Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SOMUT OLAYDA; Davaya konu yere ilişkin davacı vakıf ile davalı arasında 01/01/2014 tarihinden itibaren 10 yıllığına kira sözleşmesinin düzenlendiği, bir aylık kira karşılığının 3000,00.-TL olduğu anlaşılmıştır....

SOMUT OLAYDA; Davaya konu yere ilişkin davacı vakıf ile davalı arasında 01/01/2014 tarihinden itibaren 10 yıllığına kira sözleşmesinin düzenlendiği, bir aylık kira karşılığının 3000,00.-TL olduğu anlaşılmıştır....

Sözleşmede kira bedeli başlığı altında " bir aylık net kira bedelinin ilk beş yıl için mağazanın KDV arındırılmış aylık net satışının %1'i , sonraki yıllar %2'si olduğu" kararlaştırılmıştır. Davacı dava dilekçesinde davalının kiralananın çok yakınında yeni bir market açtığını belirterek sonradan değişen bu durum sebebiyle edimler arası dengenin katlanılamayacak derecede bozulduğunu belirterek yıllık enflasyon oranı dikkate alındığında yıllara göre net satış bedeli ve elde edilen kar hesaplanarak kira bedelindeki düşüşün tespitini ayrıca mahrum kaldığı karın tahsilini istemiştir. Davacının davasında kira sözleşmesinde kira bedelinin uyarlanması istemi olup olmadığı hususu anlaşılamamıştır. Sözleşme hukukuna egemen olan sözleşmeye bağlılık (Ahde Vefa) ilkesi, hukukumuzda da kabul edilmiştir. Bu ilkeye göre, sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır....

    O halde denilebilir ki, uyarlamanın gerektirdiği olağanüstü koşullar nedeni ile edimler arasındaki dengenin aşırı ölçüde (kiracı) davacı aleyhine değiştiğinin kanıtlandığı takdirde işlem temelinin çökmesi nedeniyle sözleşmenin kira parasına ilişkin hükmü için uyarlama gerçekleştirilebilir. Somut olayda, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, uyarlama davasının şartları oluşmamıştır.Ancak, kiracının da BK.md.249 uyarınca kira bedelinden uygun bir miktarın indirilmesini talep hakkı vardır. Öyle ise mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....

      Somut olayda, davalı kiracı ile dava dışı eski malik arasında imzalanan 25.03.2010 tarihli davaya konu kira sözleşmesi 6.1.m.sine göre kira süresi, süpermarketin açılış tarihinden itibaren 10 yıldır. Davacı mecuru 25.05.2010 tarihinde devralmış, davalı ile 15.06.2010 tarihinde protokol yaparak kira sözleşmesinin tüm hak ve borçları ile birlikte kiralayan sıfatıyla taraf olmuştur. Sözleşmenin 'Kira Bedeli' başlıklı 7.1.maddesinde ''Taraflar, Süpermarketin aylık kira bedelinin, KDV ve iadelerden arındırılmış, aylık net cirosunun %2,70+KDV olduğunu kabul ederler.'' ifadesi yer almaktadır. Sözleşmede kira bedeli belirlenmiş olup, davacı taraf bu maddenin değiştirilerek, kira parasının dava tarihinden geçerli olmak üzere 12.000 TL+KDV olarak tespit edilmesini talep etmektedir. Sözleşme Hukukuna egemen olan sözleşmeye bağlılık, (Ahde Vefa) ilkesi hukukumuzda da kabul edilmiştir. Bu ilkeye göre, sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır....

        Mahkemece, dava tarihinden itibaren başlayacak yeni dönem için aylık kiranın 550 TL olarak belirlenmesine ve kira sözleşmesinin bu şekilde yeni ekonomik duruma göre uyarlanmasına karar verilmiştir. Ancak yukarıda açıklanan uyarlama şartlarının taraflar açısından gerçekleştiğinden söz edilemez. Ancak, kira parasının günün şartlarına göre artırılması istenir ise yasada belirlenen koşul ve sürelere uyularak kira tespiti davası açılabilir.Bu nedenlerle mahkemece, uyarlama şartları gerçekleşmediğinden istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Bu durumda açılan davanın TBK'nun 138.maddesi kapsamında uyarlama davası olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece davanın kira bedelinin tespiti davası olarak kabul edilip, buna göre hüküm kurulması hatalıdır. Öte yandan kabule göre de kiranın uyarlanması davasında davanın kabulüne karar verildiğinde kira dava tarihinden itibaren uyarlanır. Halbuki kiranın tespiti davasında yeni dönem başlangıcından itibaren kiranın tespiti gerekir. Mahkemece dava kira tespiti talep edilmesine rağmen dava tarihinden itibaren kiranın tespit edilmesi hatalıdır. Dosya içeriğine göre dava kira uyarlama davası olduğuna göre davanın bu koşullar içinde değerlendirilmesi gerekir. TBK'nun 138.maddesinin gerekçesi “Bu yeni düzenleme, öğreti ve uygulamada sözleşmeye bağlılık (ahde vefa) ilkesinin istisnalarından biri olarak kabul edilen, "işlem temelinin çökmesi"ne ilişkindir....

          SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/12/2022 NUMARASI : 2022/1891 E 2022/3311 K DAVA KONUSU : Kira (Uyarlama İstemli) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle, davacı müvekkil T1 ait Körfez Mah., 5102 Sk. 7/17 Defne Sit., A Blok No:27 adresindeki gayrimenkulün aylık kira bedelinin 1.100,00- TL olduğunu, müvekkili ile davalı kiracının aralarındaki kira kontratının 2021 yılında yapıldığını, ülke genelinde beklenmedik döviz artışının olduğunu, kira sözleşmesinde artış oranın belirlendiğini ancak günümüz şartlarının çok altında olduğunu, taşınmazın şu an ki kira bedelinin 1.400,00- TL olduğunu,  kira bedelinin dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık net 3.500,00- TL olarak uyarlanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi için mahkememize talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Samsun 2....

          Somut olayda taraflar arasındaki 27.3.1995 başlangıç tarihli kira sözleşmesi 9 ... ve kısa süreli olup, sözleşmenin son bulduğu 31.12.1995 tarihinden sonra 6570 sayılı yasanın 11. maddesi hükmüne göre 1 yıllık süreyle devam edeceği çok açıktır. Hal böyle olunca sözleşmenin kısa süreli olduğunda kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır. Kısa süreli kira sözleşmesine dayanarak işlemin temelinden çökmesi esasına dayanan, sözleşmenin yeni koşullara uyarlama davası dinlenemez. Uyarlama ancak uzun süreli kira sözleşmeleri için söz konusu olur. O nedenle uyarlamanın koşulları oluşmamıştır. Mahkemece davanı reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Açıklanan gerekçe ile temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 9.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, kira bedelinin tespitine ilişkin şartların oluşmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de; Davacının davadaki talebi kira bedelinin uyarlanmasına da ilişkin olup mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler ışığında uyarlama koşullarının varlığı hususunda da araştırma yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmuş ancak önceki yetersiz ve uyarlama davası ile ilgisi bulunmayan araştırmalar içeren bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur. Mahkemece, bozma doğrultusunda açıklanan ilkeler ışığında , uyarlama şartlarının oluşup oluşmadığı kapsamında yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır. 2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu