Davalı kiraya veren taşınmazdaki beş yıl öncesinden gelen hukuki ayıptan haberdar olduğu halde, kiralananı mevcut haliyle davacıya kiralamakla Türk Borçlar Kanunu'nun 301. maddesinde düzenlenen ve yukarıda belirtilen edimini yerine getirmemiş, davacı ise basiretli bir tacir olarak kiralananın hukuki ve fiziki durumunu araştırmadan hakkında yıkım kararı bulunan yeri kiralayarak ve peşi sıra bu nedenle taşınmazı tahliye ederek zarara uğramasında katkıda bulunmuştur. Başka bir anlatımla davacı kiracının kiralananı hukuki ayıp nedeniyle kira süresinden önce tahliye etmesinde her iki tarafın da müterafik kusuru bulunmaktadır....
Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiralayanın bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır. Kiralayanın anahtarı teslim almaktan kaçınması durumunda kiracının mahkemeye müracaatla tevdi mahalli tayini, icra dosyasına ya da notere anahtarın teslimi suretiyle anahtar teslim yükümlülüğünü yerine getirmiş olması gerekir....
İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davalıya ait işyerinde 14 yıl 2 ay 14 gün çalışması bulunan davacının çalışma süresi boyunca hiç izin kullanmadığı kabulüne göre yıllık ücretli izin karşılığı alacak hesabı yapılmıştır....
İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davalıya ait işyerinde 14 yıl 2 ay 14 gün çalışması bulunan davacının çalışma süresi boyunca hiç izin kullanmadığı kabulüne göre yıllık ücretli izin karşılığı alacak hesabı yapılmıştır....
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının kiralananda kiracı olup, kira akdinin belediye encümeni kararı ile feshedildiğini, davalı hakkında kiralananı akde aykırı şekilde kullanması, burada amacına uygun çalışma yapılmaması ve kiralananın iki aydır kapalı tutulduğuna dair tespit yaptırıldığını, yapılan tespitte kiralananın bir, bir buçuk yıldır kapalı tutulduğunun, faaliyette bulunulmadığının tanık beyanıyla saptandığını, davalının bu tespite bir itirazının olmadığını, kiralananın boş ve kapalı tutulmasının akde aykırılık oluşturduğunu belirterek davalının kiralanandan tahliyesini talep etmiş, davalı temsilcisi ise, davayı kabul etmediklerini, kiralananı E... Lisesi'nin faaliyetleri için kullandıklarını, kafeterya olarak kullanılmasa bile burada halk oyunları ve folklor çalışmalarının yapıldığını, belediye encümenince alınan karar hakkında da iptal davası açıldığını, bu davanın bekletici mesele yapılmasını savunmuştur....
Davacı, dava konusu kiralananı 20/08/2014 tarihinde iktisap etmiş olup 20.08.2014 tarihinde keşide etmiş olduğu noter ihtarı ile de dava konusu kiralananı 20.08.2014 gününde iktisap ettiğini ve işyeri ihtiyaç nedeniyle kiralananı tahliye etmesini muhatap davalıya bildirmiştir.Davalı 25/08/2014 günlü cevabi ihtarla, iş bu ihtarı 22/08/2014 tarihinde tebellüğ ettiğini, satışın muvazaalı olup, ihtiyacın samimi olmadığını bildirmiştir.Bu durumda, davacının iktisabı ve ihtiyacını bildirir ihtarnamesini, yukarıda açıklanan ilkeler ve TBK.nun 351.maddesi doğrultusunda bir ay içerisinde davalıya tebliğ ettirdiği,davanın iktisaptan itibaren yasal altı aylık süre dolduktan sonra 27/02/2015 tarihinde açtığı anlaşılmıştır. Bu durumda dava süresinde açıldığından mahkemece, işin esasının incelenmesi gerekirken davanın süresinde açılmadığından bahisle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 12.500.TL 'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Davalının makul süre kira alacağına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Tarafların arasında uyuşmazlık bulunmayan 03.11.2014 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesinin 9. maddesinde ''kiracı kiralananı boşaltmak istediği takdirde en az 15 gün evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmeyi taahhüt eder.'' düzenlemesi bulunmaktadır. Davalı kiracının sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri vermesi halinde TBK.nun 325. maddesi gereğince kira sözleşmesinden doğan borçları, kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 12.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir. Belli edilen günde gelen davacılar vekili Avukat...ile davalı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Nitekim kiralanan tahliye edildikten sonra davacı kiralananı yine kirayalayan ... ve ... adına kiraya vermiştir. Davacı kiralananı vekil sıfatı ile ... ve ... adına kiraya vermiş olup sözleşmenin tarafı değildir. Kira sözleşmesine göre kiralayan ... ve ...’ dır. Temerrüt ihtarnamesi davacı tarafından keşide edilmiş ve dava da kendisi tarafından açılmıştır.Bu durumda davanın husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliği'nin 01/06/2007 tarih 23211 yevmiye no'lu sözleşmesi ile 2 adet iş makinasının sanığa teslim edildiği, sanığın süresi içerisinde kira ücretini ödememesi üzerine, katılan tarafından noter vasıtasıyla sanığa ihtarname gönderilerek kira bedelini belli süre içerisinde ödememesi halinde, sürenin bitiminden itibaren üç gün içinde kiralananı iade etmesinin istendiği, sanığın kendisine gönderilen ihtarnameye rağmen kiralananı teslim etmeyerek üzerine atılı güveni kötüye kullanma suçunu işlediğine dair kabulde isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 19.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....