Dava, tadilat nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece üç ay süre ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş ve hüküm davalı Arsam vekili tarafından temyiz olunmuştur. Davacı vekili, dava dilekçesinde kiralananın bulunduğu binada kat mülkiyeti bulunmadığını, kat mülkiyeti kurulması için dava açıldığını, ancak inşaat projesine aykırı kısımlar bulunduğu, tadilat gerektiğini belirterek kiralananın tahliyesini istemiş, yargılama sırasında iddiasının ve tahliye istediğinin Borçlar Kanununun 251. maddesine dayandığını açıklamış ve mahkemece bu istek doğrultusunda karar verilmiştir. "Ayıp halinde muamele" başlığını taşıyan Borçlar Kanunun 251. maddesine göre kiralanan kira müddeti zarfında zaruri bir tamire muhtaç olduğu takdirde, kiracı kendi hakkına halel gelmemek şartıyla tadilatın yapılmasına müsaade etmek zorundadır. Kanunun bu maddesinde açıkça akdin feshinden ve kiralananın tahliyesinden söz edilmemektedir....
Dava, işyeri ihtiyacı nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, 01.06.1998 başlangıç tarihli sözlü kira akdi ile depo olarak kullanılan kiralananın 02.10.2007 tarihinde satın alındığını, davacının halen bir işte çalışmadığını, işyeri ihtiyacı bulunduğundan kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalılar vekili, ihtiyaç iddiasının gerçek, samimi ve zorunlu olmadığını, kira sözleşmesinin bir yıl uzadığını bildirerek reddini savunmuştur. Mahkemece işyeri ihtiyacı nedeni ile kiralananın tahliyesine karar verilmiştir İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez....
Büyükçekmece 11.noterliğinin 9871 yevmiye nolu ihtarnamesi ile taşınmaza ait anahtarların notere tevdi edildiğinin 02.05.2014 tarihinde muhataba bildirildiği anlaşılmakla, kiralananın hukuken 02/05/2014 günü tahliye edildiğinin kabul edilmesi gerektiğinden, kiralananın tahliyesi istemi konusuz kaldığı ve bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi isabetsizdir. Karar bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda (1) No'lu bentte yazılı nedenlerle itirazın kaldırılmasına ilişkin kararın ONANMASINA, (2) No'lu bentte yazılı nedenlerle kiralananın tahliyesine ilişkin kararın BOZULMASINA, onanan kısım için temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 19/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Kiralananın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiralayan tarafından kabul edilmemesi; başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve kiralayana teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiralayanın bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır. ....
Ayrıca sözleşmede kiralananın teslimine ilişkin çelişkili hükümler bulunmaktadır. Sözleşmede bazı hükümlerde kiralananın teslim edildiği belirtildiği halde bazı hükümlerde kiralananın teslimine ilişkin uyulacak prosedür kararlaştırılmış olup kiralananın 01/10/2010 teslim edileceği belirtilmesine rağmen sözleşmenin tanzim tarihini daha sonraki bir tarihtir. Bu durumda sözleşme hükümleri birlikte değerlendirildiğinde kiralananın, davacının iddia ettiği gibi sözleşmeden önce kiracıya teslim edilmediği anlaşılmaktadır. Yine kira sözleşmesinin 7.5 maddesinde kiralananın yazılı bir teslim tutanağı ile teslim edileceğinin düzenlenmiş olup davacı tarafından kiralananın teslim edildiğine ilişkin yazılı bir delil ibraz edilememiştir....
Davalı ise kiralananın 03/08/2008 tarihinde davacıya teslim edildiğini, bu tarihe kadar olan tüm kira borçlarını ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı kiracının kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda kural olarak kira süresinin sonuna kadar kira parasından sorumludur. Bununla birlikte davacı kiraya verenin bu yerin yeniden kiralanması konusunda gayret göstermesi, böylece zararın artmasının önlemesi için kendisine düşen ödevi yapmak durumundadır. Bu durumda davacının zararı, tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir. Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir; anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir....
Ancak, davacının istemi kiralananı satmak için kiralananın gösterilmesine izin olup mahkemece kiralayanın uygun bir kiracı bulabilmesinin temini amacıyla kiracının katlanma yükümlülüğü çerçevesinde kiralananın kiralayan tarafından kiracı namzetlerine gösterilmesine izin verilmesine karar verilmesi değil ise de; bu yanlışlığın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek görülmediğinden hüküm fıkrasının ilk paragrafında yazılı “kiralayanın uygun bir kiracı bulabilmesinin temini amacıyla kiracının katlanma yükümlülüğü çerçevesinde kiralananın kiralayan tarafından kiracı namzetlerine gösterilmesine izin verilmesine” ibaresinin çıkartılarak yerine “kiralayanın uygun bir alıcı bulabilmesinin temini amacıyla kiracının katlanma yükümlülüğü çerçevesinde kiralananın kiralayan tarafından alıcı namzetlerine gösterilmesine izin verilmesine” ibaresinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi...
Kiralananın bu niteliği itibariyle taraflar arasındaki kira ilişkisi hasılat kirasıdır. Davacı tarafından 30.06.2005 tarihinde keşide, 04.07.2005 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile 2004 yılı kirasının ikinci ve üçüncü taksidi ile 2005 yılına ait peşinat, birinci ve ikinci taksitleri olan 322.462,58 TL 'sının 60 gün içinde ödenmesi aksi halde tahliyesinin isteneceği, 07.09.2005 tarihinde keşide, 08.09.2005 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile ihtara konu kira bedelleri 60 gün içinde ödenmediğinden sözleşmenin feshedildiği, sözleşmenin 67. maddesi gereğince kiralananın boşaltılması ihtar edilmiştir. Davalı kiralananı 2005 yılının Temmuz ayında tahliye ettiğini savunmuş, davacı ise kiralananın teslim edilmediğini belirtmiştir. Kiralananın usulüne uygun şekilde kiralayan davacıya teslim edildiğini yazılı delillerle kanıtlama yükümlüğü davalı kiracıya aittir. Usulüne uygun teslim kanıtlanmadığı sürece kiralananın kiracının işgalinde olduğunun kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, akte aykırılık nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı davalı ile arasında 1.5.2011 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığını, davalının kira bedelini geciktirdiğini kiralananı kötü kullandığını ve akte aykırı şekilde kiralanan taşınmazda gürültü yaptığını, gürültü nedeni ile üst kattaki meskeninde rahatsız olduğunu belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece, dava konusu kiralananın deniz kenarında bir çay bahçesi olup, çatılı bir işyeri mahiyetinde olmadığı, bu sebeple davacı kiraya verenin ihtar zorunluluğu bulunmadığı, kira sözleşmesindeki devir yasağına aykırı hareket ederek kira sözleşmesini devreden davalının TBK'nın 316. maddesi gereği akde aykırı davrandığı belirtilerek davanın kabulü ile kiralananın, kiraya verenin iradesi dışında üçüncü kişiye devredilmiş olması sebebiyle taraflar arasındaki kira sözleşmesinin feshine, davalının dava konusu kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan ve hükme esas alınan kira sözleşmesinde kiralananın niteliği "cafe-çay bahçesi" olarak belirtilmiştir. Uyuşmazlık konusu olaya uygulanacak yasa hükümlerinin tespiti açısından öncelikle kiralananın vasfının (çatılı- çatısız) belirlenmesi gerekir. Dosya kapsamından kiralananın baskın vasfı net olarak anlaşılamamaktadır....