WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlık kiralananın hangi tarihte tahliye edildiği noktasında toplanmıştır. Davacı taraf, kiralananın anahtarının Ocak 2008 ayı itibariyle kendisine teslim edilmediğini ileri sürmüş ise de, mahkemece kiralananın yasal teslim tarihi 25.12.2007 kabul edilmiş, hükmün gerekçesi davacı tarafça temyiz edilmediğinden bu husus kesinleşmiştir. Bu durumda, kiralanan dava tarihi olan 2.6.2008 tarihinden önce tahliye edildiğinden tahliye isteminin reddine, kiralananın aynı bedel ve şartlarla yeniden kiraya verme süresi bilirkişi tarafından bir ay olarak belirlendiğinden, 25.12.2007 tarihinden itibaren hesaplanacak bir ay kira bedeli üzerinden itirazın iptaline karar vermek gerekirken, kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesine Ocak 2008 ayı kira bedeli 1100.- TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir....

    Bu şekilde davacı kiracılık süreci içinde kiralananın davalı tarafından plastik boya yapıldığını kabul etmiş olduğu gibi boyalı olan kiralananın yeniden boyanması hayatın olağan akışına aykırıdır. Diğer yandan kiralananın saten boyalı olarak davalıya teslim edildiği sözleşmede yer almamıştır. Davacı da bu konudaki iddiasını kanıtlayamamıştır. Borçlar Kanunu'nun 266/1. maddesi hükmü gereği, kiracı, kiralananı hangi halde teslim almış ise, o halde geri vermek zorundadır. Normal kullanımdan kaynaklanan eskilik ya da değişiklikten sorumlu değildir. Kiralananın davalı tarafından boyatıldığı tarafların kabulünde olması karşısında kiralananın tahliyesi ve teslimi sırasında davalının boyalı olarak teslim etme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece boya masrafına ilişkin alacak kalemi yönünden istemin reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

      Dava, kesinleşen takip nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. İstem, kesinleşen takip nedeniyle kiralananın İcra İflas Kanununun 269/a maddesi gereğince tahliyesi istemine ilişkin olup, alacak istemi bulunmamaktadır. Hakim taleple bağlı olup fazlasına veya başka şeye hükmedemez. Bu nedenle istem doğrultusunda kiralananın tahliyesine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı gibi davalının hükmü temyiz etmekte hukuki yararı da bulunmadığından temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiralananın tahliyesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davaya konu kiralananın davalıya 2886 sayılı yasa gereğince ihale ile kiraya verilip verilmediği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamamaktadır. Davaya konu kiralananın “davalıya 2886 sayılı yasa gereği kiraya verilip verilmediği araştırılarak, 2886 sayılı yasa gereği ihale ile kiraya verilmiş ise, ihale evraklarının ilgili yerden temini ile” evraka eklenmesi ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Ecrimisil bedelinin ödenmemesi kiralananın doğrudan kullanımına ilişkin olmadığından bu tür davranışların sözleşmenin haklı nedenle feshini gerektireceği gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir..." gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiş her iki taraf karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1- Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında açıklanan gerekçelere göre, düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK’nın 440 ıncı maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından, davalının karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. 2- Davacı karar düzeltme isteğinin incelenmesinde Yargıtay HGK'nun 2012/1692 E., 2013/845 K. Ve 2013/96 E. 2013/859 K. Sayılı kararlarında; akde aykırılık durumunda akdin feshine karar verilmesinden sonra, davalı kiracının halen taşınmazda oturmasına izin verilmesinin taraflar arasında yeni ihtilaflara sebebiyet vereceği, bu durumda da kiralananın tahliyesine de karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir....

            izin belgesinin bulunmadığı ve Altınordu Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğünün 12/08/2015 tarihli tutanak ile belediyede açma çalışma ruhsatı olmadığından 1608 sayılı Kanun gereği yasal işlem yapılmak üzere tutanak tutulduğu, yine belediyenin yazısından anlaşılacağı üzere iş yerinin bu tarihten sonra ticari faaliyette bulunmadığının bildirildiğinin anlaşılması karşısında kiraya veren tarafından kiralananın TBK 301.maddesi uyarınca sözleşme süresince kullanıma elverişli bir durumda bulundurma yükümlülüğünü yerine getirmediğinin anlaşıldığı, kira sözleşmesinin imzalandığı 01/04/2015 tarihinden itibaren davalı kiracının kira bedeli ödeme borcunun doğduğu ve bu borcun kiralananın kullanıma elverişli olmadığının anlaşıldığı 12/08/2015 tarihine kadar devam ettiği, dolayısıyla takipte istenen 15/09/2015 ile 15/02/2016 dönemine ilişkin kira bedelinden davalının sorumlu olmadığı anlaşılmakla davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde kabulüne...

            Bu durumda sözleşmede kiracının masraf talebinde bulunamayacağı düzenlemiş ise de; kiralananın erken tahliye edilmesine dayalı olarak kiracı, tahliye tarihi ile kira süresinin sonra erme tarihi arasındaki dönem bakımından kalan kira süresine ilişkin olarak masraf alacağı talebinde bulunabilecektir....

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2020 NUMARASI : 2020/166 E 2020/534 K DAVA KONUSU : Evlenen Kadının Önceki Soyadını Kullanmasına İzin Verilmesi KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davalı nüfus müdürlüğü tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, evlenen kadının önceki soyadını kullanmasına izin verilmesine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, konut ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde özetle kiralanana üniversitede okuyan oğlunun ihtiyacı olduğundan bahisle kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı ihtiyacın samimi olmadığını asıl amacın kira miktarını artırmak olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece kiralananın tahliyesine karar verilmiştir....

                Dava, akde aykırılık sebebiyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkeme istem gibi karar vermiş, hüküm davalı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, davalının kiraladığı çay ocağının bulunduğu mahaldeki koridora, masa ve sandalye koyarak müdahalede bulunduğundan bahisle akde aykırılık sebebiyle kiralananın tahliyesini talep etmiştir. Dosya kapsamına ve dinlenilen tanık anlatımlarına göre davalının buzdolabı, masa, koltuk gibi eşyalar koymak suretiyle el attığı iddia olunan yerin ortak alanda kaldığı anlaşılmaktadır. Akde aykırılık sebebiyle kiralananın tahliyesine karar verebilmek için akde aykırılık olgusunun bizzat kiralananın kullanımı ile ilgili olması gerekir. Kiralananın dışında kalan yere yapılan tecavüz genel hükümlere göre el atmanın önlenmesi talebine konu olabilir. Bu nedenle davanın redine karar verilmesi geekirken yazılı gerekçe ile kabul kararı verilmesi hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu