Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dava tarihinden itibaren aylık kira parasının 2600 ABD dolan olarak uyarlanmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki kira sözleşmesi 1.8.1998 tarihli ve 5 yıl 4 ay sürelidir, iş bu uyarlama davası ise 5.9.2001 tarihinde açılmıştır. Kira sözleşmesi düzenlendikten sonra ABD doları, 21.2.2001. ekonomik kriz nedeniyle Türk Lirası karşısında aşırı değer kazanmıştır. Buna rağmen davacı uyarlama davası açmayarak, aynı yılın Eylül ayına kadar sözleşmeye uymaya devam etmiştir. Davacı bu şekilde ekonomik krizden sonra, sözleşmeyi benimsemiş ve işlem temelinin çökmediğini kabul etmiş sayılacağından uyarlama davası açma hakkını kaybettiğinin kabulü zorunludur. Mahkemece, bu nedenle davanın reddine karar yerilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

    Bunun mümkün olmaması hâlinde borçlu, sözleşmeden dönebilir; sürekli edimli sözleşmelerde ise kural olarak, fesih hakkını kullanır.” denilerek uygulama da kabul edilen uyarlama davasının yasa maddesi haline getirildiği belirtilmiştir. Somut olayda;Davaya dayanak ve hükme esas alınan kira sözleşmesi 01.06.2007 başlangıç tarihli ve 15 yıl süreli olup davacı, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere değişen hal ve şartlara göre kira bedelinin uyarlanmasını istemiştir. Uzun süreli kira sözleşmelerinde edimler arasındaki dengenin aşırı bozulması ve sözleşmenin taraflar açısından çekilmez hale gelmesi durumunda kira parasının günün ekonomik koşullarına uyarlanması için her zaman “ uyarlama “ davası açılabilir....

      Dava dilekçesinde aylık 17.060,00 TL olan kira bedelinin yeni dönem için aylık 8.000,00 TL'ye indirilmesi talep edilmiştir. TBK.'nun 138.maddesine dayalı uyarlama davalarında, dava değerinin aylık kira farkı mı yoksa yıllık kira farkı mı kabul edilmesi gerektiği konusunda Harçlar Kanunu'nda ve Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi'nde açık bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak uyarlama davası ile hakimin sözleşmeye müdahale etmesi ve taraflar arasında uygulanmakta olan kira miktarının belirli bir miktara indirilmesi talep edildiğine göre uyarlama davalarında dava değeri ve buna göre alınması gereken harç ve uygulanacak vekalet ücreti yönünden TBK.'nun 344.maddesindeki kira tespitine yönelik düzenlemelerin kıyasen uygulanması gerekir. Nitekim Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2017/4672 Esas - 2017/15310 Karar sayılı kararında kiracılık sıfatının tespiti ve kira bedelinin uyarlanması davalarında 1 yıllık kira bedeli üzerinden harç alınması gerektiği belirtilmiştir....

      KARAR Davacı, 01.10.1999 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile taşınmazını yıllık 12.000.000 TL kira bedeli karşılığında davalılara kiraya verdiğini, taşınmazın niteliklerine, günün ekonomik koşullarına ve emsallere göre kira bedelinin çok düşük kaldığını, davalıların kira bedelini artırma talebini kabul etmediklerini iddia ederek 01.10.2006 tarihinden itibaren yıllık kira bedelinin 18.000 YTL olarak uyarlanmasını istemiştir....

        Dava konusu taşınmaz köy sınırları içinde bulunup, Borçlar Kanununun adi kira hükümlerine tabidir. Borçlar Kanununa tabi yerlerde kira tespitine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Davalı vekili 21.10.2008 tarihli cevap dilekçesi ile kira sözleşmesinin 10 yıl süreli olduğunu kabul etmiştir. Kira sözleşmesinde de 10 yıldan çok olmamak üzere kira sözleşmesi düzenleneceği belirlenmiştir. Davanın niteliği itibariyle sözleşmenin bitimine 5 yıl gibi uzun bir süre kaldığına göre talebin uyarlama isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyarlama niteliğinde bulunan uyuşmazlığın dava değerine göre Ulus Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nun 21. ve 22. (1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Ulus Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.10.2004 gününde verilen dilekçe ile kira bedelinin yeniden belirlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.9.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin gider olmadığından reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hasılat kira sözleşmesinden kaynaklanan uyarlama istemine ilişkindir. Mahkemece, istem reddedilmiş, kararı davacı kiracı temyiz etmiştir. Yanlar arasındaki kira sözleşmesinin başlangıç tarihi 27.5.2003 olup 5 yıllık sözleşme dönemi 27.5.2008 tarihinde dolmaktadır....

            SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/11/2021 NUMARASI : 2021/1049 ESAS 2021/1903 KARAR DAVA KONUSU : Kira (Uyarlama İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalıya ait Panayır Mah. İstanbul Cad....

            SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/11/2021 NUMARASI : 2021/1049 ESAS 2021/1903 KARAR DAVA KONUSU : Kira (Uyarlama İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalıya ait Panayır Mah. İstanbul Cad....

            Mahkemece, davacının uyarlama koşullarını gerektiren sebepleri bildirmediği, günümüzün güç ekonomik şartlarının uyarlama için sebep teşkil etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-HUMK'nun 76. maddesi uyarınca maddi vakıaları bildirme görevi taraflara, olayın hukuki nitelendirmesini yapma ve uygulanacak kanun maddesini bularak olaya uygulama yetkisi mahkemeye aittir.Davacı dava dilekçesinde, kiralanan taşınmaz için ödediği kira bedelinin emsallerine göre çok yüksek olduğunu, günün ekonomik koşulları karşısında belirlenen kira bedelini ödemesinin mümkün olmadığını belirterek uyarlama talebinde bulunmuş mahkemecede davacının uyalama talebinde bulunduğu kabul edilmiştir. Davacı bu şekilde uyarlama talebine gerekçe olara ekonomik koşulları da ileri sürmüştür....

              gereği uyarlama davasının ancak dava tarihinden sonraki kira bedellerine ilişkin olarak açılabilecek bir dava olduğunu geçmiş yıllara ait kira bedellerine ilişkin uyarlama talep edilemeyeceğini, davacı tarafından iddia edildiği gibi aşırı ifa güçlüğü hükümlerinin uygulanması için şartların oluşmaması ve davacı yanın kötü niyetli olarak geçmişe dönük ihtirazi kayıt koymadan ve kısmen ödemiş olduğu kira bedellerinin uyarlamaya konu olamayacağı açık olduğunu, bu nedenle istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu