Hasılat kirasından söz edilebilmesi için hasılat getiren bir taşınır ya da taşınmaz mal, ticari işletme ya da hakkın kira ilişkisinin konusunu oluşturması ve kiralananın demirbaşları ve işletme ruhsatı ile birlikte kiraya verilmesi gerekir. Taksi şoförü ile taksi sahibi arasındaki ilişki bir iş sözleşmesi olabileceği gibi, somut olayın koşulları dikkate alındığında taraflar arasındaki ilişkinin hukuki niteliği pekala hasılat kirası olarak da nitelendirilebilir. Ticari taksi işletilmesinde aracı kullanan şoför üzerinde eğer taksi sahibinin gözetim ve denetimi varsa bu takdirde taraflar arasındaki ilişkinin iş sözleşmesi olarak nitelendirilmesi gerekir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2024/735 KARAR NO : 2024/708 DAVA : Maddi Tazminat (Ticari İşletme Kirası Sözleşmesinden Kaynaklanan ) DAVA TARİHİ : 16/10/2024 KARAR TARİHİ : 23/10/2024 Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9.maddesine göre Türk Milleti adına yargı yetkisini kullanan bağımsız ve tarafsız ----- Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasında dosya tensiben incelendi....
Uyuşmazlık, iktisap ve işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı vekili, tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkili şirketin ticari faaliyetlerinin artmakta olup, halen kullanmakta olduğu makine ve ekipmanların işletme içerisinde sıkışık ve üst üste bulunduğunu, üretimin standartlara uygun hale getirilmesi için işletmesini genişletme ihtiyacı bulunduğundan bitişikteki dava konusu imalathane vasfındaki taşınmazı satın aldığını, ihtarla davalıya bildirilmesine rağmen sonuç alınamadığından kiralananın tahliyesini istemiştir....
Bu durumda mahkemece kira alacağının ödendiği ispatlanamadığı için temerrüt gerçekleştiğinden davanın kabulü ile tahliyeye karar verilmesi gerekirken maddi hatadan kaynaklanan nedenle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerektiği görüşü ile sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.05/06/2013 KARŞI OY Dava, İİK.'nın 269/a maddesine göre kesinleşen takip nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece takip tarihinde tahliye istenen adres ile dava dilekçesinde tahliyesi istenen adres farklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı takip talebinde 01/12/2007 tarihli kira sözleşmesine dayanmıştır. Kira sözleşmesinde kiralananın adresi davacının dilekçesinde tahliye istediği adrestir. Takip talebinde tahliyesi istenen adres ise davalının kira sözleşmesinde yazılı olan adresidir. Davacının takip talebine kiralananın adresini, maddi hata sonucu yanlış yazdığı davalının kendi ikametgâhının yazılı olması nedeniyle açıktır....
Dava, itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, tahliye isteminin reddine, alacak isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından tahliyeye yönelik olarak temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde 11.12.2010-11.12.2011 dönemi kirası olarak 30.000 TL nin tahsili için icra takibi başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak kısmen itiraz ettiğini belirterek, davalının kısmi itirazının iptali ile temerrüt nedeniyle kiralanandan tahliyesini istemiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporuyla doğru olarak tesbit edilen kira borcu 24770 TL olduğu halde, 30 gün içerisinde 25076,54 TL borç ödemesinin yapılması karşısında temerrüdün gerçekleşmediği ve tahliye davasının haksız olarak açıldığı anlaşılsa da, davacı vekili 20.12.2012 günlü duruşmada dava açıldıktan sonra kiralananın anahtarını teslim aldıklarını bildirmiştir....
Birinci ayırımda genel hükümler (adi kira), ikinci ayırımda konut ve çatılı işyeri kiraları, üçüncü ayırımda ise ürün kirası (hasılat kirası) düzenlenmiştir. İkinci ayırımda düzenlenen konut ve çatılı işyeri kiraları, mülga 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanuna denk gelmektedir. Konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmenin sona ermesi, TBK.nun 347 ve devamı maddelerinde, bildirim yoluyla ve dava yoluyla olmak üzere iki ana başlıkta düzenlenmiştir. Bildirim yoluyla sona erme, kanunda öngörülen süre ve şekillere uyularak tarafların iradesiyle gerçekleştiğinden, burada üzerinde durulmayacaktır. Dava yoluyla sona erme de, kiraya verenden kaynaklanan sebeplerle ve kiracıdan kaynaklanan sebeplerle olmak üzere, iki ana başlıkta düzenlenmiştir. Kiraya verenden kaynaklanan sebepler, TBK.nun 350 ve 351.maddelerinde, konut veya işyeri gereksinimi, kiralananın yeniden inşası veya imarı amacıyla esaslı onarımı, yeni malikin konut ya da işyeri gereksinimi olarak sayılmıştır....
İtirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve icra inkar tazminatına yönelik olarak açılan işbu davada mahkemece yapılan yargılama sonucu davalı borçlunun alacağın 858 TL’lik kısmını kabul etmesine göre itiraz ettiği kısmın asıl alacağın 2.096 TL’lik bölümü olduğunun hesaplandığı belirtilerek, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle davalı borçlunun 2.096 TL üzerinden itirazının kaldırılmasına, takibin devamına, kiralananın tahliyesine, davalı borçlunun % 40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, İcra ve İflas Kanunu’nun 269 / c maddesinde bu yönde bir düzenleme olmaması nedeniyle davacı alacaklının para cezası uygulanması talebinin reddine karar vermiştir....
Kiralananın Gençlik Parkının rekreasyon alanın yenilenmesi çalışmaları sırasında kullanılmadığına, dava tarihi itibari ile de davalı tarafından kullanılmadığına ilişkin uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık kiracılığın devam edip etmediği noktasında toplanmaktadır. B.K.287.maddesi uyarınca hasılat kirasında süresi bittiği halde kiralayanın açık veya zımni muvafakatıyla kiracının kiralananı kullanması veya sözleşmede öngörülen ihbarı iki taraftan birinin yapmaması halinde akit seneden seneye yenilenmiş sayılır. Somut olayda, 15.08.1993 tarihli 3 yıl süreli kira sözleşmesi BK.nun 287 maddesi gereğince seneden seneye yenilenerek devam etmişse de, asıl dava davacısı kiralayan tarafından Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesine kiralananın tahliyesi istemiyle açtığı dava ile akdin yenilenmesine muvafakatı olmadığını beyan etmiş, söz konusu dava dilekçesi de 24.10.2007 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/218 Esas KARAR NO : 2023/275 DAVA : Alacak (Ticari İşletme Kirası Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/03/2023 KARAR TARİHİ : 18/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İşletme Kirası Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket, 05.02.2022 tarihinde ---- Caddesi No:---- adresinde bulunan taşınmazını 01.05.2022 tarihinden başlamak üzere, 30.04.2032 tarihine kadar 10 yıl süre ile kiraladığını, kiralanan 27 katlı, 317 oda ve 5 yıldız standardında bir otel olduğunu, taraflar arasında yapılan yazılı kira sözleşmesine göre kira bedelleri tarafların ortak iradesine göre kararlaştırıldığını, sözleşmenin, yapılmasının akabinde taşınmazın fiili teslimiyeti müvekkili şirkete sağlandığını, müvekkili şirket çalışanları ve teknik personeli kiraya konu yeri işletmek amaçlı kadrolaşarak kiraya konu yeri işletmeye açmak amaçlı çalışmaya...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Bodrum 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 17.03.2009 gün, 2009/2895-3468 sayılı,11.Hukuk Dairesinin 06.06.2009 gün, 2009/3476-4055 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, hasılat kirası hükümlerine tabi ticari işletme kiralanmasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle,hükmün temyiz inceleme görevi 14.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın bu Daireye gönderilmesine 9.7.2009 gününde oy birliği ile karar verildi....