Dava tahliye taahhüdü nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne itirazın kaldırılmasına kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde tahliye taahhüdüne dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılarak kiralananın tahliyesini istemiştir. Mahkemece kısa kararda itirazın kaldırılmasana ve kiralananın tahliyesine karar verildiği halde, kararın gerekçesinde kira parasının ödendiği kanıtlanamadığından itirazın kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. HMK.nun 298/2 maddesi uyarınca gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz....
Davacı vekili dilekçesinde müvekkilinin 05.09.2011 tarihinde kiralananın satın aldığını 14.09.2011 tarihinde kiralananın satın aldığından ve kendi ihtiyacı için kullanacağından bahisle 6 ay içinde tahliye edilmesini davalı kiracıya ihtarname ile bildirdiğini, buna rağmen kiralananın tahliye edilmediğini belirterek kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde taşınmazın daha önce tapuda ... adına kayıtlı ise de, taşınmazın mülk sahibinin gerçekte ...'ın babası olduğunu, ...ın babası, dedesi ve şimdiki mülk sahibinin kiralanana gelerek tahliye etmesini, dükkanın bitişiğindeki dükkandaki kiracısı ... Lokantasının dükkanı büyütmek istediğini, bu nedenle kendisine vereceklerini, bu nedenle dükkana ihtiyaçları olduğunu kendisine ise başka bir sokakta bulunan dükkanlarını kiralamayı teklif ettiklerini kendisinin kabul etmemesi üzerine kiralananın ...'...
Davalı Mal Müdürlüğü, kiralananın esasen Emniyet Müdürlüğü'ne tahsisli olduğunu ve yıkım hususunu tahsisli kurumun talep ettiğini, alınan bu karardan 20.01.2015 tarihli yazı ile haberdar olduklarını, 03.07.2014 tarihli tutanakta kiralananın davacının eşi tarafından işgal edildiğinin tespit edildiğini, kiralananın genel durumundan davacının haberdar olduğunu, tadilatların ise sözleşme kapsamında kaldığını belirterek davanın reddini dilemiştir....
-TL’nin altında bulunduğundan hükmün kesin olması nedeniyle temyiz isteminin reddine, 2-Davalının kiralananın tahliyesine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin, dava konusu kiralananı yeni iktisap ettiğinden bahisle işyeri ihtiyacı olduğu iddiasıyla kiralananın tahliyesini istemiş, karar duruşmasında ise, müvekkilinin eczacılık yapmakta olduğunu, müvekkilinin kirada olduğuna ilişkin kira sözleşmesinin dosyaya ibraz edildiğini beyan etmiştir. Davalı, ihtiyacında samimi olmadığını, dava konusu kiralananın mesken vasfında olup, işyerine elverişli bulunmadığını savunmuş, davanın reddini istemiştir. Mahkemece davacının eczane olarak kullanılmak üzere bir başka taşınmazı kiralamış olması ve kira sözleşmesini sunması sebebiyle ihtiyacın gerçek ve samimi olduğunun kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiştir....
, ancak kiralananın tahliye edilmediğini belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir....
Davacı kiralayan tarafından 27/08/2010 tarihinde başlatılan icra takibinde 2010 yılı 8.9.10.11.12. aylara ait 5 aylık kira alacağı toplamı 8750 TL alacağın tahsili talep edilmiş, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı vekili; evin tuvaletinin kullanılamadığını, asansörün çalışmadığını, kiralananın tahliye edildiğini anahtarın ev sahibine verildiğini belirterek takibe itiraz etmiştir. Kiralananın kira sözleşmesinin başlangıcından bir ay sonra tahliye edildiği taraflar arasında çekişmesiz olmakla birlikte tahliyenin hangi tarihte gerçekleştiği dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir; anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir....
Mahkemece daha önce davanın reddine dair verilen karar davacı kiracının temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş olup bozma ilamında, kiralananın tahliye edildiği konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, kiralananın tahliye edildiği tarihe ilişkin davacının tüm delilleri toplanarak gerekirse yemin teklif etme hakkı da hatırlatılmak suretiyle kiralananın tahliye edildiği tarih tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gereğine işaret edilerek bozulmuştur. Bozma ilamından sonra davacı tarafından davalıya, tahliye tarihi konusunda yemin teklifinde bulunulmaması üzerine mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin bozma ilamında da değinildiği üzere taraflar arasında kiralananın tahliye edildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Kiralayan tarafından başlatılan icra takibine kiracının itirazı üzerine icra takibine itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi için açılan dava sonucunda, Karşıyaka 1....
Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkiline ait taşınmazın davalı şirkete 31.08.2004 başlangıç tarihli ve 70 ay süreli sözleşme ile kiralandığını, davalı şirketin kiralananı 21.08.2009 tarihinde tahliye ettiğini davacıya bildirmesine rağmen kiralananın anahtarının teslim edilmediğini, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/62 Değişik iş sayılı dosyası ile 4.9.2009 tarihinde yapılan tespit sırasında davalının kendi anahtarı ile giriş kapısının açıldığını, talebe rağmen kiralananın anahtarlarının davalı tarafından teslim edilmediğini, kiralananın davalı kiracının hukuki ve fiili hakimiyeti altında iken bakım ve gözetim sorumluluğunun ihmal edilmesi sonucu 1.2.2010 tarihinde kiralananı su bastığını, zarar bedelinin belirlenmesi için ......
Erken tahliyelerde kiralananın yeniden kiraya verilebileceği makul süre yerleşik Yargıtay İçtihatları da dikkate alınarak araştırılıp saptanarak belirlenen makul süre için kira bedeline hükmedilmesi gerekirken mahkemece bu yön gözardı edilerek talep gibi 8 aylık kira bedeline karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentta açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen bozma kararı esas alınarak ve kiralananın 01.10.2001 tarihinde tahliye edildiği kabul edilerek bu tarihe kadar kira bedelinin tahsiline karar verilmiştir. Somut olayda davacı vekili işgalin devam ettiğini ve 2011 Eylül, Ekim, Kasım aylar kirasının ödenmesini istemiştir. Her ne kadar kira sözleşmesi mahkeme kararı ile başından beri geçersiz sayılmış ise de yukarıda tarih ve numarası yazılı bozma ilamına göre işgalden dolayı kira bedelinden sorumlu olduğu belirtildiğinden mahkemece yapılacak iş, işgalin devam edip etmediği, kiralananın davalı tarafından tahliye edilip edilmediği tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, kararın eksik inceleme sonucu verildiği bu defaki incelemeden anlaşılmakla davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. ./.....