Açıklanan nedenlerle, İLK DERECE MAHKEMESİNİN 11/06/2021 TARİHLİ EK KARARI KALDIRILARAK ESAS YÖNÜNDEN YAPILAN İNCELEMEDE; Davacı alacaklı tarafça davalı borçlu aleyhine, kira ilişkisine dayalı olarak, kira alacağının tahsili ve tahliye istemli olarak başlatılan ilamsız icra takibinde, davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Davalı borçlunun kira akdine veya şartlarına açıkça itirazı bulunmayıp, borca yönelik itirazlarını ancak İİK'nun 269/c maddesindeki yazılı belgelerden biri ile ispatlayabileceği aşikardır. Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir; anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir....
Taraflar arasında daha öncesinde Trabzon İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/215 Esas sayılı dosyasında itirazın kaldırılması ve tahliye istemli davanın görüldüğü, bu davanın yapılan yargılaması sırasında taraflar arasındaki kira ilişkisinin ve kira bedelinin belirlenmiş olduğu, mahkemece yapılan yargılama neticesinde kira alacağına ilişkin talebin kabulüne karar verilmesine karşın tahliye talebinin reddedildiği, davacı vekilince daha öncesinde görülen davaya konu edilmeyen dönemlere ilişkin olarak Trabzon İcra Müdürlüğünün 2020/15609 Esas sayılı dosyasında kira alacağının tahsili ve tahliye istemli takip yapıldığı, söz konusu takibin itiraz üzerine durması neticesinde istinaf incelemesine konu bu davanın açıldığı sabittir. Dosya kapsamına ibraz edilen ve imzası inkar edilmeyen kira sözleşmesi, Trabzon 2....
nın 256.maddesi) hükmü uyarınca, kiracı, kiralananı özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. maddesi (BK.'nın 266.maddesi) gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Kiracının bu yükümlülüğünün ihlali halinde kiraya veren, bu yüzden uğradığı zarar için giderim isteminde bulunabilir. Ancak, kiracı, sözleşmeye uygun olağan kullanım dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp, münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasarlardan sorumludur....
Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiralayan anahtarı almaktan kaçınırsa, kiracının yapması gereken, mahkemeden bu yolda tevdi mahalli tayinini isteyip, tayin edilecek yere anahtarı teslim etmek ve durumu kiralayana bildirmektir. Kiracının kiralananı iade borcu, ancak bu şekilde, durumun kiralayana bildirildiği tarihte son bulur. Aksi takdirde, kiracının, kira parasını ödemek de dahil olmak üzere, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam eder. Davalı kiralananı tahliye ederek anahtarı teslim ettiğini ileri sürdüğüne göre bu durumu davalının kanıtlaması gerekir. Olayımızda davalı kiracı tarafından ... 18....
Kira ilişkisi sırasında davalı 02.10.2006 tarihinde verdiği adi yazılı tahliye taahhüdü ile kiralananı 30.01.2007 tarihinde tahliye etmeyi taahhüt etmiş, bu taahhüt üzerine davacılar da 03.10.2006 tarihli kira alacağından feragat taahhütnamesi ile davalının kiralananı 30.01.2007 tarihinde tahliye etmesi halinde 30.01.2007 tarihine kadar kira alacaklarından feragat edeceklerini taahhüt etmişlerdir. Ne var ki davalı taahhüt ettiği tarihte kiralananı boşaltmamıştır. Kiralananın halen davalının kullanımında olduğu davacılar tarafından ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007 / 6-6 D. İş sayılı dosyası ile tespit ettirildikten sonra davalı hakkında taahhüt nedeniyle kiralananın tahliyesi için ... İcra Müdürlüğü’nün 2007 / 407 sayılı dosyası ile icra takibi yapılmış ve bu takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir. Kiralanan 18.05.2007 tarihinde davacılara teslim edilmiştir....
Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiralayan tarafından kabul edilmemesi; başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispat edemezse kiralayanın bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır....
Çünkü kiralananı geri verme borcuna aykırı davranıldığı bu aşamada ileri sürülemez. Gerçekten Borçlar Kanunu’nun 266. maddesi hükmüne göre kiralanan ne durumda teslim alınmış ise kiranın bitiminde o durumda ve yöresel adete göre geri verilmelidir. Kira sözleşmesi sona ermediğinden kiralananı geri verme borcu henüz doğmamıştır. Kiranın bitiminde değişiklikler giderilmeksizin kiralananın iade edilmesinin söz konusu olması halinde tazminat sorumluğu doğacağından mahkemece tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, tazminat isteminin de kabul edilmesi doğru görülmediğinden kararın tazminata ilişkin olarak bozulması gerekmiştir. SONUÇ....
Davalı vekili, müvekkilinin kiralananda uzun süredir aylık 80 YTL bedelle kiracı olduğunu, borçlarını eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davacıya hakaret ve iftira ettiği iddialarının ve akde aykırılık iddiasının doğru olmadığını, kiralananı konut olarak kullandığını, öte yandan akde aykırılık sebebiyle dava açılabilmesi için öncelikle eski hale getirme ve akde aykırılığı giderme konusunda ihtarname gönderilmesi gerektiğini, davacının bu dava şartına uymadığı gibi, davanın da süresinde açılmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Borçlar Kanunu'nun 256. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır....
Davalı; davacının kiralananı süre bitiminde derhal tahliye etmesi gerekirken etmediğini, sözleşmede kira süresinin sonundan tahliye tarihine kadar geçen her gün için cari yıl kira bedelinin %1’i oranında ceza ödeneceğinin kararlaştırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde davalının, kiralananı devir aldığı dava dışı şirket ile yapılan kira sözleşmesinin 14/4. maddesine dayanarak üç ay önceden keşide ettiği 28.04.2009 tarihli ihtar ile sözleşmeyi feshettiğini ve kiralananı 31.07.2009 tarihinde tahliye edeceğini bildirmesine rağmen taahhüt ettiği tarihte kiralananı tahliye etmediğini ve kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek davalı hakkında Ekim, Kasım 2009 kira bedelleri ile takip tarihi olan 18.12.2009 tarihine kadar ki 17 günlük Aralık 2009 ayı kira bedelinin tahsili amacıyla icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur....