"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava iki haklı ihtar nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Gebze Asliye Ticaret Mahkemesince; "...taraflar arasındaki uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, dava 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığından görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Açıklanan tüm nedenlerle, HMK'nın 114/1-c maddesinde düzenlenen göreve ilişkin dava şartı bulunmadığından, HMK'nın 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine" dair hüküm kurulmuştur. Gebze 1. Sulh Hukuk Mahkemesi ile Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi arasında karşılıklı verilen görevsizlik kararlarına istinaden dosya dairemize yetkili mahkemenin belirlenmesi için gönderilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE Dava, hasılat kirası sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, icra inkar tazminatı ve taşınmazın tahliyesi istemine ilişkindir....
Sözleşmede kiralananın otel olarak kullanılmak üzere demirbaşları ile birlikte kiralandığı anlaşılmaktadır. Kiralanan taşınmazın demirbaşları ile kiraya verilmiş olması kira ilişkisini hasılat kirası olarak nitelendirmek için yeterli değildir Kira ilişkisine Borçlar Kanununun hasılat kirasına dair hükümlerinin uygulanabilmesi için, kiralananın demirbaşları ve işletme ruhsatı ile birlikte kiralanmış olması ve işletme hakkının devredilmiş bulunması gerekir. Dosyada bulunan ruhsatların incelenmesinden davaya konu taşınmaz için 20.03.1998 yılında dava dışı önceki kiracı tarafından ruhsat alındığı, 15.05.2003 tarihinde ise davalı kiracı adına ruhsat alındığı anlaşılmaktadır. Kira sözleşmesinde kiralananın işletme ruhsatıyla birlikte kiralandığına dair bir hüküm bulunmamaktadır....
Ayrıca borca itiraz edilmesi halinde, İİK'nun 269/b maddesi gereğince icra mahkemesinden itirazın kaldırılması yanında kiralananın tahliyesi de talep edilecekse, TBK'nun 315/2 veya 362/2 maddeleri gereğince verilen ödeme süresinin beklenilmesi bundan sonra davanın açılması gerekir. Ödeme için kanunda öngörülen süre sona ermeden kiralananın tahliyesi talep edilemez. Olayımıza gelince; Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 19.10.2009 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi ile boş tarlanın kiraya verildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.Kiralananın niteliğine göre hasılat (ürün ) kirası söz konusu olup Türk Borçlar Kanunu'nun 362.maddesi gereğince, davalı kiracıya 60 günlük ödeme süresini içeren ödeme emrinin tebliğ ettirilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece, bu husus gözetilmeden tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. ./.....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; TBK’nun 362/2. maddesi gereğince ihtarlı ödeme emrinde hasılat kiralarında en az altmış günlük ödeme süresi verilmesi gerekmektedir. Hasılat kirası, ürün veren, gelir getiren bir malın veya hakkın kullanılması yanında semerelerinden yararlanılmasının kiraya veren tarafından kiracıya devredildiği kira sözleşmesidir. Hasılat kirasının konusunu adi kiradan farklı olarak kullanılma veya yararlanmaya elverişli olan haklar da oluşturabilir. Hasılat kirası ürün veren bir mal veya hakkın kullanılmak, semerelerinden yararlanılmak ve işletilmek üzere bir bedel karşılığında kiraya veren tarafından kiracıya devredilmesi borcunu doğurur. Bir kira sözleşmesinin hasılat kirası olarak taraflar arasında nitelendirilmesi sözleşmenin hasılat kirası olduğu anlamına gelmez....
Ancak olayımıza gelince; takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 01.09.2009 başlangıç tarihli 5 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi ile kiralananın sera olarak sebze yetiştiriciliğinde kullanılmak üzere kiraya verildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda kiralananın niteliğine göre hasılat (ürün) kirası söz konusu olup Türk Borçlar Kanunu'nun 358.maddesi göndermesi ile olayımızda kira sözleşmesine ilişkin genel hükümlerin uygulanacağı açıktır. Davacı dava konusu tarla niteliğindeki taşınmazı 11.03.2013 tarihinde satın alarak kira sözleşmesinin tarafı haline gelmiştir. Davaya dayanak sözleşme 01.09.2009 başlangıç ve 5 yıl süreli olup, sözleşme süresi henüz dolmadığından, 11.10.2013 tarihinde açılan dava süresinde değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Ancak olayımıza gelince; takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 01.12.2006 başlangıç tarihli 15 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi ile kiralananın sera olarak sebze yetiştiriciliğinde kullanılmak üzere kiraya verildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda kiralananın niteliğine göre hasılat (ürün) kirası söz konusu olup Türk Borçlar Kanunu'nun 358.maddesi göndermesi ile olayımızda kira sözleşmesine ilişkin genel hükümlerin uygulanacağı açıktır. Davacı dava konusu tarla niteliğindeki taşınmazı 11.03.2013 tarihinde satın alarak kira sözleşmesinin tarafı haline gelmiştir. Davaya dayanak sözleşme 01.12.2006 başlangıç ve 15 yıl süreli olup, sözleşme süresi henüz dolmadığından 11.10.2013 tarihinde açılan dava süresinde değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; icra mahkemesinden kiralananın tahliyesinin istenebilmesi için tahliyesi talep edilen şeyin taşınmaz niteliğine haiz olmasının gerektiği, bu durumun nedeninin tahliye konusu olan malın tahliye sonucunda aynı amaçla kullanımının devam etmesi olduğu, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nin 2018/1472 esas 2018/1334 karar sayılı ilamında bu durumun; "Taşınmaz kirası, örneğin tarla kirası veya konut veya çatılı işyeri kirası söz konusu olduğunda kiralananın tahliyesi halinde taşınmaz yeniden aynı şekilde kiralanabilir halde olup aynı amaçla kullanıma elverişli olduğu halde, eldeki davaya konu olayda söz konusu billboard, megalight reklam panosu vs. mevcut yerinden kaldırıldığı halde artık sözleşmenin konusu da ortadan kalkmaktadır....
Dolayısıyla, sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde 6098 sayılı TBK.nun 357.maddesinde tanımı yapılan hasılat (ürün) kirasına ilişkin hükümler uygulanması gerekmektedir. Taraflar arasındaki kira ilişkisinin hasılat (ürün) kirası olduğu anlaşıldığına göre borçlu kiracıya gönderilen ihtarnamenin TBK.nun 362.maddesine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Anılan yasa maddesine uygun olarak düzenlenmeyen ihtarname hukuki sonuç doğurmayacağından, 60 gün yerine 30 gün ödeme süresi verilen bu ihtarname doğrultusunda temerrüt nedeniyle açılan tahliye davası dinlenmez. İlk derece mahkemesinin bu gerekçeyle davanın reddine karar vermesi doğru olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1.maddesi uyarınca esastan reddi gerekmiştir....
Davalı borçluya, hisse alımı usulüne uygun olarak bildirildiğine ve davacının kiralananın tamamının mülkiyetini kazanmış olmasına göre mahkemece asıl alacağın tamamı üzerinden itirazın kaldırılmasına, takip tarihi dikkate alınarak yürürlükteki yasaya göre inkar tazminatına karar verilmesi. gerekirken, yazılı şekilde kısmen itirazın kaldırılmasına karar verilmesi yine hasılat kirası yönünden mahkemece işletme ruhsatının kimin adına olduğu hususu araştırılmadan karar verilmesi de doğru değildir. Karar bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda (2) no'lu bentte yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın alacak yönünden BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine, 04.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....