Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkememizde açılan işbu dava, davacı şirketin davalıdan satın aldığı-------- kullanılması sebebiyle, müşteriler nezdinde doğan zararların davacı tarafından tazmin edildiği ifade edilerek, davacının davalı tarafından üretilip davacıya---- nedeniyle, davacının--- davacı hak edişlerinden kesilen miktarların, tazminat olarak davalıdan tahsiline karar verilmesi talebine ilişkindir....

    Yukarıda ayıba ilişkin yapılan açıklamalar ışığında davacıya satılan malda üretim kaynaklı, davaya konu yangına sebebiyet verecek ayıp bulunmadığı tespit edilmekle yangının çıkış sebebinin kullanım nedeniyle kullanıcıda olduğu tespit edilmiştir. Yine kullanıcı kaynaklı yangının garanti şartlarında yer almadığı anlaışlmakla davanın reddine karar verilmiştir. Davanın tazminat davası olması nedeniyle AAÜT 13/4 maddesi uyarınca AAÜT ikinci kısım ikinci bölüme göre belirlenmiştir....

      Yargıtay bozma ilamı, bozma öncesi ve sonrası alınan bilirkişi raporları, mahkememiz ana ve birleşen dosyalarında taraf beyanları ile dosyamızda bulunan tüm bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporlarında ayıbın gizli ayıp olduğu, sonradan anlaşılması nedeniyle anına ayıp ihbarının yapılmadığı, ayıp ortaya çıktıktan hemen sonra ayıp ihbarının yapılmış olduğu, bu haliyle dava konusu çekler nedeniyle davacının davalıya toplamda 65.534,46 TL borçlu olduğu yönünde görüş bildirildiği, bozma sonrası alınan bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmaları nedeniyle anılan raporlar doğrultusunda davacı tarafça ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, davalı tarafa verilen 170.000,00 ve 100.000,00 TL bedelli çekler nedeniyle davacının davalıya toplamda 65.534,46 TL borçlu olduğu, bu miktarı aşan talep yönünden borçlu olmadığı kanaatine varıldığından, davanın kısmen kabulü ile ... Bankası .../.../......

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/641 Esas KARAR NO : 2023/425 DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/09/2021 KARAR TARİHİ : 23/05/2023 DAVA : Davacı vekili Mahkememize sunduğu 28/09/2021 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkil "----- şirketi-----plakalı -----şase numaralı “------marka model aracın sahibi olduğunu, anılan aracın, 13.09.2020 tarihinde ---- İli,------- ilçesinde bariyerlere çarpmak suretiyle kaza yapıldığını, anılan araçta standart donanımın yanı sıra ekstra donanım olarak da alınabilecek tüm hava yastıkları bulunmasına rağmen söz konusu kaza sırasında hiçbir hava yastığının açılmadığını, hava yastıklarının açılmamasının gizli ayıp niteliğinde olduğunu, bu ayıp nedeniyle araçta sürücü olarak bulunan ------adlı kişinin yaralandığını, halen fizik tedavi gördüğünü, kaza sonrası gerekli tespitlerin yapılması ve zararın giderilmesi için davalı şirkete ihtar gönderilmişse de davalı bu ihtarı cevapsız bıraktığını...

          Araçtaki gizli ayıp nedeniyle davacının tamir süresince aracı kullanamamasından dolayı uğradığı zararın 2.100,00 TL olduğu, ödemiş olduğu tamir ve yedek parça bedellerinin 826,00TL olduğu belirtildiğinden ve davacının faiz talebi de olmadığından bu bedeller yönünden talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, malın ayıplı olmasından dolayı kişilik haklarının zedelendiğine dair kanaat oluşmadığından ve ayıplı mal nedeniyle manevi tazminata ilişkin yasal bir düzenleme mevcut olmadığından davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....." gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine, istinaf incelemesinden geçen dosyada davacının seçimlik hak olarak kullandığı satış sözleşmesinin feshi ile satış bedelin iadesine ilişkin talebinin reddine, araçtaki ayıbın gizli ayıp olarak kabul edilmesi nedeniyle davacının tamir süresince traktörü kullanamamış olması nedeniyle uğradığı zarar ve ödemiş olduğu tamir ve yedek parça bedellerine ilişkin maddi...

            büzler döşenerek, İSKİ atık su kanalına bağlanmamasının ve daha bir çok neden ile su alan ve küflenen dairede müvekkilinin, her defasında geçici önlemler almak durumunda kaldığını, ancak alınan tedbirler ve şikayetler bitmediğini ve her defasında taşınmazın yeniden küf ve nem kapladığını, bu sebeple, müvekkilinin 31.200,00 TL ayıp oranında satış bedelinden indirim istemesinin yanı sıra, taşınmazda meydana gelen zararlar ve yapılan geçici tadilatlar nedeniyle 21.343,00 TL maddi zarar talep edildiğini, davalılardan ayıp oranında satış bedelinden indirim tutarı olan 31.200 TL'nin ve ayıp nedeniyle taşınmazda meydana gelen zararlar için 21.343,00 TL'nin ve ayrıca ayıp nedeniyle taşınmazın kullanılmaması ve kiraya verilememesi nedeniyle uğranılan zararlar için şimdilik 1.000 TL'nin tahsili gerekmekteyken sadece ayıp oranında satış bedelinden indirim tutarı olan 25.684,43 TL yönünden davanın kabulüne, kalan taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, reddedilen talepleri...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Mahkemece verilen maddi tazminat talebinin kabulü, manevi tazminat talebinin reddi kararı, Dairemiz 03.12.2012 tarih 2012/12609 E. - 18308 K. sayılı ilamı ile “Davacı 22.08.2005 tarihli satış sözleşmesi ile satılan araca sahte resmi belge düzenlendiği belirtilerek tedbir konulduğunu, ayrıca aracın kaydına haciz şerhi yazıldığını, araçta tasarruf edemediği için malik sıfatını kaybettiğini ileri sürerek ödediği bedelin tahsilini talep etmiştir. Davacının iddiası aracın devri işleminde hukuki ayıp bulunduğuna dayanmaktadır. Bu durumda alıcı zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanarak satıcıdan talepte bulunabilir....

              Asliye (Ticaret) Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı yanca fatura kapsamında müvekkiline satılarak teslim edilen malların ayıplı olması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek 20.037.145.600 TL' lik tazminatın ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı yanca ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacı yanca süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                Bu durumca Mahkemece taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, bahsi geçen ilkeleri ve taraf itirazlarını karşılar yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılıp, davacının yerine getirilmesini istediği ayıplardan hangisinin açık hangisinin gizli ayıp olduğu belirtilip açık ayıplar dolayısıyla taleplerin reddedilmesi, gizli ayıplar nedeniyle davacının apartmandaki hissesi de göz önünde bulundurularak talep edilebilecek tazminat miktarı belirlenip sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 9.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Dava, ayıp nedeniyle satış bedelinden indirim istemine ilişkindir. Ayıp iddiası ile satış konusu kirazların kalibrasyonunun taraflar arasında akdedilen sözleşme ve eki teknik ve kalite şartnamesine uygun olmadığına yöneliktir. Kirazların kalibrasyonunun sözleşme ve eki şartnameye uygun olmaması açık ayıp niteliğindedir. TTK.nun 25/3. maddesinde “emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye mecburdur” hükmü yer almaktadır. Somut olayda emtia 01.07.2006 tarihinde davacıya ait tıra yüklenerek teslim edilmiş, davacı söz konusu ayıbı davalıya 09.07.2006 tarihli sörvey raporundan sonra 18.08.2006 tarihli ihtarname ile yasanın öngördüğü süreden sonra bildirmiştir. Öte yandan taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesi “… ödeme, toplam bedelin 73.440.-YTL.lik kısmı siparişin verildiği tarih olan 29.06.2006 tarihinde ödenecektir....

                    UYAP Entegrasyonu