlardır. Temyiz aşamasında, davacı vekili tarafından dosyaya ibraz olunan 25.01.2012, davalı vekili tarafından sunulan, 27.02.2012 günlü dilekçelerden, dava konusu kiralananın hükmün kesinleşmesinden önce, 15.08.2011 tarihinde dava dışı üçüncü kişi Muhittin Balkaş'a satıldığı, bilaharede yeni malikin talebi ile kiralananın davalı tarafça tahliye edildiği anlaşılmaktadır. Davalı vekili, hükmü temyiz ederken, yargılamadaki savunmasını tekrarlayarak ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olmadığını, kiralananın ihtiyaca tahsis edilmeyip, satışa sunulduğunu, bu sebeple hükmün bozulmasını talep etmiştir....

    Bu şekilde davacı kiracılık süreci içinde kiralananın davalı tarafından plastik boya yapıldığını kabul etmiş olduğu gibi boyalı olan kiralananın yeniden boyanması hayatın olağan akışına aykırıdır. Diğer yandan kiralananın saten boyalı olarak davalıya teslim edildiği sözleşmede yer almamıştır. Davacı da bu konudaki iddiasını kanıtlayamamıştır. Borçlar Kanunu'nun 266/1. maddesi hükmü gereği, kiracı, kiralananı hangi halde teslim almış ise, o halde geri vermek zorundadır. Normal kullanımdan kaynaklanan eskilik ya da değişiklikten sorumlu değildir. Kiralananın davalı tarafından boyatıldığı tarafların kabulünde olması karşısında kiralananın tahliyesi ve teslimi sırasında davalının boyalı olarak teslim etme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece boya masrafına ilişkin alacak kalemi yönünden istemin reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

      Bu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlık kiralananın hangi tarihte tahliye edildiği noktasında toplanmıştır. Davacı taraf, kiralananın anahtarının Ocak 2008 ayı itibariyle kendisine teslim edilmediğini ileri sürmüş ise de, mahkemece kiralananın yasal teslim tarihi 25.12.2007 kabul edilmiş, hükmün gerekçesi davacı tarafça temyiz edilmediğinden bu husus kesinleşmiştir. Bu durumda, kiralanan dava tarihi olan 2.6.2008 tarihinden önce tahliye edildiğinden tahliye isteminin reddine, kiralananın aynı bedel ve şartlarla yeniden kiraya verme süresi bilirkişi tarafından bir ay olarak belirlendiğinden, 25.12.2007 tarihinden itibaren hesaplanacak bir ay kira bedeli üzerinden itirazın iptaline karar vermek gerekirken, kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesine Ocak 2008 ayı kira bedeli 1100.- TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir....

        Dava, kesinleşen takip nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. İstem, kesinleşen takip nedeniyle kiralananın İcra İflas Kanununun 269/a maddesi gereğince tahliyesi istemine ilişkin olup, alacak istemi bulunmamaktadır. Hakim taleple bağlı olup fazlasına veya başka şeye hükmedemez. Bu nedenle istem doğrultusunda kiralananın tahliyesine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı gibi davalının hükmü temyiz etmekte hukuki yararı da bulunmadığından temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiralananın tahliyesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davaya konu kiralananın davalıya 2886 sayılı yasa gereğince ihale ile kiraya verilip verilmediği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamamaktadır. Davaya konu kiralananın “davalıya 2886 sayılı yasa gereği kiraya verilip verilmediği araştırılarak, 2886 sayılı yasa gereği ihale ile kiraya verilmiş ise, ihale evraklarının ilgili yerden temini ile” evraka eklenmesi ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, konut ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde özetle kiralanana üniversitede okuyan oğlunun ihtiyacı olduğundan bahisle kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı ihtiyacın samimi olmadığını asıl amacın kira miktarını artırmak olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece kiralananın tahliyesine karar verilmiştir....

              Dava, akde aykırılık sebebiyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkeme istem gibi karar vermiş, hüküm davalı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, davalının kiraladığı çay ocağının bulunduğu mahaldeki koridora, masa ve sandalye koyarak müdahalede bulunduğundan bahisle akde aykırılık sebebiyle kiralananın tahliyesini talep etmiştir. Dosya kapsamına ve dinlenilen tanık anlatımlarına göre davalının buzdolabı, masa, koltuk gibi eşyalar koymak suretiyle el attığı iddia olunan yerin ortak alanda kaldığı anlaşılmaktadır. Akde aykırılık sebebiyle kiralananın tahliyesine karar verebilmek için akde aykırılık olgusunun bizzat kiralananın kullanımı ile ilgili olması gerekir. Kiralananın dışında kalan yere yapılan tecavüz genel hükümlere göre el atmanın önlenmesi talebine konu olabilir. Bu nedenle davanın redine karar verilmesi geekirken yazılı gerekçe ile kabul kararı verilmesi hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

                Dava tahliye taahhüdü nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne itirazın kaldırılmasına kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde tahliye taahhüdüne dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılarak kiralananın tahliyesini istemiştir. Mahkemece kısa kararda itirazın kaldırılmasana ve kiralananın tahliyesine karar verildiği halde, kararın gerekçesinde kira parasının ödendiği kanıtlanamadığından itirazın kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. HMK.nun 298/2 maddesi uyarınca gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz....

                  Davacı vekili dilekçesinde müvekkilinin 05.09.2011 tarihinde kiralananın satın aldığını 14.09.2011 tarihinde kiralananın satın aldığından ve kendi ihtiyacı için kullanacağından bahisle 6 ay içinde tahliye edilmesini davalı kiracıya ihtarname ile bildirdiğini, buna rağmen kiralananın tahliye edilmediğini belirterek kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde taşınmazın daha önce tapuda ... adına kayıtlı ise de, taşınmazın mülk sahibinin gerçekte ...'ın babası olduğunu, ...ın babası, dedesi ve şimdiki mülk sahibinin kiralanana gelerek tahliye etmesini, dükkanın bitişiğindeki dükkandaki kiracısı ... Lokantasının dükkanı büyütmek istediğini, bu nedenle kendisine vereceklerini, bu nedenle dükkana ihtiyaçları olduğunu kendisine ise başka bir sokakta bulunan dükkanlarını kiralamayı teklif ettiklerini kendisinin kabul etmemesi üzerine kiralananın ...'...

                    , ancak kiralananın tahliye edilmediğini belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu