Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/365 Esas, 2019/390 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının 2 nolu bendinin son paragrafı haricinde kalan kısmının hükümden çıkartılmasına, yerine (2- Davacıların ecrimisil talebinin ıslah ile bağlı kalınarak kabulüne, 27.07.2012-27.07.2013 tarihleri için ecrimisil bedeli olarak; 6.120,00 TL, 27.07.2013-27.07.2014 tarihleri için ecrimisil bedeli olarak; 6.120,00 TL, 27.07.2014-27.07.2015 tarihleri için ecrimisil bedeli olarak; 6.120,00 TL, 27.07.2015-27.07.2016 tarihleri için ecrimisil bedeli olarak; 6.120,00 TL, 27.07.2016-27.07.2017 tarihleri için ecrimisil bedeli olarak; 6.120,00 TL olmak üzere toplamda; 30,600,00 TL'nin) ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 07.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Ecrimisil kötü niyetli şagilin ödemekle yükümlü olduğu tazminat miktarı olup, en azı kira geliri, en çoğu ise tam kâr mahrumiyetidir. Ecrimisile hükmedilebilmesi için taşınmazın ecrimisil istenilen dönemde davalı tarafından kullanılması ve bu kullanımın kötü niyetli olması gerekli ve yeterlidir. Davalı idarenin davacıya ait tapulu taşınmazı hiç bir hakka dayalı olmaksızın kullandığı dosya kapsamı ile sabit olduğuna göre, davacının ecrimisil talep etme hakkı bulunmaktadır....

      Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Ecrimisil kötü niyetli şagilin ödemekle yükümlü olduğu tazminat miktarı olup, en azı kira geliri, en çoğu ise tam kâr mahrumiyetidir. Ecrimisile hükmedilebilmesi için taşınmazın ecrimisil istenilen dönemde davalı tarafından kullanılması ve bu kullanımın kötü niyetli olması gerekli ve yeterlidir. Davalı idarenin davacıya ait tapulu taşınmazı hiç bir hakka dayalı olmaksızın kullandığı dosya kapsamı ile sabit olduğuna göre, davacının ecrimisil talep etme hakkı bulunmaktadır....

        Ecrimisil hakkındaki davanın hangi mahkemede görüleceği hususu tartışılmalıdır. 1) Öncelikle 634 sayılı Kanunun Ek 1. maddesine göre, bu Kanundan doğan bütün uyuşmazlıklar tartışmasız biçimde ve talebin maddi/manevi tazminat olmasına bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülür. Bu düzenleme emredicidir. Ecrimisil düzenlemesinin 4721 sayılı Kanunda düzenlenmesi bir istisna değildir. Kat Mülkiyeti Kanununda özel düzenleme olduğundan dava ayrılmamalıdır. 2) Uygulama, somut davadaki ecrimisil (tazminat) davasının Asliye Hukuk Mahkemesinde görüleceğini benimsemek usûl ekonomisine de aykırıdır. Yargıda aynı eylemden doğan zararların aynı mahkemede ve aynı dosya kanıtlarıyla ele alınarak “karar yeknesaklığı” sağlanmalı ve kararlarda da birlik oluşturulmalıdır. Tek eylemle doğan zararlar pek çok mahkemeyi meşgul etmemelidir. Ecrimisil talebi ortak alana müdahaleden doğmaktadır....

          Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre kira esasına göre ecrimisil belirlenmesinde, taraflara emsal kira sözleşmelerini sunmaları için süre verilip, mahkemece emsaller celbedilip, keşif mahallinde bilirkişilerce re'sen emsal araştırılıp rayiç belirlenerek somut veriler böylece toplandıktan sonra ecrimisil istenen ilk dönem kira miktarı belirlenip bu bedele ÜFE'nin tamamı yansıtılmak suretiyle sonraki yıllar ecrimisil bedeli ve bunun sonucunda da toplam ecrimisil bedeli belirlenir. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yukarıda belirtilen ilke ve usuller dikkate alınmaksızın emsal kira sözleşmeleri üzerinden ilk dönem için ecrimisil miktarı belirlenip, sonraki yıllar için ise ÜFE artış oranı uygulanmak suretiyle takip eden dönemler için ecrimisil miktarının hesap edilmesi gerekirken; taşınmazın son dönem kira bedeli belirlenip geriye doğru gidilerek ecrimisil miktarının hesaplanması doğru değildir....

            Dava, çaplı taşınmazda paydaş olmayanlar arasında ecrimisil talebine ilişkindir. Somut olayda, mahkemece, hesap bilirkişisine aldırılan hükme esas 10.04.2012 tanzim tarihli ecrimisil raporunda, ecrimisil talep edilen 01.01.2009 – 30.09.2010 tarihleri arası ecrimisil hesabı yapılırken 2010 yılı içinde (01.01.2010 – 30.09.2010 arası dönem için) aylık ecrimisil miktarı 285,00 TL belirlenmiştir, Ancak aynı taraflar arasında, davalının dava konusu taşınmazda işgal ettiği kısım için daha sonraki tarihte açılan ve Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin denetiminden geçerek 07.05.2014 tarihinde kesinleşen İstanbul 10....

              Dava, müdahalenin men'i, ecrimisil istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacının talebinin ecrimisil bedelinin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkin olup mahkemece, davacının ecrimisil talebi kısmen kabul edilmiş olmakla birlikte ecrimisil talepleriyle ilgili olarak niteliği gereği yasal faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/01/2019 günü oy birliği ile karar verildi....

                Davacı tarafından açılan menfi tespit davasında tespiti istenilen ecrimisil miktarının davalı (k.davacı) tarafından açılan eda davası sırasında hesaplanması mümkün olduğundan ve yukarıdaki ilkelerde dikkate alındığında davacının ecrimisil miktarının tesbitini istemesinde hukuksal yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle ecrimisil davasında istenebilecek hususun menfi tespit davasına konu edilmesi mümkün olmadığından, mahkemece; asıl davanın (menfi tespit davasının) reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Diğer bir husus, uzun süredir (yaklaşık 45 yıldır) işgalci konumunda bulunan davacı (k.davalı) nın geçen dönemlere ilişkin ecrimisil belirlenmesinde sürekli olarak TEFE (ÜFE) artışı değerlendirilerek ecrimisil miktarına hükmedilmiştir. Kural olarak ecrimisil, kötüniyetli şagilin ödemekle yükümlü bulunduğu bir tür tazminattır....

                  Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız olan davanın reddini talep ettikleri, davacıların ecrimisil talep hakkının zamanaşımına uğradığından zamanaşımı itirazında bulundukarı, davacıların talep ettikleri ecrimisil koşullarının oluşmadığı, müvekkili ile davacılar davaya konu taşınmazda elbirliği halinde malik olup intifadan men koşulu gerçekleşmediğinden ecrimisil taleplerinin reddinin gerektiği, dava konusu taşınmaz müvekkil ve merhum Necati KURUKAFA tarafından birlikte yapılmış olduğu, davacının haksız işgal nedenli ecrimisil talebinin yersiz olduğu, müvekkilinin taşınmazı kullanımının kötüniyetli olduğu kabul edilemeyeceği, bu nedenle davacıların ecrimisil taleplerinin reddi gerektiği, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ecrimisil bedelinini fahiş olduğu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ecrimisil bedelinden müvekkilinin taşınmaz için yaptığı masrafların takas mahsubu gerektiği, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa...

                  Dava ecrimisil isteğine ilişkindir. Somut olayda tapu kaydında davacının 1/6 oranında pay sahibi olduğu yazılı olduğuna ve hükmedilen ecrimisile esas 5 yıllık süre aralığında davacının taşınmazda 1/6 oranında pay sahibi olduğunun anlaşıldığına göre, ecrimisil miktarının hesaplamasında ve değerlendirilmesinde 1/6 oranının dikkate alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulü suretiyle hüküm altına alınan ecrimisil bakımından, dönemsel ecrimisil miktarlarının tespitinde tapuda davacı adına kayıtlı 1/6 oranının değil de, murisin daha eski tarihli mirasçılık belgesinde davacının miras payı olarak gösterilen 1/8 oranının esas alınarak keşfen bilirkişi raporunda belirlenen dönemsel ecrimisil bedellerine mahkemece hükümde 1/8 oranı uygulanarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

                    UYAP Entegrasyonu