WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşyerleri bölümü K:1/1 nolu büronun kiracısının davalı olup kiralananı 06/02/2017 tarihinde boşalttığını, davalının kiralanan işyerinde işlettiği Sağlık Estetik ve Güzellik Merkezi için kiralanan işyerinin mimari projesindeki bazı duvarları kaldırıp salon ve odalarını alçıpanla bölerek kabinler oluşturup bazı oda kapılarını söktüğünü, sonra da kiralananı boşalttığını ve kullanılamaz hale getirdiğini, uyarılarına rağmen kiralananı eski haline getirmediğini, Mersin 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/34 D.iş dosyasında yaptırdıkları tesbitte aldırılan bilirkişi raporuna göre kiralananın eski haline getirilebilmesi için yapılacak masrafların 13.500,00.-TL olduğunun tesbit edildiğini, ayrıca davalının kiralananı 2017 Şubat ayı içerisinde boşaltmasına rağmen eski haline getirmediğinden kiraya verilemediğini, ancak bilirkişi raporu ile tesbit edilen tadilatı kaldırıp eski hale getirmek üzere yeni kiracıya bir yıllık 30.000,00....

Mahkemece kiralayanın, kiralananı akitteki gayeye uygun olarak teslim etmek ve kira süresince aynı halde bulundurmak mecburiyeti olduğu (B.K.md.249)davalı tarafın malik olarak taşınmazın su havzası alanında kaldığını ve yapılaşmaya izin verilmediğini bilmesi, taşınmazı kiraya vermesi halinde durumu kiralayana bildirmesi gerektiği, taşınmazın kira sözleşmesinde belirtilen yapılanmaya uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 10.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davalıya ait işyerinde 19 yıl 1 ay 2 gün çalışması bulunan davacının çalışma süresi boyunca hiç izin kullanmadığı kabulüne göre yıllık ücretli izin karşılığı alacak hesabı yapılmıştır....

      Uyuşmazlık davalı kiracının, kiralananı akde aykırı olarak kullandığı iddiasından kaynaklanmaktadır. Türk Borçlar Kanununun 316.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür. Kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranması durumunda sözleşmeye aykırılık nedeniyle tahliyesine karar verilebilmesi için kiraya verenin konut ve çatılı işyeri kirasında kiracıya en az otuz gün süre vererek aykırılığın giderilmesini, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceğini yazılı olarak bildirmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Diğer kira ilişkilerinde ise, kiraya veren, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir....

        (BK 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanunun 334. (BK 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davacının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hasarların hor kullanımdan kaynaklandığı belirtilmiş ise de, kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının dikkate alınması, hor kullanma nedeniyle zarar gören parçaların yenisi ile değiştirilmesi durumunda yenilenen parçaların başlangıçtaki durumlarına göre yıpranma paylarının hesaplanarak alacaktan düşülmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          Borçlar Kanununun 256.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır. Anılan madde hükmü gereğince akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda akde aykırılığın giderilmesi amacıyla kiracıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur. Olayımıza gelince; Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.01.1999 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Anılan kira sözleşmesinin Hususi Şartlar bölümü 4. maddesinde kiracının kiralananı hiçbir şekilde 3. kişilere kiraya veremeyeceği, devredemeyeceği ve ortak alamayacağı kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar....

            Taraflar arasında düzenlenen 01.08.2009 başlangıç tarihli, beş yıl süreli yazılı kira sözleşmesi ile mükliyeti davalıya ait kiralananda kiracı olan davacının, binanın ağır hasarlı olduğu ve depremde yıkılma riski taşıdığının anlaşılması üzerine sözleşme süresinin bitmesinden önce akdi feshederek, 25.02.2013 tarihinde anahtarları notere tevdii edip, kiralananı tahliye ettiği hususları uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık akdin feshinde davalı kiraya verenin kusurlu olup olmadığı, davacı kiracının tazminat talep edip edemeyeceği hususlarındadır. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 301,304 ve 308....

              Davalılar, davacıların aralarında anlaşamadıkları için kiralananı tahliye ettiklerini, kiralananı 1.10.2002 tarihinde boşaltmalarından sonra 2004 yılına kadar yeniden kiraya veremediklerini, keşideci ile lehtar arasındaki akti ilişkinin cirantayı ilgilendirmeyeceğini ve davalılardan Yaşar hakkındaki davanın reddedilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir....

                Davalı kiralananı bir ay öncesinden haber vererek 11.01.2010 tarihinde tahliye ettiğini savunmuş ise de, tahliye ve teslim olgusu birer maddi vakıa olmakla birlikte sözleşmenin feshine yönelik hukuki sonuç doğurduğundan bunun ne şekilde ispatlanacağı hususu, yıllık kira bedelinin tutarı esas alınmak suretiyle belirlenmelidir. Somut olayda taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan kira sözleşmelerindeki yıllık kira tutarı senetle ispat sınırının üzerinde olup davalı savunmasında belirttiği tarih itibariyle kiralananı tahliye ve davacı kiralayana teslim edildiğini usulüne uygun delillerle kanıtlayabilmiş değildir. Ne var ki davacı kiralananda 17.01.2011 tarihinde delil tespiti yaptırmıştır. Bu durumun bir sonucu olarak tespitin yaptırıldığı tarih itibariyle kiralananın fiili hakimiyeti davacıya geçmiş kabul edileceğinden, davacının 2011/Ocak ayı kira alacağının bu durum nazara alınarak hesaplanması gerekir....

                  Kira sözleşmesinin özel koşullar 8. maddesi ile “Kiracı kiralananı tahliye etmek istediği takdirde 1 ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirim yapmak zorundadır.” hükmü kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Bu maddede düzenlenen hüküm ile davalı kiracıya sözleşme süresi içinde kira sözleşmesini feshetme yetkisi verilmiştir. Davalı bu düzenlemeye dayanarak 20.09.2007 tarihinde keşide edilen ihtarname ile kiralananı 30.10.2007 tarihinde tahliye edeceğini bildirmiş ve söz konusu ihtar davacı kiralayana 21.09.2007 tarihinde tebliğ olunmuştur. Sözleşme şartına uygun olarak feshi ihbarda bulunulmuş, kiralanan 30.10.2007 tarihinde tahliye edilmiştir. Tahliye tarihi konusunda taraflar arasında bir anlaşmazlık yoktur. Bu durumda mahkemece, feshi ihbar koşuluna uygun olarak kiralananın tahliye edilmesi nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu