TTK'nın 25/3. maddesindeki ticari satıma ilişkin hükümde ayıp, açık ayıp ve basit bir muayene sonucu anlaşılan ayıp niteliğinde olması halinde 2-8 günlük süre içinde ayıp ihbarı yapılması, diğer hallerde TBK’nın 198/2-3 fıkralarındaki hükmün uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 198/3. maddesi hükmü uyarınca da ayıp, kullanma sonucu sonradan ortaya çıkarsa derhal satıcıya ihbar edilmesi gerekir. Alınan bilirkişi raporları sonucu ayıbın açık ayıp olmadığı ve basit bir muayene ile anlaşılamayacağı, gizli ayıp niteliğinde olduğu tespit edildiğinden Bölge Adliye Mahkemesi'nin ayıbın açık ayıp olduğu yönündeki kabulü doğru değildir. Bu durumda davacı BK’nın 198/3. madde hükmü uyarınca maldaki gizli ayıbı öğrendiği tarihten itibaren derhal satıcıya ayıbı ihbar etmekle yükümlüdür....
Mahkemece öncelikle davacıya dava dilekçesi açıklattırılarak, davacı alıcının TBK 227.maddesindeki ayıplı ifa nedeniyle hangi seçimlik hakları kullandığı tespit ettirilerek, buna göre davacının ayıplı ifa nedeniyle uğramış olduğu zararın Yargıtay denetimine elverişli şekilde konusunda uzman maden mühendisleri ve hesap bilirkişileri aracılığıyla hesaplattırılarak, bilirkişi raporuna asıl davalı-birleşen davalar davacı vekilinin itirazları dikkate alınarak toplanacak deliller doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak ve davacının dava dilekçesi açıklattırılmadan ve uygulanacak yasa hükmü ve hesap yöntemleri belirlenmeksizin karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.'' şeklindedir. Davacı vekili, 09/02/2021 tarihli tavzih dilekçesi ile ayıp nedeniyle ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme haklarını kullandıklarını belirtmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin davalıdan çek karşılığı satın aldığı kumaşları mamul haline getirerek yurt dışına gönderdiğini, dava dışı bu firmaların müvekkiline ayıplı çıkan malların iade edileceğini ve reklamasyon keseceklerini bildirdiğini, bunun üzerine mahkeme vasıtasıyla yaptırılan tespit ile mallarda gizli ayıp olduğunun anlaşıldığını, kumaşlarda gizli ayıp olmasaydı sadece siyah beyaz desenli kumaştan ürettiği malları ihracı nedeniyle 86.617,00 DM gelir elde edecek olduğunu, ancak ayıp nedeniyle bu gelirden yoksun kaldığını, aqua kumaştaki %20 fire nedeniyle kullanılması mümkün olmayan kumaşlar olduğunu belirterek reklamasyon nedeniyle uğrayacakları zarar, %20 fire nedeniyle hiç kullanılmayan kumaş nedeniyle uğradıkları zarar ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ayıp, iade ve fire nedeniyle 64.186,00 DM olan alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
esnasında servis tarafından genleşme kabı değişimi ve yağ giderme işlemi yapıldığı ve bu işleminde aracın soğutma sistemlerindeki problemlerin ehil konumda bulunan yetkili servisçe bilinebilecek olması sebebiyle araçtaki ayıp mahkememizce gizli ayıp olarak kabul edilmemiş ve bu sebeple araçtaki ayıp açık ayıp olduğundan TTK 23/1-c maddesi gereğince, davacı tarafın ayıbı, davalıya süresinde bildirmemesi sebebiyle davacının davalıdan bir tazminat alacağının olmadığına karar verilerek, davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
KARAR Davacı, davalı ...' nin dava dışı şirkete inşa ettirdiği işyeri projesinden 10.6.2009 tarihinde iki işyeri satın aldığını, 2009 yılının 6.ayında da teslim aldığını, taşınmazın ortak alanları ile çevre düzenlemesinin tam olarak yapılmadığını, buna bağlı olarak zamanla dolgu zeminde çökme olduğunu, gerek buradan giren yağmur suları gerekse yalıtım sorunları nedeniyle aşırı nemlenme nedeniyle taşınmazları kullanamadığını, taşınmazların birini internet kafe olarak kısa bir süre kullandığını ancak taşınmazın zemin çökmesi ve yalıtım sorunları nedeniyle kullanamayıp tahliye ettiğini bildirerek ayıplı taşınmaz teslimi nedeniyle satış sözleşmesinin iptaline, yapılan ödemelerin ticari faizi ile tahsiline, taşınmazın ayıpları nedeniyle kiraya veremediğinden mahrum kaldığı kazancın tazminine karar verilmesini talep etmiştir....
Dava konusu araç, arıza nedeniyle çekici ile getirildiği serviste her seferinde garanti kapsamında işlem görerek bedelsiz onarılmıştır. Davalı taraf araçtaki arızaları garanti kapsamında kabul ederek onarımını gerçekleştirdiğine göre araçtaki arızanın ayıptan kaynaklandığı ve ayıp ihbarının süresinde yapıldığının kabulü gerekir. Satış sözleşmesinde, satıcı zapttan ve ayıptan ari bir şekilde satılanın, mülkiyetini geçirmek amacıyla, zilyetliğini alıcıya devretmekle yükümlüdür. TBK'nın 227/2. maddesinde, alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklı tutulmuştur. Davacı taraf bu kalemden olmak üzere araç mahrumiyeti zararını da talep etmektedir. Araç mahrumiyeti, aracın onarımda kaldığı süre boyunca kullanılamaması nedeniyle oluşan zarardır. Ayıp nedeniyle sorumluluğu bulunan davalı, onarım işini, alıcının haklı menfaatlerini gözeterek özenle yürütmekle yükümlüdür. Bu kapsamda ayıplı araçtaki onarımın makul ve mümkün olan en kısa sürede tamamlanması gerekir....
Dava konusu araç, arıza nedeniyle çekici ile getirildiği serviste her seferinde garanti kapsamında işlem görerek bedelsiz onarılmıştır. Davalı taraf araçtaki arızaları garanti kapsamında kabul ederek onarımını gerçekleştirdiğine göre araçtaki arızanın ayıptan kaynaklandığı ve ayıp ihbarının süresinde yapıldığının kabulü gerekir. Satış sözleşmesinde, satıcı zapttan ve ayıptan ari bir şekilde satılanın, mülkiyetini geçirmek amacıyla, zilyetliğini alıcıya devretmekle yükümlüdür. TBK'nın 227/2. maddesinde, alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklı tutulmuştur. Davacı taraf bu kalemden olmak üzere araç mahrumiyeti zararını da talep etmektedir. Araç mahrumiyeti, aracın onarımda kaldığı süre boyunca kullanılamaması nedeniyle oluşan zarardır. Ayıp nedeniyle sorumluluğu bulunan davalı, onarım işini, alıcının haklı menfaatlerini gözeterek özenle yürütmekle yükümlüdür. Bu kapsamda ayıplı araçtaki onarımın makul ve mümkün olan en kısa sürede tamamlanması gerekir....
Bu nedenle bunun sonucu olarak ayıp ihbarlarına ilişkin hak düşürücü sürelerin satıcı tarafından davada ileri sürülmedikçe hakim tarafından resen nazara alınmayacağı değerlendirilmiştir. Buna karşılık ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı hususunu hakim resen göz önünde bulundurabilecek ve ayıp ihbarını hiç yapılmadığı gerekçesiyle alıcının ayıba dayanan talebini reddine karar verebilecektir. Davacı istinaf dilekçesinde zaman aşımına ve hak düşürücü süreye ilişkin davalının cevap dilekçesinde itirazı olmadığını belirtmekte ise de yukarıda açıklanan nedenlerle ayıba ilişkin ihbarı yapılıp yapılmadığına mahkeme resen dikkate almak durumundadır. Meni müdahale davasına ilişkin sulh hukuk mahkemesinde görülen davada davalının durumdan haberdar olduğuna yönelik itiraz ise davacı tarafından alıcı olarak davalı satıcıya ayıp nedeniyle ihbarda bulunduğu anlamını taşımaz. Zira ayıp ihbarında alıcı satıcıya ayıbın varlığı nedeniyle seçimlik haklarını bildirmektedir....
etmekle davalı yüklenicinin her türlü sorumluluktan kurtulduğundan maddi tazminat talebinin reddi gerektiği manevi tazminat isteminin de yasal koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir....
tazminat ve fazlaya dair diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir....